"Kıdem'e evet denirse kamu kaynağını da konuşuruz"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kıdem tazminatının bir fona dönüştürülmesine yönelik olarak işçi ve işveren tarafları ile bir kez daha toplantı yapacaklarını ancak ısrarcı olmayacaklarını söyledi
Mehmet KAYA
ANKARA - Faruk Çelik, fon esaslı bir sistemin oluşması halinde, primlerin bir kısmının kamu katkısı olarak ödenmesi konusunda ise "taraflar kıdem tazminatı konusuna evet derse bu konu da konuşulabilir, neden konuşulmasın, işsizlik sigortasına kamu katkısı yok mu?" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2014 bütçesi kabul edildi. Görüşemenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Faruk Çelik, kıdem tazminatı sistemi yerine, bireysel fona dayalı sistemin getirilmesi halinde, oluşacak yüksek miktarlı prim ihtiyacının bir kısmının kamu tarafından ödenmesine yönelik olarak resmi bir öneri ortaya konulmadığını söyledi. Bakan Çelik, basına yansıyan önerilerin "düşünce" olduğunu belirterek, pazarlık etmek için "pazarlık" açtı. Faruk Çelik, bir yıl için 30 günlük ücretin karşılanacağı prim miktarına denk gelen ücretin yüzde 8.3'ünün yarısının kamu kaynaklarından karşılanması konusunda, "Taraflar kıdem tazminatı konusunda evet derse oturur konuşuruz" dedi. Bakan Çelik, bu önerinin kendilerinden çıkıp çıkmadığı sorusuna yanıt vermezken, taraflara resmi olarak sunulup-sunulmadığı konusunda da "ortada birşey yok" yanıtını verdi.
Çalışma Bakanı Çelik, kamu katkısının bir miktarının işsizlik sigortası fonundan yapılmasına yönelik olarak ise "şu anda böyle birşey sözkonusu değil" diyerek kaçamak yanıt verdi.
Taraflarla son birkez toplanacağız, ısrarcı olmayacağız
Bakan Faruk Çelik, kıdem tazminatı konusunda, işçi ve işveren taraflarıyla son bir toplantı daha yapacaklarını ve görüşlerini isteyeceklerini belirterek, "Bir somut yanıt bekliyoruz. Bu sistem devam etsin derlerse edecek, konuşalım derlerse konuşulacak. Israrcı olmayacağız" dedi. Çelik, kıdem tazminatı dışında masada olan taşeron işçilik, özel istihdam bürolarının geçici işçi temin etmesi konularında da öneriler geliştirilmesini arzu ettiklerini belirterek bu konularda çalışmaların devam edebileceği mesajını verdi.
Öte yandan, kıdem tazminatı konusunda, bütün işçileri kapsayacak bir düzenleme dışında, sadece kamudaki taşeron işçilerle ilgili olarak bir kıdem tazminatı fonu düzenlemesinin geliştirilmesine yönelik olarak da bir ihtimalin Çalışma Bakanlığı tarafından değerlendirmeye alındığı biliniyor.
Çalışma Bakanlığı bütçesi kabul edildi
Buarada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2014 bütçesinin Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmeleri tamamlandı ve kabul edildi. Görüşmelerde yapılan eleştirileri ve soruları yanıtlayan Bakan Faruk Çelik Türkiye'deki iş kazalarında Avrupa birincisi olduğu, Dünya üçüncüsü olduğu yönündeki sıklıkla söylenen istatistiklerin kaynağının belli olmadığını iddia etti. Bu konuda yapılan istatistiklere kendilerinin de baktığını belirten Çelik, Eurostat verilerine göre Avrupa'da Türkiye'nin 14. sırada bulunduğunu, en son 2008 verileriyle üretilen Dünya sıralamasına ilişkin olarak ise "Bu istatistikte de 185 ülkenin 101'i yok, afaki verilerle üretilmiş" dedi.
4C'lilere yeni statü üzerinde çalışılıyor
Bakan Faruk Çelik, özelleştirme sonrası işini kaybeden işçilerin mağduriyetlerinin önlenmesi için kullanılan ve geçici süreli çalışan bir tür kamu çalışanı niteliği bulunan 4-C statüsünün değiştirilmesinin üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Deva eden izelleştirmeler sonrasında bu statüye girmek isteyen işçi sayısının 50 binleri bulabileceğini kaydeden Çelik, genel olarak bu kişilerin sözleşmeli personel olan 4-B statüsünü istedikleri, mali yük ve sosyal haklar açısından yapılacak incelemelerle bu talep doğrultusunda bir çalışma yürütüldüğünü kaydetti. bakan Çelik, "Söz vermiyoruz, bir inceleme sözkonusu. Kaç kişi olacak, nasıl bir sonuç doğuracak bakacağız ve ona göre karar vereceğiz" dedi.
"Fark ödemelerinden rahatsızız"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, milletvekillerinin muayenelerinde ve hastanelerde kalmaları halinde otelcilik hizmetlerinde oluşan fark ödemelerinin TBMM bütçesinden yapılması konusunda rahatsız olduğunu söyledi. Bakan Çelik, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda bakanlığının bütçe görüşmelerinin ardından konuya ilişkin soruları yanıtladı.
Gazetecilerin, komisyondaki görüşmeler sırasında CHP'li üyeler Mevlüt Aslanoğlu, Özgür Özel ve Aytuğ Atıcı'nın milletvekili katılım paylarını ödememesi konusundaki eleştirileri ve bu uygulamanın sonlandırılması talepleri hatırlatıldı. Çelik, "Uygulamanın muhatabı biz değiliz, TBMM bütçesinden ödeniyor, bu konu Meclis Başkanı'na sorulmalı" yanıtını verirken, düzenlemeden duyduğu rahatsızlığı gizlemeyerek, "Açıkçası böyle bir uygulamaya biz (bakanlık) alet olmayız" dedi.
Faruk Çelik, TBMM bütçesinden yapılan bu ödemenin sonlandırılması yönünde yapılacak bir teklife de bakanlık olarak sonlandırma yönünde görüş bildireceklerini söyledi.
Genel Sağlık Sigortası uygulamasında muayene olan her sigortalı hastane türüne göre muayene başına 5-13 TL, ilaç yazdırılması halinde de reçete başına üç ilaç için 3 TL, daha fazla her bir ilaç için 1 TL ödeme yapılıyor. Özel hastanelerde kalınması halinde de bu hastaneler otelcilik hizmetleri karşılığında ilave ücret talep edebiliyor. Bu tür katkı payları milletvekilleri için TBMM bütçesine konan ödenekten karşılanıyor.
Emekliliklerde yaşa takılanlar konusunun parti meselesi olarak konuşulmayacak bir konu olduğunu ve CHP'li milletvekillerinin SSK kökenli olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na bile bu durumu kabul ettiremeyeceğini belirten Çelik, şöyle konuştu:
"Türkiye'de emeklilik yaşı şuanda 49-50. Bu yaşta emeklilik dünyanın hiçbir yerinde yok. Talep edilen şu; '50 yaşında emekli olmayalım, 45 yaşında olalım'. Hangi milletvekili buna 'evet' diyebilir. Bu doğru bir yaklaşım değil. Bu geçiş çok uzun kademelendirme şeklinde olmuş. Yani 1999'da çıkmış, 2028 yılına kadar kademelendirme. Bugün halen 50 yaş emekliliği var. Dünyada şuada hangi ülkeye bakarsanız bakın 60-65 ve 67 yaş emekliliğin filli olarak olduğunu göreceksiniz. Haklar ve yaşanan sıkıntılar konuşulabilir ama tekrar erken emeklilik diye konuşmamız doğru değil."