"Meclis tutanaklarının bile yüzü kızardı"
Bülent Arınç, TBMM'deki kavga ve küfürleşmelerle ilgili, ''Bazı kendini bilmezlerin sarf ettikleri sözler nedeniyle, hakaretler sebebiyle meclis tutanaklarının bile yüzü kızardı" dedi
BURSA - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Bazı kendini bilmezlerin sarf ettikleri sözler nedeniyle, hakaretler sebebiyle meclis tutanaklarının bile yüzü kızardı. Ama bunlar ilk defa olmuyor. Maalesef hepimizi utandıran bu hakaretleşmeler, bu kavgalar, bu küfürleşmeler, toplasanız sayısı 10 kişiyi geçmeyecek insan tarafından çıkartılıyor" dedi.
Arınç, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde, yeniden aday gösterilen Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe'nin tanıtımı dolayısıyla düzenlenen toplantıdaki konuşmasında, geçen hafta İstanbul'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başta İstanbul olmak üzere büyükşehir belediye başkan adaylarının açıklandığı toplantıya, Batman'da Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün medya eğitim semineri programına gittiği için katılamadığını hatırlattı.
Bu yüzden bugünkü toplantıya gelmek istediğini, İstanbul'da Recep Altepe'nin adaylığının açıklandığı toplantıya katılmamasıyla ilgili çeşitli söylentiler çıktığını belirten Arınç, "Bursa'da hem dedikodu hem de fısıltılarla Sayın Altepe'nin adaylığına karşı olduğum, bu sebeple de İstanbul'da adaylık toplantısında bulunmayacağım gibi gerçeklik payı olmayan belki aramızdaki arkadaşlık, dostluk hukukunu zedelemeye matuf bir takım dedikodular yapılmıştı. Sayın Altepe de o gün Batman'da olacağımı biliyordu, Sayın Başbakanımız da biliyordu" değerlendirmesinde bulundu.
"Bir hafta sonra sizlerle beraber olmayı bu sevinci birlikte yaşamayı arzu ettim" diyen Arınç, "Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız ve şimdi belediye başkan adayımız olan değerli kardeşim Recep Altepe'yi huzurlarınızda tebrik ediyorum. Allah'tan başarılar diliyorum Rabbim mahcup etmesin" dedi. Arınç, 2014 yerel seçimlerinin en büyük zafer müjdesini Bursa'dan vermek istediklerini belirtti.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) bütçe görüşmelerinin devam ettiğini anımsatan Arınç, dün de Başbakanlık MİT Müsteşarlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ile 10'a yakın kurumun bütçelerinin görüşüldüğünü kaydetti. Arınç, kendisine bağlı kurumların ve Sayıştay bütçesinin TBMM'ye sunulduğunu, bu sırada zaman zaman tartışmalar yaşandığını hatırlatarak, şunları söyledi:
"Kavgalar, sayısı 10 kişiyi geçmeyecek insanlar tarafından çıkarılıyor"
"Tabii burada hiç görmek istemediğimiz şey, bazı kendini bilmezlerin sarf ettikleri sözler nedeniyle, hakaretler sebebiyle meclis tutanaklarının bile yüzü kızardı. Ama bunlar ilk defa olmuyor. Maalesef hepimizi utandıran bu hakaretleşmeler, bu kavgalar, bu küfürleşmeler toplasanız sayısı 10 kişiyi geçmeyecek insan tarafından çıkartılıyor ve bu yüzden meclis televizyonundan da maalesef yayınlandığı için herkesin dikkatini çekebiliyor. Böyle sinirlerin gerildiği bir kavga ortamının sürekli yaşanabilecek olması inanın hepimizi üzüyor. Bunlar inanınız hepimizin görmek istemediği manzaralar. 20 Aralık'a kadar bütçe görüşmeleri devam edecek. 11 gün sonunda da inşallah 2014 yılı mali bütçesi kabul edilmiş olacak ve ocaktan itibaren de yürürlüğe girecek."
[PAGE]
İzmir'in adayı yarın açıklanıyor
Başbakan Erdoğan'ın yarın İzmir'de partilerinin İzmir Büyükşehir Belediyesi ve çevredeki belediye başkan adaylarını açıklayacağını dile getiren Arınç, Başbakan'ın 14-15 Aralık tarihlerinde de Antalya'da Ege bölgesindeki bazı iller ile Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayını açıklayacağını, bununla birlikte AK Parti'nin 30 büyükşehir belediyesi başkan adayının belli olacağını vurguladı.
Nüfusun yüzde 76'sı büyükşehirlerde yaşıyor
Bülent Arınç, 30 Mart 2014 tarihindeki yerel seçimlerin hem sosyal hem de siyasi bakımdan çok önemli olduğunu belirtti. 16 olan büyükşehir sayısının son kanunlarla 30'a çıktığını hatırlatan Arınç, "30 büyükşehirimiz var ama 30 büyükşehirdeki nüfus toplamı Türkiye nüfusunun yüzde 76'sı. Yani 76 milyon küsur nüfusumuzun yüzde 76'sı bu 30 büyükşehirde yaşıyor. Dolayısıyla bu seçimleri kazanan ve başarılı olan siyasi partiler aynı zamanda oy oranları bakımından da en ön sıralara gelebilecekler" diye konuştu.
Arınç, artık büyükşehirlerde yaşamanın "ayrıcalık" haline geldiğini dile getirerek, büyükşehir belediyelerinin yetki, sorumluluk ve mali imkanlarının da olabildiğince arttığını, en uç noktadaki köy ve mahallelerin dahi büyükşehirlerden hizmet alacağını bildirdi.
"Büyükşehir artık bütünşehir oldu" diyen Arınç, bunun önce İstanbul ve Kocaeli'de uygulandığını, başarılı olduğunun görülmesi üzerine siyasi bir kararla tüm büyükşehirlerin "bütünşehir"e dönüştürülmesinin kabul edildiğini anlattı. Mülki sınırların belediye sınırı haline geldiğini anlatan Arınç, İl Genel Meclisinin statüsünün farklılaştığını bildirdi.
"AK Parti dominant bir partidir"
Büyükşehir yasasında çok tartışmalar yaşandığını, muhalefetin buna karşı çıktığını, oy kullanmadığını, engellemeye çalıştığını hatta bununla yerel yönetimlere demokratik özerklik verileceğini söyleyenlerin dahi çıktığını ifade eden Arınç, şunları söyledi:
"Aslında yerel yönetimlerde özerklikler şartı var. Bazı sakıncalarla, çekincelerle demek daha doğru, kabul de etmişiz. O çekinceler de kısa zamanda kalkacak. Çünkü zaten yaptığımız yasal düzenlemelerle 'yerel yönetimler özerklik' şartını çok büyük ölçüde yerine getirmişiz. Şimdi biz büyükşehirlerin hizmet ve yönetim bakımından ve plan bütünlüğü bakımından daha faydalı, daha iyi olduğunu düşündük, ısrar ettik. Buna rağmen ana muhalefet partisi, bu kanunu Anayasa Mahkemesine götürdü, 'iptal ettireceğim' dedi ve maalesef MHP ve CHP bu kanunun anayasaya aykırı olduğunu, ülkeye zarar vereceğini, Türkiye'yi böleceğini ifade etti ama çok şükür ki bunların bu yanlış düşüncelerini Anayasa Mahkemesi paylaşmadı, talepleri reddetti. Artık büyükşehir kanunu anayasa denetiminden de geçmiş oldu. Şimdi görüyoruz ki hepsi harıl harıl büyükşehirlerde karşımıza çıktı. 'Ne yapacağız, nereden aday bulacağız, kiminle yola çıkacağız, seçimleri nasıl kazanacağız' bunun telaşına düştü. O kadar büyük bir telaş içindeler ki aday çıkaramayanlar bir günde gökten zembille inivermiş adayları hemen bağırlarına basıp tek aday olarak gösterme durumuna bile düştüler. Çünkü karşıda bir AK Parti var. 'Başarılı, iyi sonuçlar alacak bunun karşısında kim durabilir, kimi aday yapacağız' bunun heyecanındalar. Bunlar doğal şeylerdir. Çünkü AK Parti dominant bir partidir. Yüzde 50 sandıktan oy almış ve bugünkü sonuçlara baktığımızda bunu biraz da artıracak gibi gözükmektedir."
[PAGE]
"Siyaset zor iştir, hele seçim daha zor iştir"
Arınç, ortalıkta dolaşan bütün olumsuz sözlere, propagandalara rağmen AK Parti'nin milletin gönlünde önemli bir yer tuttuğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Bunu söküp çıkaramıyorlar. Dolayısıyla 2009'da AK Parti'nin karşısına birleşerek çıkıp hatta muvaffak olamayanlar şimdi başka formülleri deniyorlar. Adaylar üzerinde kılı kırk yarıyorlar, daha çok oy toplamasına dikkat ediyorlar. Bu bile bizim siyasete yaptığımız önemli bir katkıdır. AK Parti'nin karşısında AK Parti'ye benzeyebilecek kişileri bulmak ve topluma bunları sunmak ihtiyacını duyuyorlarsa, bu iyi düşüncelerimizi de paylaşıyorlarsa Türkiye bundan çok şey kazanacaktır. Bizim bu seçimlerde büyükşehirlerin 30'unda da iddiamız olduğunu herkes biliyor. Evet anketler bazılarında sıkı bir yarışa gireceğimizi gösteriyor. Biz de buna karşı adaylarımızı oralardan çok daha oy alabilecek kişiler üzerinden seçiyoruz. Dileriz ki partiler birleşerek AK Parti'nin karşısına çıkmak yerine kendi oylarına, kendi varlıklarını, kendi adaylarının kazanacağı ihtimalini gerçekleştirmek için daha ciddi bir çalışma yapsınlar. Yoksa inanın birisi için verdiğimiz yüzde 20, diğeri için verdiğimiz yüzde 30'luk hedeflerin çok altında kalacaklardır. Boşa kibirlenmiyor ve gururlanmıyoruz. Çünkü siyaset zor iştir, hele seçim daha zor iştir. Her seçimin sonucunu önceden kılı kırk yararak tahmin etmekte mümkün değildir."
Türkiye'de bazı siyasi partilerin tabelasının bile kalmadığını ancak bazı fikir ve siyasi düşüncelerinin hala aynı sıcaklığıyla devam ettiğini kaydeden Arınç, Bursa için yüzde 47'lik oy oranını yeterli görmediklerini, bu kadar hizmetten sonra halkın karşısına gittiklerinde yüzde 50'leri yüzde 60'ları bulmaları gerektiğini bildirdi. Arınç, halkla ilişkilerin belediye başkanları için çok önemli olduğunu, "Elini tuttunuzsa, sırtını sıvazladınızsa, yüzüne bakarak 'kahve içmeye geleceğim' dediyseniz, o sizi ziyarete gelince ayakta karşıladıysanız, ikili ilişkilerde ne kadar iyiyseniz o kadar başarılısınız demektir. Kimse sizin yaptığınız yola veya ulaşımda, enerjide, sağlıkta, eğitimde sağladığınız şeylere değil sizin onunla olan ilişkinizin sıcaklığına göre hareket ediyor" diye konuştu.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı için Recep Altepe'nin aylar önceden "ben varım" dediğini, AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın'ın da 1 Aralık tarihinde görevinden istifa ederek, "Ben de adayım" açıklaması yaptığını anımsatan Arınç, şöyle konuştu:
"İki tane adayın olduğu bir yerde değerlendirme yapmak biraz daha kolay ama bazı ilçelerimizde mesela Harmancık'ta 15 belediye başkan adayımız var. Allah bağışlasın nüfusa bakarsanız Harmancık'ın ne kadar kıymetli olduğunu görüyoruz. Hepsi birbirinden kıymetli benim nazarımda. Altepe, neden tercih sebebi olmuştur bunu anlamak için çok zorlanmak mümkün değil. Çok hizmetler yapmıştır. Evet bunları eleştirenler de olabilir ama asıl olan şey yapılan hayırlı işlerin yapılan başarısızlıklara göre çok daha fazla olmasıdır. İkinci de kişiliği üzerinde tereddüte mahal kalmamıştır. Bilinen insandır. Dolayısıyla il başkanımızın yanında kendisini tercihe şayan bulunmuştur. Bu il başkanımızın değersiz olduğunu göstermez ama belediye başkanlığı konusunda Altepe'nin ikinci bir dönem daha Bursa'ya hizmet etmesi gerektiğini gösterir. Buna biz de inanıyoruz biz de arkasındayız."