"TBMM kendi hukukunu korur"
TBMM Başkanı Şahin, DTP'li milletvekillerinin polis zoruyla mahkemeye götürülmesi kararına ilişkin açıklamalarda bulundu
TBMM - TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, bazı DTP'li milletvekillerinin polis zoruyla mahkemeye götürülmesi kararına ilişkin, "TBMM, kendi hukukunu korur. Geçmişte korumuştur, bundan sonra da koruyacaktır. Hiç bir endişeye mahal olmadığını düşünüyorum" dedi.
Yeni yasama yılının ilk Danışma Kurulu toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Şahin, DTP'li milletvekillerinin polis zoruyla mahkemeye götürülmesi kararının hatırlatılması üzerine, "Bunu bir kriz olarak değerlendirmeyi, sürekli gündemde tutmayı isabetli bulmuyorum. TBMM kendi hukukunu korur. Geçmişte korumuştur, bundan sonra da koruyacaktır. Hiç bir endişeye mahal olmadığını düşünüyorum" diye konuştu.
Mehmet Ali Şahin, TSK'ya sınır ötesi operasyon yetkisini veren Başbakanlık Tezkeresinin de 6 Ekim Salı günü Genel Kurulda görüşüleceğini ifade etti.
Şahin, yeni yasama yılında komisyon üyelerinin sayısında da bir değişiklik olmayacağını bildirdi.
Danışma Kurulu toplantısına, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdardoğlu, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ve DTP Grup Başkanvekili Gültan Kışanak katıldı.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu toplantısına gelişinde gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin DTP milletvekillerinin polis zoruyla mahkemeye götürülmesi kararını anımsatarak, bundan sonra sürecin nasıl işleyeceği ve polis zoruyla mahkemeye götürülmelerinin söz konusu olup olmayacağı sorusunu Atalay, "Geçen yasama yılı içinde bu olay ilk meydana geldiğinde düşüncemi söylemiştim. Ekleyecek bir şey yok" diye yanıtladı.
"Götürülmeyecekler mi? Böyle görüntüleri tekrar yaşamayacaklar mı?" sorusu üzerine Atalay, "Arkadaşlar, söylemiştim dileğimiz o" dedi.
Beşir Atalay, demokratik açılımla ilgili TBMM Genel Kurulu'nda yapılacak açık oturumun tarihinin belirlenip belirlenmediğinin sorulması üzerine şunları söyledi:
"O henüz netleşmedi ama size iki konuda bu vesileyle bilgi vereyim. Onun netleşmesi, partilerin, Meclisin programına bağlı, bizim dışımızda bir şey.
Bursa'da bir maç olayı oldu. Onun üzerinde yoğun çalışıyoruz. Oraya bazı pankartlarla hazırlıklı gelinmiş. Yani bu provokatif hazırlığı kimlerin yaptığı, yaptırdığı, tahrik ettiği konusunda valilik şu anda bir çalışma yaptırıyor. Gerekirse biz de buradan takviye edeceğiz. Bursa Valisi de dün bazı açıklamalar yaptı. Önemli görüyoruz bunu. Provoke amacı taşıyan hareketlerdir bunlar. Onun üzerinde çok yoğun, derinlemesine çalışma yaptırıyoruz. Bundan sonra böyle bir şey olmayacak. Bunu Bursa'ya mal etmek de anlamsız. Bu, küçük bir grubun yaptığı provokasyondur.
Diğer önemli bir konu da Kayseri'deki çocukların kaybolmasıdır. Onun üzerinde hem Valilik hem bütün güvenlik birimleri çok yoğun bir çalışma yapıyor. Sadece Kayseri'de değil, ülke genelinde çalışmalar sürüyor. Kayseri çevresinde hem emniyet hem jandarma çalışmalarını sürdürüyor. Biz ayrıca, olaydan sonra buradan iki ayrı uzman ekip gönderdik. Teknolojinin daha iyi kullanılması, gelişmelerin daha iyi analiz edilmesi açısından bu konuda uzman arkadaşlarımızı gönderdik. Ulaşım araçları, meydanlar, bu konuda çağrışım yapan her olay inceleniyor. Bütün gücümüzü harcıyoruz."
Atalay, "olayın organ mafyasıyla bağlantısı olup olamayacağı" ihtimaline ilişkin soruya, "Her ihtimal üzerinde duruluyor. Sağlık Bakanlığı ile de irtibat içindeyiz" karşılığını verdi.
Atalay, "Organ mafyası şüphesi var mı?" sorusunu, "Hayır, öyle bir iz yok ama değerlendiriliyor" diye yanıtladı.