"Korku refleksiyle hareket eden Türkiye geride kaldı"

Başbakan Erdoğan, "Üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla çevrili bir ülke kompleksi artık geride kalmıştır" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

İSTANBUL - "Bugün Türkiye, özellikle dünya ilişkilerinde korku refleksiyle hareket eden bir Türkiye değildir" diye konuşan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla çevrili bir ülke kompleksi artık geride kalmıştır. Bu kompleksle hareket eden bir Türkiye artık yok" dedi.

Erdoğan, AK Parti Bayrampaşa İlçe Teşkilatı'nın Bayrampaşa Spor Kompleksi'nde düzenlenen 3. Olağan Kongresi'nde yaptığı konuşmada, kongre ve ramazanın birlik ve beraberliği artırması dileğinde bulundu.

Konuşmasında, gençleri ve kadınları şükranla andığını ifade eden Erdoğan, onların AK Parti siyasetine yaptığı katkının paha biçilmez olduğunu söyledi.

Türkiye'de siyasetin gençler ve kadınlar sayesinde kirlerinden arındığını, milli iradenin de onlar sayesinde daha güçlü tecelli ettiğini ifade eden Erdoğan, toplumun tüm renklerini, bütün desenlerini AK Parti çatısı altında toplayan bu coşku ve heyecanın Türkiye'deki siyasetin nabzının nerede attığını açıkça gösterdiğini kaydetti.

AK Parti'nin kurulduğu ilk günkü heyecanı ve samimiyeti bugün de koruduğunu, gittikleri tüm il ve ilçelerde bu heyecanı, azmi ve sevdayı gördüklerini belirten Erdoğan, "AK Parti sevdasının Türkiye sevdası olduğunu" ifade etti. Erdoğan, AK Parti'deki azim ve kararlılığın Türkiye'yi çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkarma azim ve kararlılığı olduğunu dile getirdi.

Kadrolarının bu çizgiden sapmadan ülkenin yollarını aydınlatmaya devam edeceğini ifade eden Erdoğan, "Sizlerden ricam şudur; gözünüzü, gönlünüzü ihtiyaç sahiplerine karşı sürekli açık tutun. Milletimize karşı borcumuz, ona hakkıyla hizmet etmektir. Zira millete efendilik yoktur, millete hizmet etmek vardır. Biz bu milletin hizmetkarıyız, efendisi değiliz ve bu yolda devam edeceğiz" diye konuştu.

Kabuk kırılıyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başkalarının siyaseti rekabeti siyasi çatışma olarak görebileceğini, ama kendilerinin tek derdinin insanlara ve ülkeye hizmet etmek olduğunu söyledi.

AK Parti bünyesinde siyasetle meşgul olan kişilerin cevaplaması gereken en önemli sorunun "Bu ülkeyi dünya üzerinde nereye layık gördükleri" olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başkalarının yaptığı gibi kendimizi bu ülkede hangi konuma layık gördüğümüz değildir. Özgüven sorunları olanlar, kendilerine güvenmeyenler Türkiye'yi de kendi dar zihinlerine mahkum etmek istiyorlar. Türkiye ise kabuklarını yeni ve güçlü bir Türkiye için kırıyor. Bugünün Türkiyesi, dünya ilişkilerinde korku refleksi ile hareket eden bir Türkiye değildir. Bugünün Türkiyesi, 'Acaba başkaları ne der' diye sözünü yutkunan bir Türkiye değildir. Bugünün Türkiyesi, Kafkaslar'dan Orta Doğu'ya, Balkanlar'dan Orta Asya'ya dost halkasını alabildiğine genişleten, dostluğu her ülke tarafından talep edilen bir Türkiye'dir. Eski korkularla hareket edenler, Türkiye'nin ufkunu daraltmak isteyenler ne yeni dünyanın gerçeklerinden haberdardır ne de Türkiye'nin kazandığı özgüvenden ve güçten haberdardır."

Erdoğan, Türkiye'nin son dönemde dış politikada uluslararası ilişkilerde artık gündemi geriden izleyen, gündeme ayak uydurmaya çalışan bir ülke olmadığını belirterek, "Türkiye, artık gündem belirleyen bir ülkedir" diye konuştu.

Son birkaç ayda komşu bölgelerde gelişen olaylara karşı Türkiye'nin nasıl bir tavır takındığını, gündemin oluşmasına nasıl katkılar yaptığının görüldüğünü dile getiren Erdoğan, Gürcistan ile Rusya arasındaki krizde iki tarafın da güvenini sağlayacak şekilde sürece müdahil olduklarını söyledi.

Suriye ile İsrail arasındaki dolaylı görüşmelerde de yine iki tarafın tam güvenini kazanmış şekilde müzakereleri sürdürdüklerini anlatan Erdoğan, perşembe günü Şam'da katıldıkları "İstikrar için Diyalog" başlıklı zirve toplantısında da bölgesel meseleleri değerlendirdiklerini kaydetti.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her konuda, her sorunda Türkiye artık yapıcı katkısı aranan, süreçlere katılması istenen bölgesel ve küresel bir aktör haline gelmiştir. Desteği, katkısı aranan bir ülke haline gelmek durup dururken olmuyor. Ziyaretler yapmakla, diyalog kurmakla, işbirliklerini geliştirmekle oluyor. Tarafların güvenini kazanmak, ara bulucu ve aracı olmak durup dururken olmuyor. Sağduyulu hareket etmekle, dengeli ve ölçülü olmakla, dürüst ve samimi davranmakla oluyor."

"Hem ülkemiz güçlü olacak, hem milletimiz güçlü olacak"

Erdoğan, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Balkanlar'da, Orta Doğu'da, Kafkaslar'da her zeminde işbirliği aranılan, güvenilir bir ülke konumuna geldiğini, ülkeyi ve milleti geriye götürerek, uluslararası irtibatı zayıflatarak, bölgesel ve küresel gücü zafiyete uğratarak, demagoji siyaseti yapmanın zamanının çoktan geçtiğini söyledi.

Uluslararası zeminde ülkelerin sözü ne kadar dinleniyorsa, ne kadar ciddiye alınıyorsa, uluslararası gündemin belirlenmesinde ne kadar etkisi olabiliyorsa uluslararası gücünün de o kadar olduğu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz diyoruz ki, hem ülkemiz güçlü olacak, hem milletimiz güçlü olacak hem de devletimiz güçlü olacak. Milleti aç ve açıkta bırakarak milliyetçilik yapmak, milleti aç ve açıkta bırakarak devletçilik yapmanını devri çoktan geçti. Türkiye'nin yeri alt kümeler değildir, süper ligdir. Türkiye tarihi ile doğal kaynaklarıyla, coğrafyasıyla, insan gücüyle hem bölgesinin hem de dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir.

Bu ufka sahip olmayanlar, atılan her adımı yıllarca hamasetle körelmiş dar kalıplı zihinleriyle değerlendiriyor. Bu zihniyet Türkiye'ye hiçbir fayda vermiyor. Türkiye'nin potansiyeline AK Parti iktidarıyla erişen ülkemiz, inşallah bu potansiyeli daha da artırarak bu yolculuğu devam ettirecektir. Onlar olanı biteni hala mahkum oldukları o kısır döngü içinde değerlendirmeye çalışıyorlar. Biz bu duruma üzülüyoruz. Keşke onlar da büyük düşünseler. Büyük bir ülkenin, büyük bir milletin mensubu olduklarını, o millete yakışır bir vizyonla olayları değerlendirebilseler."

Erdoğan, Türkiye'nin önemli bir ülke olduğunu, komşularıyla ve dünya ile olan ilişkilerini büyük ve itibarlı bir ülke gibi yürütmeye devam edeceğini belirterek, şöyle konuştu:

"Büyük ve itibar sahibi ülkelerin kompleksi olmaz. Üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla çevrili bir ülke kompleksi artık geride kalmıştır. Bu kompleksle hareket eden bir Türkiye artık yok. Bu düşünceyi artık olumlu istikamette faydaya çevirmeye gayret eden, bunun planlarını yapan, bunu uygulamaya sokan bir Türkiye var. İşte geldiğimizden bu yana düşman üreten değil, dost üreten bir Türkiye var."