"Kırmızı halıda yürüyememesi çelişkiydi"
Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Sever, Hayrünnisa Gül'ün dünyanın her yerinde kırmızı halıda yürüdüğünü söyledi.
ANKARA - Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün dünyanın her yerinde kırmızı halıda yürürken Türkiye'de yürüyememesinin bir çelişki olduğunu ifade etti.
NTV'de "Can Dündar'la Ana Haber"e konuk olan Sever, Hayrünnisa Gül'ün, Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un resmi törenle karşılanmasında kırmızı halıda yürümesiyle ilgili haberlere ilişkin görüşlerini ve yeni uygulamanın gerekçelerini anlattı.
Cumhurbaşkanı Gül ve eşiyle bir çok yurt dışı ziyarete gittiğini, yurt dışından çok sayıda devlet başkanının Türkiye'yi ziyaret ettiğini belirten Sever, "Hayrünnisa Gül'ün dünyanın her yerinde kırmızı halıda yürürken Türkiye'de yürüyememesi çelişkiydi. Türkiye'ye gelen konuk cumhurbaşkanı eşlerinin de resmi karşılama törenlerinde Çankaya Köşkü'ne arka kapıdan alınması garip bir durum ortaya çıkarıyordu" dedi.
Ahmet Sever, Hayrünnisa Gül'ün resmi karşılama töreninde kırmızı halıda yürümesinin uzun zamandır düşünüldüğünü belirterek, "Bu rahatsızlığın giderilmesi gerektiği görüşü giderek daha fazla kafalara yerleşmeye başlamıştı. Alman Cumhurbaşkanı'nın ziyaretinin bunun için iyi bir vesile olacağı düşünüldü ve ilk kez bu ziyaret sırasında uygulamaya konuldu" diye konuştu.
"Çankaya içinde bir kutuplaşma ortaya çıkıyor"
Cumhurbaşkanı Gül'ün göreve seçildiği 2007 yılından bu yana ilk kez bu yıl tek Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu verilecek olmasının nedenlerini de anlatan Sever, şöyle konuştu:
"İki resepsiyon... Neden iki resepsiyon? 'İki taraf karşı karşıya gelmesin'. Peki o zaman iki Türkiye mi var? Öğleyin bir Türkiye, akşam başka bir Türkiye mi katılıyor? Aslında bir tek Türkiye var. Oraya bir tek Türkiye'nin yansıması gerekirken sanki iki Türkiye varmış gibi iki farklı yansıma oluyor. Cumhurbaşkanı, 'Türkiye'de kutuplaşma sakıncalı, bundan uzak durmak gerekir' derken aslında Çankaya içinde bir kutuplaşma ortaya çıkıyor. Burada da bir çelişki ve tezat söz konusuydu. Neresinden bakarsanız bakın ortada normal olmayan ve mutlaka normalleşmesi gereken bir durum söz konusuydu. Aslında yapılan, bu anormal durumun normale döndürülmesinden başka bir şey değil.
Başka bir önemli nokta daha var, Hayrünnisa Hanım'a dönük bu tavırlar, ona yapılan her şey, bütün başı örtülü kadınlar tarafından kendilerine yapılmış gibi hissediliyordu ve onlar da rencide oluyordu."
Sever, tek resepsiyon kararının zamanlamasıyla ilgili olarak da "bu olgunluğun zaman içinde ortaya çıktığını" söyledi.
Sever, Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Onuncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer döneminde de tek resepsiyon yapıldığını, Sezer'in Cumhurbaşkanlığının ilk yıllarında başörtülülerin resepsiyonlara davet edildiğini anımsattı.
Cumhurbaşkanı Gül'ün güzergah geçişlerinde trafiğin kesilmesi konusunda çok önceden bu yana hassas olduğunu da dile getiren Sever, Gül'ün bugün İstanbul'da olduğu gibi bundan sonra mümkün olduğunca trafiğe girmeden helikopter kullanacağını bildirdi.
Ahmet Sever, sosyal paylaşım sitesi "twitter" aracılığıyla mesajlar vermenin Cumhurbaşkanı Gül'ün kendi düşüncesi olduğunu, mesajları bizzat kendisinin yazdığını ve tartışmalara katılmaktan büyük keyif aldığını anlattı.
Konuk devlet başkanlarının Gül'ün memleketi Kayseri'ye gitmeyi kendilerinin istediğini de aktaran Sever, "Belki bu yolla bir jest yapmak istiyorlar ama Sayın Cumhurbaşkanı bundan rahatsız olmaya başladı. İngiltere Kraliçesi de Kayseri'ye gitmek istemişti, Bursa'ya yönlendirdi" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül'ün basına karşı son derece hoşgörülü olduğunu da dile getiren Sever, "Tabii bazı haberlerde kızdığı anlar oluyor ama bunu bir öfkeye dönüştürmüyor, çabuk unutabiliyor. Ben bazen onun kadar hoşgörülü olamıyorum" dedi.