"Karşılıksız çeklerin oranı artmıyor"
Kredi Kayıt Bürosu Genel Müdürü, karşılıksız çek oranlarındaki artışı da sadece hapis cezasının kaldırılmasına dayandırılmaması gerektiğine işaret ediyor.
Ece CEYHUN
İSTANBUL - Yeni Çek Kanunu şubat ayında yürürlüğe girdiğinden beri kamuoyunda karşılıksız çeklerin arttığı ayrıca çekin itibarının kalmadığı tartışılıyor. Kredi Kayıt Bürosu (KKB) Genel Müdürü Kasım Akdeniz ise çekte yaşanan bu gelişmeye farklı bir pencereden bakıyor.
Kasım Akdeniz'e göre karşılıksız çek oranlarının artması ya da genel itibariyle çek kullanımının azalmasında ana faktör hapis cezasının kalkması değil. Akdeniz, çek kullanımının şubattan beri değil tam aksine 2007'den beri istikrarlı bir şekilde azaldığına işaret ediyor. Akdeniz, karşılıksız çeklerin toplam çeklere oranının da bankaların tahsili gecikmiş alacak rasyosu ile aynı paralelde seyrettiğine dikkat çekiyor. Çek kullanımın azalmasının en önemli sebebi ise inovatif bankacılık ürünleri. Bankaların son yıllarda çıkarttıkları ürünlerle tahsilatı garanti altına aldıklarını belirten Akdeniz, "Bankalar doğrudan borçlandırma sistemleri oluşturdular, ticari kartlara ağırlık verdiler ve alacak sigortaları çıktı. Dolayısıyla bankalar çeke alternatif başka ürünler yarattı ve bunları hızlı pazarladı" dedi.
[PAGE]
Kredi Kayıt Bürosu, Çek Kanunu'nun çıkmasının ardından çok hızlı hareket ederek tacirlerin bankalarından Çek Raporu alabilmelerinin önünü açtı. Şimdi bu Çek Raporu'nu birebir toplantılarla anlatan KKB Genel Müdürü Kasım Akdeniz ile bir süreden beri gündemden düşmeyen çek meselesini konuştuk. Akdeniz'e göre Türkiye'de çek kullanımı azalıyor ama kamuoyunda bu değerlendirirken hep bir ay önceyle ya da daha kısa dönemler itibariyle karşılaştırılıyor. Oysa ki daha uzun vadeli trendlere bakıldığında çekteki azalış çok bariz. Nitekim, Akdeniz 2007 yılında ibraz edilen toplam çek adedinin 35.5 milyonken, bu sayının 2008'de 33.9 milyon adete, 2009'da 29.2 milyona, 2010'da 24.8 milyona ve 2011'de 21.1 milyona gerilediğini söyledi.
Verilere bakıldığında karşılıksız çeklerin toplam çeklere oranının kriz yılı 2009'da zirveye ulaştığı görülüyor. 2009 yılında karşılıksız çeklerin toplam çeklere oranı yüzde 6.53'ü olurken 2010 yılında bu oran yüzde 3.62'ye geriliyor. 2011 itibariyle ise karşılıksız çeklerin toplam çeke oranı sadece yüzde 2.8. 2012 yılının ilk altı aylık dönemine gelindiğinde ise ibrazında ödenen çek sayısı bir önceki yılın aynı dönemiyle hemen hemen aynı. 2011 yılı ilk yarısında 10.210 çek ibrazında ödenirken 2012 yılının aynı döneminde de 10.207 çek ibrazında ödeniyor. 'Karşılıksız çek' sayılarının toplama oranına, ya da 'takipteki alacakların' kredilere oranına ya da 'protestolu senetlerin' toplama oranına bakıldığında ise grafiğin çok paralel hareket ettiği de dikkat çekiyor. Aslında grafik bu oranların şubattan beri değil 2009 zirvesini gördükten sonra kademeli olarak gerilediğini 2011'in ilk yarısında dip yaptığını ama ardından yeniden yükselmeye başladığını gösteriyor. Yani karşılıksız çekin toplama olan oranındaki yükseliş yaklaşık 9 aylık bir süredir devam ediyor.
Kasım Akdeniz'in işaret ettiği noktalardan biri de çekte hapis cezası kalkmadan bu rasyolarda bir değişim başlaması. Akdeniz, "Bugün karşılıksız çeklerin grafiğine baktığınızda şunu söyleyebilirim; artış hapis cezasına bağlı gelişmiyor. Etkisi yoktur diyemem ama grafikler ana unsurun bu olmadığını gösteriyor. Çünkü protestolu senetler de senetler de artıyor ki hapis cezasından bağımsız. Hapis cezasını bugün koysanız bu trendi değiştiremezsiniz" değerlendirmesinde bulunuyor.
Katma değeri yaygınlaştıracak
Katma değeri yaygınlaştıracak
Sadece bankaların değil ekonominin tüm aktörlerinin risk yönetim anlayışını özümsemesine gerektiğine inanan Kasım Akdeniz, "Vadeli mal satıyorsanız, çek alıyorsanız bu işin arkasında aslında kredili bir işlem vardır. Vadeli mal satmak bir kredili işlemdir, her kredi işlem risk içerir, bu riskin de yönetilmesi gerekir. Bunun yönetilmesi içinde en fazla ihtiyaç duyulan şey bilgidir.
Ölçülemeyen risk de yönetilemez. Çek ve risk raporu ile tarafların birbirinin risklerini ölçebilecekleri, ne kadar risk aldıklarını kavrayıp yönetmelerine yardımcı olmak istiyoruz. Risk yönetimi bir değirmense, bunun buğdayı müşteri bilgisidir. Müşteri bilgisi olmadan müşterinin riskini yönetemezsiniz. Tacir veya sanayici çek kabul eden her işletme risk yönetim anlayışını nasıl geliştirebileceğini düşünmeli. Biz bu bilgiyi sağlamak için elimizden geleni yapıyoruz ve işbirliğine açığız her yerde anlatmaya hazırız. Bankacılık sektöründe yarattığımız katma değeri bundan sonra banka dışı sektörlere yaygınlaştırmak istiyoruz" dedi.
Akdeniz, Nisan 2012'de sunmaya başladıkları Çek Raporu sistemi ile hem KKB ve hem de risk merkezi olarak en önemli hedeflerinin tacirin kaynaklarını etkin yönetmesini sağlamak olduğunu vurguladı. Akdeniz, "Bugün ödenmeyen birkaç çek bir KOBİ'nin sağlığının bozulmasına hatta belki de iflas etmesine neden oluyor. Risk yönetiminin birinci şartı da bilgi. Biz üçüncü parti riski alan herkese geçmiş davranışlarıyla ilgili bilgi sağlamaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Çek raporunda fiyat bankaya göre değişiyor
Çek raporunda fiyat bankaya göre değişiyor
Çek raporu, hesap sahibinin (keşidecinin) kendisi tarafından bankalara şahsen başvurarak alınabiliyor. Raporun düzenlenmesi otomatik olarak ve anlık olurken, başvuru sahibinin raporu almak için beklemesi veya şubeye tekrar gelmesi gerekmiyor. Banka KKB tarafından oluşturulan sistemden online olarak raporu alıyor ve imzalayarak hesap sahibine veriyor. Bugün isteyen bir kişi çek raporunu istediği bankadan alabiliyor. KKB bunu bankalara 1 TL'ye veriyor. Bankalar cephesinde iş, rekabete açık. Bunu 2 TL'ye veren bankada var 50 TL'ye veren bankada. Bu nedenle isteyen herkesin istediği bankadan alabilmesinin önünü açtıklarını kaydeden Akdeniz, bugün sadece bir banka tarafından verilen hizmetin ileride hem ATM'den hem de internet şubelerinden kolayca alınabileceğini de kaydetti.
Çek raporunda sadece negatif nitelikli bilginin değil pozitif nitelikli bilginin de olduğuna işaret eden Akdeniz, "Diyelim ki 100 çek ödediniz ve içinde sadece 2 tanesi negatif. Bu sistem size sadece negatif bilgi vermiyor, pozitifi de gösteriyor. Eğer bugün TC kimlik numaranızı yazıp sms atıp bankadan kredi alabiliyorsanız bunun arkasında da KKB var. Türkiye'de alınan kredilerin yüzde 90'ının da arkasında biz varız. Bugün çek raporu ile 2007'den bu yana karşı tarafın ödediği tüm çekleri, son 1 ay, 3 ay önceki ödemeleri, ortalama çek rakamı, en son ne zaman çek kesildiği, ilk ödenen çekin hangi tarihe ait olduğu sadece 5 gün öncenin mi? yoksa 5 yıl öncenin mi tüm bu bilgileri görebiliyorsunuz" bilgisini verdi.
Çek raporu ilk adım, seneye risk anlayışı değişecek
Çek raporu ilk adım, seneye risk anlayışı değişecek
Çek raporu KKB'nin tüketiciye dokunduğu ilk adım oldu. Bundan sonra kuruluş aşaması hızla ilerleyen Bankalar Birliği nezdindeki Risk Merkezi'nin uygulayıcısı da KKB olacak. Zaten KKB'nin ortakları olan bankalar Risk Merkezi'nin de doğal üyesi. Ve çek raporunu yeni ürünler izleyecek. Hatta Kasım Akdeniz, yeni ürünlerin ipuçlarını verirken "Seneye bu zamanlar Risk Merkezi'nin ve yeni ürünlerin gelişi ile Türkiye'de risk anlayışı değişecek" iddiasında da bulunuyor. Akdeniz, "Her kim bir başkasının riskini alıyorsa finansal bilgilerini rapor halinde alabilecek. İster kefil olsun ister bir şey alsın. Kararını somut bilgilere istinaden verebilecek. Bankaların etkin kullandığı risk yönetim anlayışını diğer sektörlere de yaymak istiyoruz. Bu da bilgi ile olur. Biz bankaların bu lüksünü diğer kesimlere de yaymak istiyoruz" dedi.
Sanki e-finans kapısı oluşuyor
Sanki e-finans kapısı oluşuyor
"Bugün çeki sorgulayabiliyoruz zamanı geldiğinde tüm ödemelerimizi sorgulayabileceğiz ve tüm finansal bilgilerin yer aldığı raporları üretebileceğiz" diyen Akdeniz, bunun sadece banka ödemeleri değil kişilerin ödediği su, elektrik, gaz, faturalarından özel şirket ödemelerine kadar yelpazenin genişletilebileceğine dikkat çekti. Akdeniz, "Bizim en önemli hedefimiz yaratacağımız raporlarda müşteriye ilişkin resmin tamamını sunmak" diyerek şöyle devam etti: "Risk merkezinde kasım ayından itibaren sistemler hazır hale gelecek. 2013'ten itibaren hem tüzel hem gerçek kişiler kendi risk raporlarını alabilecek. Bu raporla beraber hem ekonomik hem sosyal hayatta kiralama, ortaklık, ya da bir sivil toplum kuruluşu kuracaksanız, bir şey alacaksanız, risk raporu alabileceksiniz. Risk merkezi ile beraber ülkenin risk yönetim anlayışı değişecek. Şimdi çeki sorguluyoruz sonra tüm ödemelerimizi sorgulayacak."
Sorgulama sayısında KKB, Avrupa'da bir numara oldu
Bugün 9 ortağı, bankalardan tüketici finansman şirketlerine, faktoring hatta bazı leasing şirketlerine kadar 105 üyesi bulunan KKB, gibi kurumların performansı sorgulama sayıları ile ölçülüyor. KKB'de 2001'de 6 milyon olan sorgulama sayısı 2011 yılında 205 milyon adete ulaştı. 2012 yılında ise bu rakamın 230 milyonun üzerinde olacağı tahmin ediliyor. Akdeniz, "Sistemde 25 milyon müşteri var. Bankalar her bir müşteriyi ortalama 8 defa sorgulamışlar. Hem verirken sorgulamışlar, hem de verdikleri sırada. Dolayısıyla bankalar açısından kredi tahsis ve izlemede vazgeçilmez olmuşuz. Ekonomi genişlerken kredi vermek için sorgulayan bankalar, daralırken de risk izleme için sorgulayan üyelerimiz olmuş. Kısacası sorgulamanın gerekçesi bazen kredi tahsis etmek oluyor bazen de riski izlemek şeklinde oluyor. KKB gibi kurumlar dünya genelinde ağırlıklı olarak 'kara liste' paylaşır. Ama biz 'beyaz liste'de paylaşıyoruz. Eskiden kıta Avrupa'sında birinciyiz derdik ama artık sorgulamada İngiltere'nin de önüne geçtik ve tüm Avrupa'da birinci olduk. Yatırımcıların da Türkiye'de kredi izleme ve tahsisatının böyle bir şekilde yapılabildiğini gördükten sonra ülkeye olan bakışları değişiyor" ifadelerini kullandı.
Çek raporunda merak edilen 4 temel soru
Çek raporunda merak edilen 4 temel soru
Bilgiler güncel mi?: Güncel. Hatta o kadar güncel ki bugün karşılıksız çıkan çek akşam sisteme yansıyor. Yarın rapora yansıyor. Yani günlük.
Ücreti ne kadar?: 2 liradan 50 liraya kadar bankasına göre değişiyor. Ama istediğiniz bankadan alabilirsiniz.
Hesap sahibin haberi olmadan bilgiye ulaşabilirmiyim?: Hayır. Ancak keşideci üzerinden bunu alabilirsiniz. Bu da kanunun getirdiği bir zorunluluk. Her nerede bu sistem kurulursa kurulsun aynı kurallar geçerli olacaktı. Üstelik; siz bilgilerinizin onayınız olmadan başkası tarafından görülmesini istermiydiniz?
Pratik mi? Her kanaldan, şube, ATM, internet ve kendi sistemimizden tüm teknolojik imkanları kullanılacak bir yapıya gidiyoruz. Bunu ilk etapta şubeden yapmamızın nedeni var olan boşluğu doldurmak içindi. Her geçen gün daha pratik hale gelecek, kapsamı büyüyecek ve derinliği artacak.
"Önce çek raporu isteyin sonra çeki kabul edin"
"Önce çek raporu isteyin sonra çeki kabul edin"
İZMİR/DÜNYA
Kredi Kayıt Bürosu Genel Müdürü Kasım Akdeniz, işadamlarına çek raporunu ilk ağızdan anlatmaya çalışıyor. İzmir Ticaret Odası meclis salonunda dün gerçekleştirilen toplantıya iş dünyası temsilcileri yoğun ilgi gösterdi. Akdeniz, bundan sonra Ankara'ya konuk olmak istediklerinden bahsederken Anadolu'daki ticaret odalarından böyle davetler gelmesi halinde ise seve seve anlatacaklarını söyledi.
Akdeniz, İzmir Ticaret Odası'nda yaptığı konuşmada sistemin 9 Nisan'dan bu yana Çek Raporu ürettiğini belirterek, "Şimdiye kadar 50 bin rapor kestik. Bu yeterli değil. Sistemin tanıtımına yönelik adımlar atmaya başladık. Biz, KKB olarak sorgulama yapan bankadan Çek Raporu'na karşılık 1 TL alıyoruz. Yasa gereği bu raporu bankalar aracılığıyla talep edene ulaştırabiliyoruz. Bankanın bu raporu karşılığı ne kadar ücret isteyeceğine karışamıyoruz. Ama piyasada rakamlar 5 TL ile 15 TL arasında değişiyor. Bankalar ücretlerini yayınlamak zorunda. Çek Raporu'nu kendi bankanızdan almak zorunda da değilsiniz. Herhangi bir banka bu raporu verebilir. 2012 sonunda Risk Merkezi faaliyete geçince KKB olarak biz de bu raporları verecek duruma geleceğiz" dedi.
Risk Merkezi ile tüccarın, esnafın, sanayicinin risk yönetim yeteneklerini geliştireceğini dile getiren Akdeniz, "Çek Raporu bu yeni dünyaya atılan ilk adım. Risk Raporu ile de her türlü bilgiye ulaşabileceksiniz, riski görüp buna göre karar vereceksiniz. Bu sistem Türkiye'deki risk yönetim anlayışını değiştirecek. Hatta sosyal hayatı bile etkileyecek. Gelinin babası damattan risk raporu isteyecek. Çünkü baba için kızını vermesi en önemli risk. Biz iş dünyasının ihtiyaç duyduğu bu bilgiyi yaratmak için bu sistemi kuruyoruz" diye konuştu.