"Zamlı" çözümün faturası vatandaşa çıkıyor

ESKİŞEHİR -CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, doğalgaz ve elektrik fiyatlarındaki artışa ilişkin, "Siz zamma sarılarak, zammı çözüm görerek ekonomiyi yönetmeye kalkarsanız, bunun faturası ağırlıklı olarak vatandaşa çıkar" dedi. Kılıçdaroğlu, İkinci İnönü Zaferi'nin 91. yıl dönümü dolayısıyla Eskişehir'in İnönü İlçesi'nde düzenlenen törenlere katılmak üzere geldiği ilçede, İnönü Belediye Başkanı İsmail Karaköse'yi ziyaret etti.

Kılıçdaroğlu, burada bir gazetecinin doğalgaz ve elektrik fiyatındaki artışa ilişkin sorusu üzerine, şöyle konuştu: "(Ekonomiyi çok iyi yönetiyoruz) diyorlar. 'Türkiye bütün dünyaya örnek' diyorlardı, 'ekonomide bir sorun yok' diyorlardı. Nasıl bir örnektir ki bu. Türkiye, daha vatandaş nefes almadan zam yağmuruyla karşı karşıya. Elektriğe, doğalgaza... Bakın üç hafta geçti, üç haftada akaryakıta üç kez zam geldi. Diyecekler ki: Petrol, doğalgaz bizde yok. Biz bunları ithal ediyoruz. Fiyat arttıkça biz de bunları fiyatlara yansıtıyoruz. Peki diğer ülkeler neden böyle değil? Dünyanın en pahalı mazotu, benzini, doğalgazı bizde. Diğer ülkelere de yansıyor. Önemli olan şudur; zamma sarılmadan ülkeyi yönetmek. Siz zamma sarılarak, zammı çözüm görerek ekonomiyi yönetmeye kalkarsanız, bunun faturası ağırlıklı olarak vatandaşa çıkar. Önümüzdeki süreçte vatandaş zammı hissedecektir. Vatandaş, daha zammı hissetmedi, evlerine faturaları gitmedi. Sadece bunları mı? Sağlıkta reçete başına zam geldi. Özel hastaneye giderlerse katkı payı yüzde 90'a çıktı. Bu ne demektir? 'Oraya gitmeyin' demektir. Eğer zamla bir ülkeyi yönetmeye kalkıyorsanız, 'halka zulüm ediyorsunuz' demektir. Boşuna demiyorum, 'Erdoğan zulmün artsın' diye... Zulmün artsın ki; bir an önce git, bu milletin yakasından düş. Hangi Türkiye Cumhuriyet Hükümeti arka arkaya bu kadar insafsız zam yaptı? Kendileri mal mülk sahibi oldular. Öbür dünyaya götüreceklerini sanıyorlar. Peki vatandaşın sizden çektiği nedir? Birileri elektrik kaçırır, faturayı gariban vatandaş öder."

Anayasa Mahkemesi'ne gitme hakkımız var

Bir gazetecinin zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran kanunun Meclis'ten geçmesini hatırlatması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Hiç kimse sorumluluktan kaçmamalıdır. Herkes bulunduğu makamın sorumluluğunu vermek zorundadır. Siyasi iktidarların beklentilerine uygun karar vermek Cumhurbaşkanı'na yakışmaz. Cumhurbaşkanıları, ülkeyi ve ülkenin geleceğini temsil eder. Sayın Cumhurbaşkanı'nın da sorumlulukları vardır. Umuyorum Cumhurbaşkanı, belli bir sorumluluk içinde hareket eder. Bu ülkede bizim, Anayasa Mahkemesi'ne gitme hakkımız var. Eğer anayasaya aykırı düzenleme varsa, hukukçular bu konuda karar verirse elbette Anayasa Mahkemesi'ne gideceğiz. Bu da en doğal hakkımız. Biliyorum sayın Başbakan kızacak, 'vay efendim Anayasa Mahkemesi'ne gittiler' diyecek. Fransız Parlamentosu'nda hem iktidar hem de muhalefet milletvekilleri Ermeni soykırımı iddiası üzerine Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Bu mahkeme de bir karar verdi. 'Recep Tayyip Erdoğan işte bak demokrasi var, bu ülkede' dedi. Onların Başbakanı 'siz neden Anayasa Mahkemesi'ne başvuruyorsunuz' diye kızdı mı? Eğer hukukçular anayasaya aykırılık saptıyorsa mahkemeye gideceğiz. 'Yoktur' derlerse o zaman mesele yok. Bu kararı hukukçular verecek."

Ziyarete, CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Tepebaşı Merkez İlçe Belediye Başkanı Ahmet Ataç da katıldı. Daha sonra Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler Tepebaşı Belediyesi, Kent Konseyi Kültür Sanat Çalışma Grubu işbirliği ve Eskişehir Turizm ve Tanıtma Derneği'nin katkılarıyla düzenlenen "İnönü ve Metristepe" isimli fotoğraf sergisinin açılışını gerçekleştirdi.

Herkesin huzur içinde yaşamasını istiyoruz

Kılıçdaroğlu, bir çay bahçesinde vatandaşlarla sohbet etti ve Bursa Uludağ Milis Kuvvetleri Derneği Başkanı İsmet Kayahan'a ait 130 yıllık bir tüfeği inceledi. Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, bir şeyin sonunun iyi olmasının halkın bilinçli oy kullanmasına bağlı olduğunu belirterek, "Halk, kendisine yalan söyleyenlere, inançlarını sömürenlere oy vermeyecek. Bu ülkede barış, huzur ve kardeşçe yaşamak istiyorsak, 'ayrılık, gayrılık olmasın' diyorsak, siyasetin bu işlere girmemesi lazım. Siyaset kimliğe, dine, inanca girerse toplum ayrışır. Tehlikeli olan da budur, ayrışmadır. Biz ayrışmadan yana değiliz. Bu ülkede herkesin huzur içinde yaşamasını istiyoruz" dedi. Konuşmanın ardından Kılıçdaroğlu ve beraberindekilere tören alanına geçti.

(AA)