Sağlıklı beslenme alışkanlığı çocukken kazanılmalı
Çocukluktan itibaren hayvansal besinlerden zengin beslenme, diğer yaşam tarzı faktörlerinin de olumsuz olması halinde bireylerin obezite ve ilişkili kronik hastalıklara yatkınlığını artıracaktır
SAMSUN - Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Samsun Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Aliye Özenoğlu, sağlıklı beslenme alışkanlığının çocukken kazanılması gerektiğini belirterek, "Çocukluktan itibaren hayvansal besinlerden zengin beslenme, diğer yaşam tarzı faktörlerinin de olumsuz olması halinde bireylerin obezite ve ilişkili kronik hastalıklara yatkınlığını artıracaktır" dedi.
Özenoğlu, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde hastalıklardan ölüm nedenleri arasında ilk sıraları kalp damar hastalıkları ile kanserin aldığını, bu hastalıkların oluşmasında ve gelişmesinde beslenme ile yaşam tarzına ilişkin faktörlerin çok önemli rol oynadığını söyledi.
Beslenmede yağ tüketiminin fazla olmasının, özellikle doymuş yağlardan zengin beslenmenin, hem doğrudan kalp damar hastalıkları ve kanser riskini artırırken hem de dolaylı olarak kalori alımını artırıp şişmanlığa yol açarak bu hastalıkların ortaya çıkma riskini artırdığını vurgulayan Özenoğlu, şöyle devam etti:
"Çocukluktan itibaren hayvansal besinlerden zengin beslenme, diğer yaşam tarzı faktörlerinin de olumsuz olması halinde bireylerin obezite ve ilişkili kronik hastalıklara yatkınlığını artıracaktır. Doymuş yağ alımını azaltmak için hayvansal besinlerin az yağlı olanları, az yağlı et ve süt ürünleri, derisiz tavuk, balık gibi et ürünleri tercih edilmeli. Besin maddelerinin vücutta elverişli biçimde kullanılabilmesi için beslenmede denge unsuru hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir. Türü ne olursa olsun etlerin mutlaka taze sebze ve salatalarla tüketilmesine dikkat edilmelidir. Böylelikle etlerin bileşimindeki vitaminler vücutta daha iyi kullanılırken, zararlı maddelerin vücuttan atılması da daha kolaylaşmaktadır. Her yaşta tüm besin gruplarından gereksinmeye uygun miktarlarda tüketmeye özen gösterilmeli."
"Kırmızı et tüketimi abartılmamalı"
Doç. Dr. Özenoğlu, beslenmede doymuş yağ yönünden zengin besinlerin ve kırmızı et tüketiminin azaltılması, protein gereksiniminin karşılanmasında ise daha fazla tavuk, balık ve kuru baklagiller gibi bitkisel besinlere yer verilmesi gerektiğini ifade etti.
Kırmızı etlerin beyaz etlere göre demir yönünden daha zengin olduğunu dile getiren Özenoğlu, şunları kaydetti:
"Özellikle büyüme ve gelişmenin hızlı olduğu bebeklik, ergenlik, gebelik, emziklilik gibi dönemlerde gereksinmeyi karşılayacak miktarlarda protein ve demir tüketilmesi önemlidir ancak kırmızı et tüketirken az yağlı olanların tüketilmesine ve etlerin görünür yağlarının ayrılmasına dikkat edilmelidir. Yetişkinlerin beslenmelerinde haftada 2-3 kez az yağlı kırmızı et, diğer öğünlerde ise balık, tavuk ve kuru baklagil tüketerek protein gereksinmelerini karşılama yoluna gitmeleri daha sağlıklı bir beslenme olacaktır. Protein artıkları vücuttan idrar yoluyla atıldığından, sürekli yüksek proteinli beslenme böbreklerin yükünü artırarak uzun dönemde bireyi böbrek yetmezliğine hazırlamış olacaktır."