"Oy verin seçimi bana bırakın"

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, "Siz ilinizde, bölgenizde Saadet Partili adaylara seçilecek kadar oy verin, Allah'ın izniyle seçim barajını bana bırakın. Bakın, o barajlar nasıl yıkılıyor" dedi. 

Kamalak, Ankara Spor Salonu'nda partisinin seçim bildirgesi ile milletvekili aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, 1 Kasım'ın tarihi bir fırsat olduğunu, bu tarihte bu oyunu bozacaklarını ve bu figüranları sahneden indireceklerini söyledi. 

"Çünkü denenmiş olan, denenmez. 7 Haziran'da denedik, gördük. Saadet Partisiz olmuyor, olmuyor, olmuyor. Yan yana da dursalar, üst üste de konsalar bunlar, bu işi beceremezler" diyen Kamalak, partisinin hükümette olduğu dönemde gerçekleştirdiği hizmetlere ilişkin bilgiler verdi. 

Terör olaylarına değinen Kamalak, "Ağrı, Van, Batman, Hakkari, Şırnak'ta başlatılan gaflet yangınının, devlet mitingi ile İstanbul'da söndürülmek istendiği"ni savundu. 

AK Parti'nin seçim meydanlarına çıkıp istikrardan bahsettiğini ve oy istendiğini anlatan Kamalak, bu ülkenin gördüğü en korkunç istikrarsız iktidarın, AK Parti iktidarı olduğunu savundu. 

Türkiye'de bir istikrar sorunu varsa, bu sorunun kaynağının bizzat AK Parti iktidarı olduğunu iddia eden Kamalak, "Bunların kendilerinde istikrar olmadığı için milletten istikrar istiyorlar" dedi. 

AK Parti'nin asıl derdinin Saadet Partisi ile olduğunu öne süren Mustafa Kamalak, şöyle devam etti: 

"Bu yüzden, davasını satmış bir kısım zavallılar, hatta yakalarına Saadet Partisi rozeti takarak size gelecekler, yine istikrardan bahsedip, 'Sakın ha oyunu Saadet'e verme, oyun CHP'ye veya HDP'ye veya boşa gider' diyecekler. Neden? Çünkü baraj var. Be zavallı, sen kimi kandırıyorsun? AK Parti'ye verilen oylar, AK Parti'ye gider. CHP'ye verilen oylar CHP'ye gidiyor. HDP'ye verilen oylar HDP'ye gidiyor da Saadet Partisi'ne verilen oylar nasıl oluyor da başka partilere veya boşa gidiyor?" 

Kamalak, "Siz ilinizde, bölgenizde Saadet Partili adaylara seçilecek kadar oy verin, Allah'ın izniyle seçim barajını bana bırakın. Bakın, o barajlar nasıl yıkılıyor" ifadesini kullandı. 

Seçilecek kadar oy alan adaylar için Anayasa'ya göre 'baraj' diye bir şey olmadığını belirten Kamalak, Anayasa'nın 148. maddesinin 3. fıkrasına dikkati çekerek, "Buna göre bir aday milletvekili seçilecek kadar, diyelim 40 bin oy almıştır. Ancak partisi yüzde 10'luk genel barajı aşamamıştır. Bu yüzden, kendisine milletvekili mazbatası verilmemiştir. Buna karşılık kendisinden daha az oy alan, misalen 30 bin oy toplayan diğer bir aday sırf partisi yüzde 10'luk barajı geçtiği için milletvekili seçilmiş sayılacaktır. 40 bin oy alan aday bakımından bir hak ihlalinin olduğu hiçbir tartışmaya meydan vermeyecek kadar açıktır. İşte Anayasa Mahkemesi, daha çok oy aldığı halde, mazbatası başkasına verilen aday bakımından bir hak ihlalinin olduğunu tespit edecek ve mazbatanın hak sahibine verilmesini sağlayacaktır" diye konuştu. 

"Akdeniz'in sularında son bulan hayatlar ya Suriyeli ya Libyalı ya da Iraklı'nın" 

İslam dünyasında tarihin en büyük mülteci dramının yaşandığına dikkati çeken Kamalak, Akdeniz'in sularında son bulan hayatların ya Suriyeli ya Libyalı ya da Iraklı olduğunu söyledi. 

"Keşke biz haksız çıksaydık da hayatları Akdeniz'in sularında son bulan o bebekler ölmeseydi. Keşke biz haksız çıksaydık da Libya paramparça edilmeseydi. Keşke biz haksız çıksaydık da Suriye'de 300 bin insan ölmeseydi. Üç milyon insan yerini yurdunu terk edip İstanbul'un, Ankara'nın sokaklarında dilenmek zorunda kalmasaydı" ifadesini kullanan Kamalak, DEAŞ, Kobani, Kandil, PKK ve PYD'nin, büyük planın küçük parçaları olduğunu aktardı. 

İslam ümmetinin, "Kürt, Türk, Şii, Sünni, Arap, Acem" gibi her türlü etnik ve mezhebi farklılıklarla tahrik edilerek birbirine düşürülmek istendiğine vurgu yapan Kamalak, düşen, bölünen her İslam ülkesinin, İsrail'in hedefine biraz daha yaklaştığını gösterdiğini ifade etti.  

Türkiye'yi karıştırmak isteyen karanlık mihraklara karşı verilecek en güzel cevabın, "İnadına kardeşlik-İnadına beraberlik" olduğunu aktaran Kamalak, "Bizler Kürt'üyle Türk'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Alevi'siyle, Sünni'siyle aynı bahçenin çiçekleri, aynı milletin evlatlarıyız. Bu birliği Allah'ın izniyle Saadet Partisi olarak biz sağlarız" dedi. 

1 Kasım seçimlerinin, uçurumdan önceki son çıkış olduğunu söyleyen Kamalak, "1 Kasım'da yüreğimizin sesini dinleyeceğiz. Saadet Partisi'nde birleşeceğiz. Çünkü Saadet Partisi tertemiz bir mazinin adıdır" diye konuştu. 

Kamalak'ın konuşmasının ardından milletvekili adaylarının tanıtımı da gerçekleştirildi. 

Seçim bildirgesi 

"Yüreğinin sesini dinle Saadet'i bulacaksın" sloganıyla 1 Kasım seçimlerine giden Saadet Partisi, "yaşanabilir bir Türkiye" ve "yeniden büyük Türkiye" söylemleriyle de seçmenlerden oy isteyecek. 

7 Haziran seçiminde Büyük Birlik Partisi ile ittifak yapan Saadet Partisi'nin 1 Kasım seçimi için hazırladığı ve bugün kamuoyu ile seçim bildirgesinde ülkede sosyal barış ve kardeşliğin tesis edileceği belirtildi. 

Herkesin birinci sınıf vatandaş olacağı vurgusu yapılan bildirgede, yoksulluğun ortadan kaldırılacağı belirtildi. 

İşsizlik sorununun tamamen çözülmesinin hedeflediği açıklanan bildirgede, ekilebilir bütün arazilerin tarıma açılacağı, bütün madenler ve cevherlerin işletileceği, iş ve çalışma koşulları iyileştirilerek bütün işsizlere istihdam alanı sağlanacağı kaydedildi. 

Seçim barajı kaldırılacak 

Yüzde 10 seçim barajının derhal kaldırılacağını bildiren Saadet Partisi'nin bildirgesinde, seçim sisteminin sosyal adalete, milletin beklentilerine uygun hale getirileceği vadedildi. 

HSYK ikiye ayrılacak 

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun Hakimler Yüksek Kurulu ile Savcılar Yüksek Kurulu olarak ikiye ayrılacağı belirtilen bildirgede, avukatların delillere ulaşmasının ve delil toplamasının önündeki engellerin de kaldırılacağı duyuruldu.  

Büyükşehir Belediyeler Kanunun yeniden düzenleneceği ifade edilen bildirgede, muhtarların belediye meclislerinde temsil edilmesinin sağlanacağı kaydedildi.  

Asgari ücretten vergi alınmayacak 

Etkin vergi denetimi ile kayıt dışı ekonominin ortadan kaldırılacağına yer verilen bildirgede, asgari ücretin açlık sınırından fazla olacağı ve asgari ücretten vergi alınmayacağı açıklandı. 

"65 yaş maaşı"na yüzde 100 zam yapılacağı belirtilen bildirgede, emekli maaşlarının da yüzde 50 artırılacağı kaydedildi.