"Kredi garanti fonu çalışmıyor"

TİM Başkanı Büyükekşi, reel sektör ile bankacılık kesimi ilişkileri ile ilgili bir açıklama yaptı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, kredi garanti fonunun çalışmadığını, giderek sorunlu hale dönüşmekte olan kredileri için kullanmak istemelerinin büyük bir tedirginlikle izlendiğini belirtti.

Büyükekşi, reel sektör ile bankacılık kesimi ilişkileriyle ilgili açıklamasında, Türk Bankacılık sisteminin kar etmesini, herhangi bir ticaret işletmesinin kar etmesinden mutluluk duyduğumuz gibi desteklediklerini çünkü kuvvetli bankacılığın, kuvvetli ekonomi anlamına geldiğini kaydetti.

"Ancak, bankaların ana işlevi olan kredi verme fonksiyonunun ve bundan oluşacak olan faaliyet karının bizim için önemli olduğunun da altını çizmek istiyoruz" diyen Büyükekşi, ihracatçının ana fonksiyonu üretip ihraç etmekse, bankaların ana fonksiyonlarının da mevduat toplama ve kredi vermek olduğunu hatırlatmaya gerek duyulduğunu ifade etti.

2008'de başlayan kriz nedeniyle, güven kurumu olan bankaların yurt dışındaki benzer kuruluşların başına gelenler görüldükçe, bir miktar içlerine kapanmalarını anlayışla karşılamakla birlikte, bunun abartılı hale gelmesine hak vermediklerini belirten Büyükekşi, "Hatta daha da ötesi bu tutumun bankaları neredeyse piyasanın sesini duymayacak hale getirmesine şiddetle karşı çıkıyoruz" ifadesini kullandı.

Mevduatın krediye dönüşme oranı geriledi

Mevduatın krediye dönüşme oranın düştüğünü, ağustos 2008'de mevduatın krediye dönüşme oranı yüzde 85,6 iken Ocak 2010 sonu itibari ile bu oranın yüzde 76,2'ye gerilediğine dikkat çeken Büyükekşi, şunları kaydetti:

"Son zamanlarda bankaların kredi vermede seçici davrandıklarını görmek aslında ihracatçıları memnun etmektedir. Ancak, söz konusu seçiciliğin objektif kriterlere dayanmadığı da apaçık meydana çıkmıştır. Ülke kaynaklarının doğru yerlerde kullanılması hepimizi mutlu eder, ancak Türkiye'yi sırtlayan sanayici ve ihracatçılar yerine sübjektif kriterlere dayanan seçicilikle başka kesimlere kredi verilmesine de artık bir dur demenin vakti gelmiştir. Reel sektörün bankalara güveni tükenmiştir. Bankalar 2009 yılı krizi esnasında elde ettikleri muazzam karları muhafaza edeceklerini sanmaktadırlar, ancak yanılıyorlar.

Bir ülkenin büyüme ve gelişmesini sağlayan birincil dereceden etkenler ne bireysel krediler, ne de hazine bonolarıdır. Tersine; büyüme, istihdam artışı ve gelişmeyi sağlayan özel sektör firmaları ve onların yaptığı yatırımlardır. Bütün beklentimiz küresel krizi sağlıklı yaklaşımları ile atlatan bankacıların benzer sağduyuyu Türkiye'nin büyümesi, üretimi, istihdamı ve ihracatı için de göstermeleridir. Aksi taktirde, iki kesim arasındaki uçurum gittikçe büyüyecektir."

Büyükekşi, kredi garanti fonunun çalışmadığını, bankaların bu fonu kullanarak yeni ve taze krediler vermek yerine, giderek sorunlu hale dönüşmekte olan kredileri için kullanmak istemelerinin büyük bir tedirginlikle izlendiğini de belirtti.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir