Riski sevmeyen Japon şirketler Afrika'ya Türklerle el ele açılacak

Özlem ERMİŞ BEYHAN

İSTANBUL - Risk almayı sevmeyen Japon şirketler, Afrika pazarına Türkiye'yi merkez olarak kullanarak açılmayı planlıyor. Bu yılı Türkiye ile Japonya arasındaki ekonomik ilişkiler açısından bir atılım yılı olarak belirleyen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) 3-4 Ekim tarihlerinde Japonya'ya bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret öncesi konuyla ilgili olarak DÜNYA'ya bilgi veren DEİK Türk-Japon İş Konseyi Başkanı Mehmet Pekarun, Japon şirketlerinin Türkiye'de yatırım ilgisinin arttığını, Türk şirketler için de bu çok üst segment müşterilerin olduğu pazarda önemli fırsatlar olduğunu anlattı. 

Bu yıl Türkiye ve Japonya başbakanlarının katıldığı mayıs ayında yapılan toplantıya büyük bir ilgi olunca, ekim ayında 30 işadamı ve Japon Ekonomi Bakan Yardımcısı‘nın da katılımıyla ikinci bir toplantı yapılmasına, bu toplantıda iki ülke arasında fırsat oluşturan yeni sektörlerin masaya yatırılmasına karar verilmiş. Türkiye'nin teknoloji alanında gelişmesinde Japonya ile ilişkilerin artırılması açısından önemli fırsatlar olduğunu anlatan Pekarun, "Artık ilişkileri sektörel bazda derinleştirme zamanı. Yenilenebilir enerji konusunda ve teknoloji alanında iki panel gerçekleştireceğiz. Elbette altyapı yatırımları da konuşulacak. Japonya'ya yeni bir lensle bakmak durumundayız" dedi. DEİK Bölge Koordinatörü Gökşin Duman da Japon firmaların yeni patent kanununun bir an önce çıkmasını beklediğini vurgulayarak, yeni patent kanununu da toplantıda Japon yatırımcılara anlatacaklarını söyledi.

Son dönemde gündemde hep Japon şirketlerin Türkiye yatırımları var. Geçen hafta yapılan Asya Pasifik Perakende Zirvesi için 500 Japon yönetici İstanbul'a geldi. 500 milyon dolarlık Sumitomo yatırımı, Brisa'nın ikinci fabrika yatırımı için çalışma kararı alması ve Mitsubishi'nin önce bankacılık sonra sanayi yatırımı. 

Pekarun, "Bankanın gelmesi çok önemli çünkü Japonlarda önce banka gider, şirketler arkasından gelir" dedi. Türkiye'nin notunun yatırım yapılabilir seviyeye çıkması Japon şirketler açısından etkili olmuş. Ortadoğu ve özellikle de Afrika'da daha etkin olmak isteyen Japon firmalar bu nedenle Türkiye'yi istikrarlı bir bölgesel üs olarak konumlandırmış durumda. Pekarun, Dubai metrosunda Yapı Merkezi ile Japon ortağının işbirliğinin bu stratejinin ilk örneklerinden biri olduğunu söyledi.

120 Japon şirket geldi

"Türkiye'deki KOBİ ölçeğindeki şirketlerle de, büyük şirketlerle de ilgileniyorlar, işbirliği fırsatlarını inceliyorlar" diyen Pekarun geçen yıl yeni 120 Japon şirketin inceleme için Türkiye'ye geldiğini vurguladı. 

Türkiye ile Japonya arasındaki dış ticarette önemli bir açık olduğunu söyleyen Pekarun, bunun yanında iki ülke arasında önemli bir tamamlayıcılık olduğunu söyledi. Japonya'nın çok sofistike bir pazar olduğunu vurgulayan Pekarun, özellikle gıda ve tarım sektörü açısından ülkede önemli potansiyel olduğunu söyledi. DEİK Bölge Müdürü Duman da Japonya pazarının yeni bir fırsat kapısı açtığını vurguladı: "Japonya'da çok ileri, çok sofistike bir son tüketici var. Japonya'ya üst gamın en üstü bir pazar olarak deneme pazarı olarak da bakabiliriz. Bu pazara girebilirseniz, her pazara girebilirsiniz." 

Japonlar için 4 anahtar sözcük: Şeffaflık, plan, kalite ve detay

•Japon yatırımcılarla başarılı bir işbirliği için şeffaf ve net olmak, hiçbir şeyi saklamamak gerekiyor. 
•Japonlar Türkiye'yi çok daha iyi takip ediyorlar. Uzun vadeli araştırmalarla geleceğe dair stratejilerini belirliyorlar. 
•Japonlarla çalışırken ‘kervan yolda düzülür' yaklaşımı asla başarılı olmaz.
•Çok kaliteli ve detaylı çalışıyorlar. 
O detay onların hata yapmasını önlüyor. Tek riski fırsatları kaçırmaları ama bir karar verdiklerinde de hızlı yürüyorlar. Bu kültüre saygı gösterip onlar kadar detaylı çalışmak gerekiyor. 
•Üretilen ürünün kalitesinin sürdürülebilir olması da çok önemli. İstenen kalite seviyesinin standarda oturtulması kritik.