"Türkiye, Orta Doğu'da önemli rol oynuyor"
Ban Ki-mun, Kıbrıs konusunda takvim belirlenmesinin müzakerelerin sonsuza dek süreceği anlamına gelmediğini belirtti.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER- BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, "Türkiye geleneksel olarak bölgede çok önemli bir rol oynuyor, hem Orta Doğu'da barış ve istikrar açısından, hem de dünyanın diğer bölgelerinde bu böyle. Türkiye'nin bu kapsamdaki girişimlerini çok takdir ediyorum ve övgüyle karşılıyorum."
Genel Sekreter Ban, Tahran'da iki gün önce İran'ın uranyum takasıyla ilgili olarak Türkiye, Brezilya ve İran tarafından sağlanan anlaşma kapsamında Türkiye'nin diplomatik çabalarını nasıl değerlendirdiği ve bu anlaşmanın Güvenlik Konseyinde İran'a yönelik yeni yaptırımları durdurup durduramayacağı sorusunu yanıtladı.
Ban, bu meselede "şeffaflığın ve açıklığın" son derece önemli olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Bu (uranyum takas anlaşması), Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK) ve uluslararası toplumun daha geniş bir şekilde konuya dahil olması halinde, sorunun müzakereler yoluyla çözümü yönünde atılan olumlu bir adım olabilir. Anladığım kadarıyla UAEK'ye Türkiye, Brezilya ve İran tarafından imzalanan ortak bildiri ulaştı ve sanırım İranlı yetkililer de UAEK'ye resmi bir mektup gönderecekler. UAEK'nin varılan bu takas anlaşmasını değerlendirmesini bekliyorum."
BM Genel Sekreteri, Başbakan Erdoğan ve Brezilya Devlet Başkanı Lula'nın İran'ın nükleer programına yönelik meselenin müzakere yoluyla çözümü yönünde harcadıkları "diplomatik çabaları takdir ettiğini" belirtti.
İran'ın bugüne kadar kendi nükleer programıyla ilgili olarak alınan tüm BM Güvenlik Konseyi kararlarına tam olarak uyması gerektiği yönünde yaptığı çağrıyı bir kez daha yinelemek istediğini belirten Ban, "Tarafların da bu konuyu müzakereler ve barışçıl bir şekilde çözmeleri için çağrıda bulunuyorum" dedi.
Ban, bu kapsamda İran'a yeni yaptırımlar getirilmesine karşı olup olmadığının sorulması üzerine, "Güvenlik Konseyinin alacağı herhangi bir tedbire yine Konsey karar verir. Ben Genel Sekreter olarak ilgili taraflara defalarca görüş farklılıklarının barışçıl biçimde, uyum içinde, müzakereler ve diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini söyledim" diye konuştu.
Türkiye'nin rolü
Genel Sekreter, İsrail'in Gazze operasyonuna kadar bu ülkeyle Suriye arasında yürüttüğü dolaylı görüşmeler bağlamında Türkiye'nin bölgedeki girişimlerini nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, şöyle konuştu:
"Türkiye geleneksel olarak bölgede çok önemli bir rol oynuyor, hem Orta Doğu'da barış ve istikrar açısından, hem de dünyanın diğer bölgelerinde bu böyle. Türkiye'nin bu kapsamdaki girişimlerini çok takdir ediyorum ve övgüyle karşılıyorum."
Türkiye'nin Suriye ile İsrail arasında 2008 yılında yürüttüğü dolaylı görüşmelerin yeniden başlamasını da umut ettiğini belirten Ban, bu kapsamda Filistin ve İsrail arasındaki dolaylı görüşmelerin başlamasının oldukça olumlu olduğunu, tüm ilgili tarafların ve bölgedeki komşu ülkelerin görüşmelerin başarılı olması ve iki taraf arasında direkt görüşmelerin başlayabilmesi için gerekli elverişli ortamın yaratılmasına katkıda bulunmaları gerektiğini söyledi.
"Erdoğan'ın liderliğini takdir ediyorum"
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, Kıbrıs müzakerelerinde hedef için bir tarih belirlememelerinin müzakerelerin sonsuza dek süreceği anlamına gelmediğini, müzakereler kapsamında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğini son derece takdir ettiğini, kendisi ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yeniden görüşmeyi sabırsızlıkla beklediğini belirtti.
Genel Sekreter Ban, BM merkez binasındaki makamında Anadolu Ajansı'na verdiği özel demeçte, Kıbrıs müzakereleri, Kıbrıs Türklerine yönelik izolasyonlar, Tahran'da imzalanan uranyum takas anlaşması, İran'a yaptırımlar, İstanbul'da düzenlenecek Somali konferansı, Türkiye'nin Orta Doğu'da arabuluculuk rolü, AB üyelik süreci, Medeniyetler İttifakı girişimi ve Türkiye-Ermenistan yakınlaşmasına ilişkin soruları yanıtladı.
"Kıbrıs müzakereleri sonsuza dek sürmeyecek"
Ban, Kıbrıs'ta yakın zamanda devam edecek müzakerelerle ilgili olarak aklında bir takvim olup olmadığı ya da böyle bir takvim belirlemenin müzakerelerde sonuca ulaşmayı kolaylaştırıp kolaylaştırmayacağına ilişkin bir soru üzerine, "Böyle bir hedef tarih belirlemememize karşın, bu müzakerelerin sonsuza dek süreceği anlamına gelmiyor. Elbette tarafların iki toplumlu, iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayanan bir birleşmeyi, şu zaman, şu tarihte kabul edebileceklerine dair bazı beklentilerimizin olması gerekir" dedi.
Kıbrıs Türk tarafının yeni seçilmiş lideri Derviş Eroğlu'nun seçimler nedeniyle ara verilen müzakerelere kaldığı yerden devam edeceğini söylemesinden "cesaret aldığını" ifade eden Genel Sekreter, "İki toplumun iki liderinin müzakerelere devam etmek üzere en kısa zamanda görüşmelerini içtenlikle umuyorum. Anladığım kadarıyla bu ayın sonunda görüşecekler. Ben ve Kıbrıs özel danışmanım Alexander Downer da adadaki müzakere sürecini kolaylaştırmaya devam edeceğiz" dedi.
"Bu kapsamda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğini gerçekten çok takdir ediyorum ve övgüyle karşılıyorum" diye konuşan Genel Sekreter, Başbakan Erdoğan'ın bu yılın Şubat ayında Kıbrıs müzakerelerini güçlü bir şekilde desteklediğini açıklamasının müzakerelere büyük hız kazandırdığını vurguladı. Genel Sekreter Ban, bu kapsamda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yeniden bir araya gelmeyi "sabırsızlıkla beklediğini" ifade etti.