"Sınır ötesi harekat izni kağıt üstünde kalmasın"
Bahçeli, hükümetin terörle yapacağı mücadele için atacağı adımları desteklemeye hazır olduklarını bildirdi.
ANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM'nin sınır ötesi askeri harekat izninin kağıt üstünde kalmaması için gereğinin yapılmasının da bir zorunluluk haline geldiğini söyledi.
Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Taksim'de meydana gelen terör eyleminin milleti derinden sarstığını ve endişelendirdiğini ifade etti.
Bu eylemin kimler tarafından planlandığı ve gerçekleştirildiğinin yanı sıra arkasındaki güçlerin bir an önce ortaya çıkartılmasının, iktidarın önündeki en acil görev ve sorumluluk olduğunu belirten Bahçeli, "Sorumlular eğer biliniyorsa, bir an önce açıklanmalı ve puslu ortam bekleyen hainlere fırsat verilmemelidir" dedi.
Taksim'deki vahşetin, PKK terör örgütünün eylemsizlik kararının biteceği son güne rastlamasının da son derece dikkat çekici olduğunu dile getiren Bahçeli, "Terör örgütünün yeni bir eylemsizlik haberine kendilerini ve milletimizi hazırlayanlar, canlı bomba rezilliğiyle sarsılmışlardır. Dün itibarıyla ilan edilen ve 2011 yılı genel seçimlerine kadar uzatılan sözde eylemsizlik kararının da milletimiz açısından bu haliyle hiçbir anlam ve önemi bulunmamaktadır" diye konuştu.
Bahçeli, terör örgütünün "AK Parti'ye beş şarttan oluşan dayatma listesini ilettiğini" öne sürerek, "Terörle pazarlık çıkmaz bir sokaktır. Kendisine saygısı olan hiçbir devletin ve hükümetin başvurmayacağı bir zillettir. Geldiğimiz bu aşamada Taksim'deki canlı bomba ne ise, Başbakan'ın PKK açılımı da aynısıdır" dedi.
PKK'nın, İstanbul'daki saldırıyı kabul etmeyerek, kafaları bulandırmaya ve kendisini aklamaya çalıştığını söyleyen Bahçeli, şunları kaydetti:
"Geçitli'de, üç yaşındaki çocuğu öldürenler ve onların siyasi uzantıları sevgiden, hoşgörüden, karşılıklı anlayıştan bahsedecek kadar münafıkça bir tavra sahip olduklarını sürekli ortaya koymuşlardır.
Üstelik bu tip alçakça eylemlerin provokasyon ya da devlet tertibi olduğunu ileri sürebilecek denli de müfteri ve çürümüş bir görüntü çizebilmişlerdir.
Nitekim Kandil çetesi elebaşlarının, yakın bir zaman içinde, bir gazeteye verdikleri demeçlerinde, vatandaşlarımıza yönelik saldırılarından pişmanlık duyduklarına dönük bir izlenim vermeye çalıştıklarını da hepimiz gördük ve okuduk. Bölücü terör örgütünün söz konusu beyanatıyla, yapacağı hain eylemlerin odak noktası olmaktan kurtulabilmek için hükümet ve kamuoyu üzerinde psikolojik bir harekat yürütmeye çalıştığı anlaşılmaktadır.
Terör, artık herkesi doğrudan doğruya tehdit etmektedir. Bu işin şakaya gelir tarafı, hafife alınacak yanı kalmamıştır. Kaynağı ne olursa olsun, teröre karşı mutlaka milli bir duruş gösterilmelidir. İktidar partisi aklını başına almalı, ayrılıkçı emellere ümit vermekten tamamen uzaklaşmalıdır. Özellikle bölücülerle yaptığı görüşmeleri bitirmeli, terörün kökünü kurutmak ve son mensubuna kadar etkisiz hale getirmek için milletimizin kendisine verdiği yetkiyi sonuna kadar kullanmalıdır.
Başbakan Erdoğan'ın en son yaptığı açıklamalarından meseleyi hala tam ve sağlıklı bir şekilde idrak edemediği anlaşılmaktadır. AKP Hükümeti'nin terörün hayat alanlarını beslediği ve genişlettiği bir süreçte, meydana gelen eylemlere esasen şaşırmamak da lazımdır. Bir taraftan sözde Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi adı altında canilere umut vereceksiniz, verdikçe de daha fazla azan bölücü taleplere boyun eğeceksiniz, diğer taraftan da saldırıları kınayacaksınız. Elbette bu sahte ve riya yüklü siyasi duruşa kimsenin inanması beklenmemelidir."
Başbakan'a çağrı
MHP lideri, Başbakan Erdoğan'a, "Terörün iç ve dış unsurlarını, siyasi destek ve finans kaynaklarını, sorunun ekonomik ve sosyal boyutlarını bir bütünlük içinde ve kapsamlı bir şekilde kavrayan bir stratejiyi bir an önce ortaya koyması ve terörle topyekun mücadele dönemi başlatması" çağrısında bulundu.
Bahçeli, "ABD'nin, Irak'ın kuzeyindeki terör tehdidinin tasfiyesi için müttefikliğin gereği olan adımları bir an önce atması, terör yöneticilerinin siyasi sığınak bulduğu ve terör finansmanının merkezi konumuna gelen AB ülkelerinin, terörle gerçek anlamda mücadele için harekete geçmesi amacıyla gerekli girişimlerin kararlılıkla başlatılması, terörün her bakımdan hamisi ve destekçisi olan Barzani'nin yola getirilmesi için ciddi bir caydırıcılık stratejisinin uygulamaya konulması artık kaçınılmazdır" diye konuştu.
TBMM'nin son olarak 17 Ekim 2010 tarihinden itibaren bir yıl süreyle uzattığı sınır ötesi askeri harekat izninin kağıt üstünde kalmaması için gereğinin yapılmasının da bir zorunluluk haline geldiğini ifade eden Bahçeli, hükümetin terörle yapacağı mücadele için alacağı etkili tedbirleri ve atacağı adımları desteklemeye ve bu sürece olumlu katkıda bulunmaya hazır olduklarını bildirdi.