"Oylanacak olan AKP'nin sivil diktasının anayasası"
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Okay, Başbakan Erdoğan'ın grup toplantısında 12 Eylül sürecinde idam edilen kişilerden bahsederken ağlamasını değerlendirdi.
ANKARA - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hakkı Suha Okay, 12 Eylül 1980'i kendi dünyalarında hissetmeyenlerin bu duygu sömürüsüyle, gözyaşıyla, mağdur edebiyatıyla geçmişte yaşadıkları kimi siyasi başarıları yine aynı koşullarda yakalayacaklarını zannettiklerini belirterek, "Ancak 12 Eylül nasıl bir dikta anayasası ise 12 Eylülde oylanacak anayasa değişiklikleri de AKP'nin sivil diktasının anayasasıdır" dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, başkanlığında toplandı.
Genel Başkan Yardımcısı Okay, toplantının ardından yaptığı açıklamada, MYK'da Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun geçen hafta yaptığı yurt içi ve yurt dışı gezilerinin değerlendirildiğini söyledi. CHP'ye ve Kılıçdaroğlu'na gösterilen ilginin kendilerini son derece memnun ettiğini belirten Okay, KKTC'de de bu ilginin aynı ölçüde olduğunu gördüklerini kaydetti.
Referandum için broşür
Okay, referanduma ilişkin olarak kolay anlatımlı bir broşür ile değişikliğin içeriğini değerlendiren bir kitapçık yayımlayacaklarını söyledi.
Parti Meclisi'nin 4 Ağustosta toplanacağını da ifade eden Okay, geçmişte 50'nin altında üye sayısına sahip olduğu için örgütlü olunmayan bazı ilçelere, bu sayının aşılması nedeniyle atama yapıldığını da bildirdi.
Okay, İzmir'in Buca İlçe Belediye Başkanlığı hakkındaki bazı şikayetlerin değerlendirilmesi için Faik Öztrak, Hüseyin Karakoç ve Ali Koçal'dan oluşan bir soruşturma komisyonu oluşturulduğunu da kaydetti.
Başbakan Erdoğan'ın açıklamaları
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Okay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın grup toplantısında 12 Eylül sürecinde idam edilen kişilerden bahsederken ağladığı ve bu kişilerden bazılarının ailelerinin referandumda "Hayır" oyu vereceklerini açıkladıkları ifade edilerek değerlendirmesinin sorulması üzerine, 12 Eylül'ün toplumu ve siyasi partileri mağdur ettiğini, bu döneme ilişkin acı fatura ödeyenlerden birinin de CHP olduğunu söyledi. Okay, şöyle devam etti:
"O dönemde bu bedeli ödemeyenler ve o dönemin ürünü siyasi yapılanmalar, o dönemin sayesinde bugün siyasette yer alanlar şimdi bir duygu sömürü yarışına girmişlerdir. Onu kendi dünyalarında hissetmeyenler bu duygu sömürüsüyle, gözyaşıyla, mağdur edebiyatıyla geçmişte yaşadıkları kimi siyasi başarıları yine aynı koşullarda yakalayacaklarını zannetmektedirler. Ancak 12 Eylül nasıl bir dikta anayasası ise 12 Eylülde oylanacak anayasa değişiklikleri de AKP'nin sivil diktasının anayasasıdır. 'Bir dikta anayasasını değiştiriyoruz' diye yola çıkanlar kendi dikta anayasalarını oylatmak üzere yola çıkmışlardır. Bugünlerde her nasılsa Sayın Başbakan kimin isminden bahsetse isminden bahsedilen kişi veya yakınları derhal tepkisini gösteriyor. Birilerinin duygularını sömürerek siyaset yaptığınız takdirde o duygularını sömürmek istediğiniz veyahut ismini kullandığınız kişilerin yakınları bu tepkiyi gösterecektir. Bunu doğal karşılamak lazım. 12 Eylül'de babasının cenazesine gidemediği örnek gösterilenler var ama bugün sıkıyönetim yok, olağanüstü hal yok ama olağan dışı bir hukuksuzlukla tutuklu olanlar da babalarının cenazelerine maalesef katılamamışlardır. Bunun en somut örneklerinden biri de maalesef Sayın Mehmet Haberal'dır.'