"Masa Anayasa'nın önüne geçti"
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na ilişkin, "Masa Anayasa'nın önüne geçti. Artık masadan kim kalktı, kim kalkacak, ama masa ne yapacak bu sorunun da cevabını hep beraber bulmamız lazım" dedi
ANKARA - TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TÜSİAD ve Türkiye Bilişim Vakfı tarafından düzenlenen 11. e-TR Ödül Törenine gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin siyasi parti liderlerine gönderdiği mektuplara CHP, MHP ve BDP'den yanıt geldiğinin hatırlatılması ve AK Parti'nin yanıtının gelip gelmediğinin sorulması üzerine Çiçek, henüz gelmediği yanıtını verdi.
Çiçek, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun CHP, MHP ve BDP'li üyelerinin bugün yapacakları toplantıya ilişkin soruyu yanıtlarken, yarın AK Parti'nin de cevabi yazısının kendisine ulaşacağını tahmin ettiğini, bundan sonra durumun ne olduğuna bakacağını söyledi.
Mühim olanın toplantıların yapılması değil, netice alınması olduğuna işaret eden Çiçek, şöyle devam etti:
"Görüş birliği içerisinde yeni bir anayasa yapma imkanı var mı? Bugüne kadarki tecrübeden görüyki anlaşabildiğimiz madde sayısı 60'dır. Diyelimki bu birkaç madde daha arttı ama her partinin çok önem, öncelik verdiği, siyasette varlık sebebi olarak gördüğü birçok hususlar var. Buralarda görüş birliği nasıl temin edilecek? Arzu ediyoruz ki Sayın Genel Başkanlar yazdıkları yazılarda bunun nasıl olabileceğiyle ilgili de bir ipucu verebilir, yöntem ortaya koyabilirler ise bu toplantılar devam etsin. Değilse masa anayasanın önüne geçti. Artık masadan kim kalktı, kim kalkacak ama masa ne yapacak bu sorunun da cevabını hep beraber bulmamız lazım."
"Bu yöntemle daha fazla bu işi götürme imkanımız yok"
AK Parti dışındaki partilerin toplanmaya devam ettiğinin ifade edilmesi üzerine de bunun ayrı bir tartışma konusu olduğunu, kendisinin artık bu komisyona başkanlık yapmadığını söyledi. Çiçek, "Bu hali ile bir şeyi daha ileriye götüremiyoruz. Tutanaklarda var, ben düşüncemi çok net olarak söyledim. Bu yöntemle daha fazla bu işi götürme imkanımız yok. Bunu söylüyorum" dedi.
Yeni bir anayasa hedefleri olduğunu, bu anayasa için de tüm partilerin belirlediği ortalama sürenin 2012 yılının sonu olduğunu ifade eden Çiçek, "Bu tutanaklarda var. Biraz gecikme olabilir dedik ama bir yıl geciktik. Ve geldik seçim ortamına. 'Seçim ortamında çalışırız' deniliyor. Seçimin olmadığı zamanda ne kadar verimli çalıştıysak, seçim ortamında ne kadar verimli çalışacağız, bunun takdirini de kamuoyuna bırakırım ben" diye konuştu.
"Meclis ile ilgili atılan başlıkları hak etmiyoruz"
Çiçek, TBMM Genel Kurul'ndaki küfürleşme ve yumruklu kavgalarla ilgili soruyu da yanıtladı. Bu konular ile ilgili söylenecek, yapılacak, yazılacak ne varsa hepsini yaptığını belirten Çiçek, şöyle devam etti:
"Bunlar doğru şeyler, hoş şeyler değil. Birkaç arkadaşımızın yaptığı iş ama bütün Meclis, bu türlü tutumlar, davranışlar, beyanlar, sözler sebebiyle, bugün attığınız başlıklara bakarsanız. Biz bunları hak etmiyoruz. TBMM bunu hak etmiyor. Ümit ederim ki bu son olsun, herkes gerekli dersleri çıkarsın. İlk gün müzakereleri yürütürken bile ne kadar zorlandığımı gördünüz. Maalesef biz müzakere yapmıyoruz Türkiye olarak. Neredeyse kavga ediyoruz. Bağırıp, çağırıyoruz bunu müzakere olarak değerlendiriyoruz Türkiye'de. Meclis'te de maalesef bununla ilgili iyi örnekler de çoğu zaman oluşturamıyoruz. Hoş şeyler değil bunlar."
Bu tür davranışların müeyyidelerine ilişkin bir çalışma olup olmadığı sorusu üzerine içtüzük çalışmalarının sürdüğünü hatırlatan Çiçek, bu yaşananlardan ders çıkarılmasının önemli olduğunu belirtti. Çiçek, "Birkaç kişinin hatası yüzünden hepimizin zan altında kalması, böyle bir gölge altında kalması doğru değil. Bugün atılan başlıklara bakıyorum; 'Meclis'in seviyesi sıfırın altına düştü'. Biz bunu hak etmiyoruz. Başlığa bir şey demiyorum ama biz bunu hak etmiyoruz. Buna da isyan ediyorum. Daha da yapabileceğim bir şey yok" değerlendirmesinde bulundu.
Meclis Başkanlığı döneminde bir klasör halinde hazırlanan tutanakları genel başkanlara gönderdiğini ve bu konuda yardım, destek ricasında bulunduğunu anlatan Çiçek, "Birkaç kişinin ortaya çıkardığı bir problemdir bu. Biz bu birkaç kişiyi çözemedik maalesef" dedi.
"Kimsenin Meclis tutanaklarından, söylenmiş bir sözü çıkarma yetkisi yoktur"
Genel Kurul'da bütçe görüşmelerinin ilk gününde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ardından sataşma gerekçesiyle AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli'ye söz vermesinin eleştirilere neden olduğunun hatırlatıldığı Çiçek, sataşma talebiyle söz istemelerin önemli bir kısmının cevap olduğunu düşündüğünü söyledi. Bu durumun söz verilmemesi halinde usul tartışmalarına yol açtığını ve tartışmaların uzadığını belirten Çiçek, uzamasını engellemek amacıyla söz verilmesinden yana tavır sergilediğini aktardı. Çiçek, özel bir durum olmadığını, meselenin bu çerçevede değerlendirilmesinin gerektiğini söyledi.
Çiçek, muhalefetin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Genel Kurulda yaptığı konuşmada sarf ettiği bir sözün tutanaklardan çıkarıldığı eleştirisi olduğunun ifade edilmesi üzerine de böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını, kimsenin böyle bir yetkisi bulunmadığını bildirdi. Çiçek, "Meclis tutanaklarından, söylenmiş bir sözü Meclis Başkanlığının ve Meclis bürokrasinin çıkarma yetkisi yoktur. Bu suç teşkil eder. Tutanaklar bir adli vaka söz konusu olduğunda delil teşkil eder" dedi.
Bu türlü eleştirileri doğru bulmadığını ifade eden Çiçek, tutanakların ses kayıtlarıyla birleştirilerek hazırlandığını bu bakımdan yazılı metinde bir hata var ise ses kaydı ile karşılaştırılarak düzeltildiğini aktardı. Çiçek, "Kim bu iddiada bulunuyorsa o arkadaşımız gelir, birlikte bu değerlendirmeyi yapabiliriz" dedi.