"Üniversitede süresiz, sınırsız affa karşıyız"
Suat Kılıç, öğrencilerin bir çok kez affedip okula döndürmenin doğru bir yöntem olmadığını belirterek,"Üniversitelerin önünde de bir planlama problemi oluşuyor. Bu nedenle hükümet olarak biz süresiz, sınırsız affa karşıyız" dedi
KÜTAHYA - Gençlik ve Spor Bakanı Suat KılıçK bir dizi ziyaret ve temel atma törenine katılmak için geldiği Kütahya'da Vali Şerif Yılmaz'ı makamında ziyaret etti. Valilik Şeref Defteri'ni imzalayan Kılıç, daha sonra gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Edirne'de üniversitelerde okuyan öğrencilere yönelik sınırsız affın kaldırılacağına dair yaptığı açıklamaya değinen Kılıç, bununla ilgili bir çalışmanın Yüksek Öğrenim Kurumu (YÖK) tarafından yürütüldüğünü söyledi.
AK Parti Hükümeti'nin yüksek öğrenim öğrencilerine yönelik birkaç af getirdikten sonra süresiz devam imkanı getirdiklerini anlatan Kılıç, ''Ama gördük ki bu hak istismar ediliyor. 7, 8,10,12 ve 20 yıl okullar işgal ediliyor. Bir öğrenci okulunu bitirecekse kendine tanınan limit içerisinde bitirmelidir. Yok bitirmiyorsa, Anadolu Üniversitesi'nin Açıköğretim Fakültesi'nden yararlanma imkanı var ve arzu ediyorsa diplomasını buradan alabilir ama bir öğrenciyi 10, 20, 30 kez affedip okuluna döndürmek, sistemin işleyişi açısından doğru bir yöntem değil. Hem yurtlardan barınma hem de yüksek öğrenim kredisi kullanma problemi çıkıyor. Üniversitelerin önünde de bir planlama problemi oluşuyor. O nedenle hükümet olarak biz süresiz, sınırsız affa karşıyız. Üniversite öğrencilerinin belli bir sürede okullarını bitirmeleri ya da öğrenim haklarını Anadolu Üniversitesi'nin Açıköğretim fakültelerine kaydırmalarını düşünüyoruz" diye konuştu.
AK Parti Diyarbakır İl Başkanlığı'na bombalı saldırı
Kılıç, bir gazetecinin kaçırılan askerlerin durumu ve AK Parti Diyarbakır İl Başkanlığı'na yapılan bombalı saldırıyla ilgi olarak da terörü azdırmak ve çözüm sürecini durdurmak isteyen çevrelerin var olduğunu aktardı. Provokasyonlara gelmeyeceklerini ve bu çevrelerin tezgahlarına teslim olmayacaklarını savunan Kılıç, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin, terör renginde bir kum torbasına dönüştürülmesine rıza göstermeyeceğiz. Askerlerimizin kaçırılması bir istismardır. Apaçık bir provokasyondur, çözüm sürecini sabote etmektir. Çözüm süreciyle ilgili yaşanabilecek olumsuzluğun sorumlusu, bu provokasyona alet olan çevrelerdir. Herkesin hesabını buna göre yapması lazım, vatandaşlarımızın da çok uyanık ve dikkatli olması lazım. Çünkü Türkiye'nin bulunduğu bölgede çok büyük mücadeleler var. Bizim hedefimiz bu bölgede, Türkiye'yi, terörü sonlandırmış bir ülke olarak çıkarmak."
Bakan Kılıç, siyasi partilerin demokrasinin kalbi olduğuna değinerek, siyasi partisiz demokrasinin olamayacağını, siyasi çözümden bahsedenlerin, partilere geniş faaliyet alanları tanınmasını ifade edenlerin, aynı zamanda siyasi partilere yönelik saldırıların müsebbibi olmaları halinde, bunun bedelini milletin ödeteceğini vurguladı.
Parti binasına saldırmanın, provokasyonu derinleştirmek anlamına geldiğini belirten Kılıç, "Parti binasına saldırmak o parti camiasını çözüm sürecinden koparmayı hedeflemektir. AK Parti hareketi ve Hükümetimiz, Türkiye'nin terör sorununu çözmesi için attığı adımların arkasında, kararlılıkla durmaya devam edecektir. Anlaşılan bazı çevreler yeniden terör kartını canlandırmak, yeniden Türkiye'yi terörize etmek istemektedir. Buna karşında bütün vatandaşlarımızın, partili partisiz sağduyulu hareket etme sorumluluğu vardır'' dedi.
Drogba ve Eboue'nin PFDK'ya sevk edilmesi
Kılıç, Fethiyesporlu futbolcuların ''Yüce Atatürk'' yazılı tişörtlerle çıkması ve Galatasaraylı futbolcular Drogba ve Eboue'nin, Sanica Boru Elazığspor maçında Nelson Mandela'yı anmak için giydikleri tişörtler nedeniyle Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na (PFDK) sevk edilmesini de eleştirdi.
Türkiye'nin bu gündemler üzerinden tartışılmasını arzu etmediklerini dile getiren Kılıç, şöyle konuştu:
''Gazi Mustafa Kemal Atatürk, en büyük hatırasını Kütahya'da, Dumlupınar'da, Kocatepe'de ve Zafertepe'de bırakmış olan devlet büyüğümüzdür. Türk milletinin gönül tahtındaki yeri başkadır. Atatürk'ün Fethiyesporlu futbolcuların davranışı üzerinden başka bir tartışma konusu haline dönüştürülmesi, fevkalade yanlıştır. Cumhuriyet'imizin temel değerleri vardır. Toplumun ortak değerlerinden biri de Atatürk'ün varlığı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu liderliğidir. Onun isminin ve liderliğinin toplumu ayrıştıracak biçimde tartışılmasına sessiz kalamayız. Tepkimizi bu noktada biz ortaya koyduk. Bugün Türkiye'nin tartışması gereken konular bunlar değil."
"TFF, olay olmadan önce bilgilendirmeli ve uyarmalı"
"Eğer spor alanlarında bu gibi davranışların yapılmaması gerekiyorsa, TFF, olay olduktan sonra değil, olmadan önce kulüplerini, başkanlarını yönetimlerini çağırmalı, bilgilendirmeli ve uyarmalıdır" diyen Kılıç, şunları bildirdi:
"Olduktan sonra, Atatürk'ün adını konu edinen ve merkezine alan bir yansımayı cezalandırmaya kalkmak, toplum tarafından farklı biçimde okunmaktadır. Toplum bunu farklı okumakla kalmamakta, TFF'nin attığı adımı aynı zamanda siyaset kurumuna ve başta Başbakanımız olmak üzere devlet adamlarına mal etmektedir. Bizim bu yönde bir tercihimiz ve telkinimiz olmadı. Diğer yandan Nelson Mandela sadece vatandaşları ve Afrikalılar değil, kendini ötekileştirilmiş hisseden her dil, din, ırk ve inanç mensubunun özgürlük mücadelesindeki simge ismi haline gelmiştir. Mandela'nın dünyanın çeşitli taraflarında çok farklı ama pozitif algısı vardır. Dolayısıyla Afrikalı iki futbolcumuzun Mandela ile ilgili mesajının Türkiye'de ceza konusu yapılmasını da doğrusu ben, Türkiye'nin dışarıdaki imajı ve iki futbolcumuzun dışa vurumu açısından sağlıklı bir tercih olarak değerlendirmiyorum.''
Kılıç'a, TBMM KİT Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kütahya Milletvekili Hasan Fehmi Kinay, Kütahya Milletvekili Vural Kavuncu ve AK Parti Kütahya Belediye Başkan adayı Kamil Saraçoğlu'da eşlik etti.