Robot teknolojisi büyük bir ivmeyle ilerliyor
Robot araştırmalarının kolaylaşması, robotlara yapılan yatırımların artması ve hayal gücünün sınırlarının genişlemesi robot teknolojisini yeni iş kollarına, ürün ve hizmetleri ciddi anlamda farklılaştıracak fikirlere uygulamayı sağlıyor
HİLAL SARI
İSTANBUL - Robotlar dünyaya 20'nci yüzyılda yazarların ve yönetmenlerin teknolojiye dair umut ve endişelerini keşfe çıktığı bir dönemde otomobil, telefon ve uçakların çağının birden hızlandığı bir çağda hayatamıza bir yazı yazma aracı olarak gelmişti. Terminatör'den, I Robot'a, Wall-E'den Metropolis'e tüm bu filmler robotların sayısız farklı görevde hayal edildiği unutulmaz yapımlardı. Beyaz perdeden gerçek dünyaya döndüğümüzde ise durum biraz daha hayalkırıklığı yaşattı ilk başlarda. Robotlar zaten insanların yapmasının imkansız olduğu işleri yapıyorlardı. Mars'a gidip araştırma yapıyorlardı, istenmeyen bombaları imha ediyorlardı ya da halı yıkıyorlardı. Fakat sanayiye gelindiğinde robotlar verimli ve kullanışlıydı. Güvenilir robotlar – özellikle de bir fabrika katının güvenlik kafeslerinin ardında çalışanlar – biraz aptal olduklarını gösterdiler. İnsanları inanılmaz etkilemiş olsalar da dünyayı son yıllarda çok da değiştirmediler. İşte şimdi bu değişiyor. Silikon çiplerin hızlı büyümesi, dijital sensörler ve yüksek bant genişliğindeki iletişim hem robotları hem de tüm ürünleri geliştiriyor. The Economist'in geçtiğimiz hafta yayınladığı özel raporunda bunun sebebi olarak üç temel faktör gösteriliyor. Robot araştırmalarının başka bir deyişle Ar&Ge'nin kolaylaşması, robotlara yapılan yatırımların artması ve hayal gücünün sınırlarının genişlemesi.
Ar&Ge kolaylaştıkça robot maliyetlerini düşürüyor
Robotların yeni bir çağa girebilmesinin en önemli sebebi, hayat değiştiren bu icat üzerine yapılan araştırmaların çok daha kolaylaşmış olması. Yeni paylaşılan standartlar iyi fikirlerin bir robotun üretildiği platformdan diğerine taşınmasını kolaylaştırıyor. Biriken bilgi bu platformların inşaasını çok daha ucuz hale getiriyor. Rethink Robotics'in iki kollu ve çok kolay programlanabilen arayüze sahip Baxter adlı robotu on yıl önce satın alınması imkansız birşeydi. Fakat şimdi bu robota 25bin dolara sahip olunabiliyor.
İnternet devi Google bile robot girişimlerine yatırım yaptı
İkinci önemli faktör ise yatırım. 2013 yılının en büyük robot haberi arama motoru ve internet devi Google'ın sekiz tane geleceği parlak robot girişimini satın almasıydı. Dünya cep telefonu pazarının baskın işletim sistemi Android'in beyni olan Andy Rubin tarafından yönetilen Google'ın robot programı – şirket dışında henüz kimsenin bilmediği - muazzam bir yenilik vaadederek hayatlarımızı değiştirebilir.
Amazon insansız araçlarla sevkiyat yapacağını açıkladı
Online perakende devi Amazon da robot işine girişenlerden. Hem depolarını otomasyon sistemine geçiriyor hem de büyük yankı uyandırarak sevkiyartlarını ilerde insansız hava aracıyla yapacağını açıklıyor. Güney Kore'de ve birçok ülkede şirketler robot teknolojisini üretimin yeni alanlarına farklılaşarak taşıyor. Girişim sermayecileri bir robot start-up'ından eskisine göre çok daha fazla karlılıkla çıkma şansı olduğuna inanıyor.
Robotun nerede kullanılabileceği hayalgücüyle sınırsızlaştı
Üçüncü ve belki de en önemli faktörünse hayalgücü olduğu belirtiliyor. Geçtiğimiz birkaç yıl içinde akıllı şirketler robotları film setlerinde elektrik ve aydınlatma teknolojileri için kullanmayı başardı. Örneğin Oscar ödüllü Gravity (Yerçekimi) filmi kamera ve ışıkları hareket ettiren robotlar olmadan çekilemezdi. Yine robot teknolojisini farklılaşan bir seviyede kullanmayı akıl eden panel tesisatçıları güneş enerjisi tesislerinde robotları kullandılar.
Gittikçe daha fazla şirket robotik bir hamlenin yüksek hassasiyet, hızlı tepki verme ya da bağımsız hareket kabiliyetini karlı bir iş koluna nasıl entegre edebileceğini kavrıyor. Bu gidişle bazılarının kitlesel pazarlar oluşturabileceği belirtiliyor. İnsansız hava araçlarının da içinde bulunduğu hava robotları grubu belki de bu işin öncüsü olacak. Robotların yakın gelecekte çiftçilere ekinlerini yeni yöntemlerle işleme imkanı sunabileceği belirtiliyor. Robot teknolojisinin vatandaşların, gazetecilerin ve televizyon kanallarının olayları, trafiği ve yangınları çok yeni bir perspektifl e görme imkanı sağlayebileceği ifade ediliyor. Hatta altyapı sorunlarının, tamir ve bakıma ihtiyacı olan bölgelerin robotlarla tespit edilebileceği ihtimaller dahilinde. Tüm bu gelişmeler ve öngörüler göze alındığında geçtiğimiz hafta Türkiye'de de seçimleri gerçekleşen yerel yönetimlerin hizmetlerinin gelecekte çok farklı kulvarlarda koşabileceğine işaret eden gelişmeler gerçekleşebilir.
Robot şirketi satışlarıyla 4 yılda 40 kat büyüdü
Danimarka'nın güneyinde güçük bir kasaba olan Odense'de civardaki üniversite tarafından 2005 yılında kurulmuş olan Universal Robots geçtiğimiz dört yıl içinde 40 kat büyümüş. Şirketin CEO'su ve büyük hisse sahibi olan Enrico Krog Iversen on katı büyüklüğünde bir genel müdürlük binasına taşındıklarını ve 2017 yılında satışlarının 190 milyon dolara ulaşacağını belirtiliyor. Hafif ve kolay programlanabilen robot kollar üreten Universal Robots'un ürünleri küçük ölçekli üretim tesislerine yeterli hizmeti sağlarken her biri 31 bin dolar civarı fiyatıyla uygun da maliyet avantajı sağlıyor. Universal Robots'un websitesinde verilen örnekler incelendiğinde de bir robot alımı yapan şirketin bir yıldan az bir sürede yaptığı yatırımı karşılayabildiği görülüyor.
Foxconn da kendi robotlarıyla üretimi otomatikleştiriyor
Dev fabrikaların dışında da kullanılabilecek kadar ucuz ve güvenli olan robotların ortaya çıkması geçtiğimiz son yıllarda robot teknolojilerine olan ilginin yeniden canlanmasının asıl sebebi olarak görülüyor. Boston merkezli ve robot teknolojilerinin en saygın araştırmacıları tarafından kurulmuş olan Rethink Robotics satışa çıkartmış olduğu yenilikçi iki kollu robot Baxter'ı tam da bu pazar için üretti ve Türkiye de dahil tüm dünyada medyanın büyük ilgisini gördü.
Endüstriyel robot satışları 2012 sonunda 8.7 milyar dolara ulaştı
Rethink ve Universal gibi robot şirketleri küçük tüketicilere yoğunlaşmışken Tayvan'lı Foxconn gibi Apple üreticileri ise Foxbot adını verdiği, kendi üretimi olan ve nispeten ucuz robotlarıyla faaliyetinin büyük bir kısmını robotlaştırmayı hedefl ediğini söylüyor.
Düşük maliyetli robotların basit olduğunu düşünmemek gerektiğini belirten habere göre URB-1 adlı tek kollu bir robotun çok daha etkili bir tasarımı ve işlevi olmasına rağmen 35 bin dolardan başlayan fiyatlarıyla bir önceki benzeri PR2'ye göre onda biri fiyatına satıldığı belirtiliyor. Bu süreç çok yüksek değerli endüstriyel robot pazarına ürün sağlayan, Almanya'nın KUKA'sı İsveç'in ABB'si Japonya'nın Fanuc ve Yaskawa'sı gibi büyük üreticilerden başlayan uzun bir yol. Uluslararası Robot Teknolojileri Federasyonu'na (IFR) göre 2008 ve 2012 yılları arasında endüstriyel robot satışları yılda yüzde 7 yükselerek 8.7 milyar dolara ulaştı. Endüstriyel robot pazarının Japonya, Güney Kore, Almanya, Çin ve ABD'de özellikle de otomobil ve elektronik sanayiinde yoğunlaştığı belirtiliyor. İmalat sanayiide 10 bin çalışan başına düşen endüstriyel robot sayısı liderliği 400'le Güney Kore'de iken, Japonya 330'la Güney Kore'yi takip ediyor. Çin'de bu rakamın 25'in altında olması ise işgücü yoğunluğuna işaret ediyor.
Robot pazarında aslan payı otomotiv ve elektroniğin
Otomotiv endüstrisinin ABD'deki robot tesislerindeki aslan payını aldığı belirtilen habere göre 2012'de sektördeki payının yüzde 52 olduğu belirtiliyor. Teknolojiyi çok ciddiye alan Güney Kore'nin ise kişi başına en fazla robot kullanılan ülke olduğu belirtiliyor.
Akademik çevrelerde bio teknoloji gibi gürleyerek büyüyen alanlara göre daha yavaş ilerlediği düşünülen robot teknolojisinin hızını aldığı belirtiliyor. Bu hızın en önemli göstergesinin ise bilgisayar gücündeki artış ve sensör teknolojilerinin makul fiyatlara satın alınması olduğu belirtiliyor. Dünyanın en saygın düşünce kuruluşlarından Carnegie Mellon araştırmacılarından Chris Atkeson “Artık silikondan yapılmış her şey uçuyor" diyerek insanlar tarafından kullanılan akıllı aygıtların sağladığı bütün faydaların daha büyük pazarlarda yer edindiğini, bu aygıtların çalışmasını sağlayan daha iyi ve akıllı çiplerin robot üreticilerine de fayda sağladığını belirtiyor.
Sensör teknolojisi bu sürecin en anahtar gelişmelerinden
Microsoft'un Xbox 360 oyun konsolları için geliştirdiği Kinect algılama teknolojisini ele alalım. Bir dizi mikrofon ve kamera yüksek güçlü çiplerle donatılıyor ve ince tasarlanmış yazılımlar belirli bir uzaklıktan oyuncuların hareketlerini algılayarak oyuna etkin şekilde katılmalarını sağlıyor. Robot teknolojisinde de kullanılan Kinect teknolojisi 'insan dedektörü' özelliği sağlamakla birlikte ucuz, kolay ve güvenilir. Dolayısıyla robotlara çevrelerini algılama ve haritalama yeteneği sağlıyor.
Osaka'da bir alışveriş merkezinde Japonya'nın Gelişmiş Teknolojiler Araştırma Enstitütü tarafından kurulan sensörler, alışveriş merkezi içindeki robotlara broşürlerini kime dağıtacaklarını ve bunun için hangi yöne gideceklerini öğretiyor. Sensör ve işlemci teknolojilerinin gelişmesinin yanında robot bilimi, robotlar için yazılım yazmanın yeni ve kendine has yöntemlerini buluyor.
Robotlar geleceğin savaşlarını da değiştiriyor
ABD'nin Irak'ı 2003 yılında işgal ettiğinde bir kaç yüz adet sahip olduğu insansız hava aracının sayısı şimdi 10 binlerde. Robot teknolojileri ve özellikle insansız uçabilen hava araçları savaşları da değiştiriyor. Geçtiğimiz günlerde Ukrayna kaynaklı ABD-Rusya gerginliği sırasında da Rusya ABD'nin bir casus uçağını tespit edip düşürdüğünü açıklamıştı. İnsansız hava araçları onyıllardır piyasada bulunuyordu fakat yeni olan GPS sistemleriyle nerede olduklarını biliyorlar, daha iyi uydu ve iletişim sistemleriyle anlamlı veriler elde edebiliyorlar. Bu da ülkelerin ve orduların istihbaratını, izlemelerini ve gözetlemelerini besliyor. Az sayıda tasarlanan ve misil ateşleyebilen insansız hava uçakları yeni 'terörle mücadele' stratejileri üretilmesine olanak tanıyor. Robot teknolojisindeki küçük bir gelişme küresel güvenlik anlamında çok büyük sonuçlar yaratabiliyor.