RTÜK tasarısı alt komisyona gönderildi
RTÜK tasarısı, TBMM Anayasa Komisyonu'nda, müzakerelerin ardından, tasarının alt komisyona gönderilmesine karar verildi.
ANKARA- Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Radyo Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) yeniden düzenlediğini belirterek, "Sektörün sorunlarına çözümler içeren, düzenleme konusundaki yetki karmaşasını ortadan kaldıran, yayın denetimi konusunda RTÜK'ü daha etkin kılan, yayıncılık sektöründe rekabeti arttıran bir içeriğe sahiptir. Dünya ile paralel şekilde sayısal yayıncılığa geçişin hukuksal alt yapısının oluşturulmasının da amaçlandığı kanun tasarısı, yıllardır gerçekleştirilemeyen karasal frekansların tahsisi konusuna da çözüm getirmektedir" dedi.
Arınç, RTÜK Yasa Tasarısı'nın görüşmelerine katılmak üzere geldiği TBMM Anayasa Komisyonu'nda, tasarı ile ilgili bilgi verdi.
Türkiye'de özel radyo ve televizyonların, herhangi bir yasal düzenleme ve izin olmaksızın 1990 yılından itibaren yayıncılığa başladığını hatırlatan Arınç, 1993 yılında Anayasa değişikliği yapılarak radyo ve televizyon yayınları üzerindeki kamu tekelinin kaldırıldığını ifade etti.
Kart: Tasarı, yürütmenin basın üzerinde mutlak hakimiyetini sağlamak için
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, RTÜK Kanunu Tasarısının, "yürütmenin basın üzerinde mutlak hakimiyetini sağlamak" ve "partizanca kadrolaşmak" gibi iki temel amacının bulunduğunu ileri sürdü.
TBMM Anayasa Komisyonunda görüşülen Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı üzerinde konuşan MHP Konya Milletvekili Faruk Bal, basın araçlarıyla, kamuoyunun, aile yapısının, milli ve manevi değerlerin yozlaştırıldığını öne sürdü.
Bal: Türkiye'nin AB üyeliği perspektifi bitti
Evlenme ve magazin programları, etnik ve feodal aristokrat kültürü Türk kültürünün üstünde gösteren programlarla, mafya dizilerinin, bu yozlaşmanın sonunda ortaya çıktığını ifade eden Bal, bu programların kontrolden geçirilmesi gerektiğini vurguladı.
Faruk Bal, Türkiye'nin AB üyeliği perspektifinin bittiğini iddia etti.
Fransa ve Almanya'nın, her şartı yerine getirse dahi Türkiye'nin üyeliğine karşı çıkacaklarını açıkladığını kaydeden Bal, "Bize üyelik yerine, imtiyazlı ortaklık vermek istiyorlar. Hatta Fransa, Türkiye'nin üyeliğini referanduma sunacak. Siz bu durumda nasıl üye olacaksınız?" dedi.
MHP'li Bal, artık Türkiye'nin onurunu düşünerek bir şeyler yapılması gerektiğine işaret ederek, "AB'ye alınmayacağımız belli iken, bu tasarının AB'ye uyum adı altında getirilmesi bir bahanedir" diye konuştu.
"Medyayı da elinde tutmak istiyor"
CHP'li Kart, Hükümetin, referandum ve yaklaşan seçim öncesinde bu tasarıyı yasalaştırmak istediğini ifade etti.
Tasarının, "yürütmenin basın üzerinde mutlak hakimiyetini sağlamak" ve "partizanca kadrolaşmak" gibi iki temel amacının bulunduğunu ileri süren Kart, tasarıyla, medya patronlarına devlet ihalelerine girmede kısıtlama getirilmesi gerekirken bunun yapılmadığını kaydetti. CHP'li Kart, "Çünkü kamu ihalelerinin kontrolünü elinde tutan Hükümet, medyayı da elinde tutmak istiyor" dedi.
İktidar yanlısı bir konuşmacının, mutlaka bir programa katılmasının sağlandığını belirten Kart, iktidarın baskısıyla, etkili olan bazı programların yayından kaldırıldığını iddia etti.
Atilla Kart, RTÜK'teki görev ve yetkilerin kötüye kullanıldığını öne sürerek, "Eski başkan hala orada üye. Bakan, 'ben bunu içime sindiremiyorum' diyor ama bu sözünün arkasında durmuyor, bu konuda kendisine soru soranları azarlayabiliyor bile. Ben sayın Bakanın, ilk söylediği sözün gereğini yapmasını bekliyorum" diye konuştu.
Hükümetin, Deniz Fenerinde idari süreci başlatmadığını savunan Kart, "Vicdanınıza sesleniyorum; bu konudaki denetim mekanizmasını işletin. Gerçi soruşturmayı yapacak savcı da bırakmadınız ortada. O bütün bulgulara rağmen, olayın üzerine gitmiyorsanız, soruşturmuyorsanız; 'o karanlık ve kirli ilişkileri himaye ediyorsunuz' demektir. O ilişkiler Hükümet düzeyine çıkıyorsa, o ilişkilerde milletvekilleri varsa, o noktada sayın Bakanın sıkıntısını anlayabiliyorum" diye konuştu.
Alt komisyonda görüşülecek
Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı, alt komisyonda görüşülecek.
AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu başkanlığında toplanan TBMM Anayasa Komisyonunda, müzakerelerin ardından, tasarının alt komisyona gönderilmesine karar verildi.
RTÜK yasa tasarısının içeriği
*"Yayınlar, İnsan onuruna ve özel hayatın gizliliğine saygılı olma ilkesine aykırı olamaz, kişi ya da kuruluşları eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü, aşağılayıcı veya iftira niteliğinde ifadeler içeremez.
*Yayınlarda, gizli kamera, gizli mikrofon ve benzeri teknik araçlarla hukuka aykırı olarak elde edilen görüntü ve kayıtlar kullanılamaz.
*Terörizmi ve terörü övemez ve teşvik edemez, terör örgütlerini güçlü veya haklı gösteremez, terör örgütlerinin korkutucu ve yıldırıcı özelliklerini yansıtıcı nitelikte olamaz.
*Irk, dil, din, cinsiyet, özürlülük, siyasi ve felsefi düşünce, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapan ve bireyleri aşağılayan yayınları içeremez ve teşvik edemez.
*Toplumun milli manevî değerlerine, genel ahlaka ve ailenin korunması ilkesine aykırı olamaz.
*Suç işlemeyi, suçluyu ve suç örgütlerini övücü, suç tekniklerini öğretici nitelikte olamaz.
*Çocuklara karşı istismar ve şiddeti özendiremez.
*Güçsüzlere ve özürlülere karşı ayrımcılık, istismar ve şiddeti teşvik edemez.
*Genel sağlığa, çevrenin ve hayvanların korunmasına zarar verecek davranışları teşvik edemez.
*Müstehcen olamaz.
*Kişileri fal veya batıl inançlar yoluyla istismar edemez.
*Toplumsal cinsiyet eşitliğine ters düşen, kadınlara yönelik baskıları teşvik eden ve kadını istismar eden programlar içeremez.
*Şiddeti özendirici veya kanıksatıcı olamaz."
*Dünya ile paralel olarak karasal sayısal yayıncılığa sorunsuz geçilmesini mümkün kılıyor.
*Yayın kuruluşlarında yabancı sermaye oranı yüzde 25'ten yüzde 50'ye yükseltiliyor.
*Bir yabancı gerçek veya tüzel kişi iki yayın kuruluşuna doğrudan ortak olabilecek.
*Tasarı, yüzde 5 olan rtük reklam payının yüzde 3'e düşürülmesini öngörüyor. Böylece yayın kuruluşlarından gereksiz yere fazla kesinti yapılmasının önlenmesi hedeflenmiştir.