"İsrail'le ilişkilerin kesilmesi pahalıya mal olur"
İngiliz Economist dergisi, Türk dış politikasıyla ilgili bir makale yayımlanarak, "Türkiye'nin dünyadaki yerini tekrar düşündüğü" yorumu yapıldı.
LONDRA- İngiliz Economist dergisi, "İsrail ile ilişkilerini kesmesinin Türkiye'ye pahalıya mal olabileceği" yorumunu yaparak, "Türkiye'nin İsrail-Filistin sorununu tek başına çözecek durumda olmadığını" yazdı.
Derginin bu haftaki sayısında, Türk dış politikasıyla ilgili bir makale yayımlanarak, "Türkiye'nin dünyadaki yerini tekrar düşündüğü" yorumu yapıldı.
İsrail'in 2008 yılı sonundaki Gazze saldırısının "Türkiye-İsrail ilişkilerinde bir dönüm noktası" olduğu kaydedilen makalede, bu saldırıdan bir gün önce Türkiye'nin İsrail ile Suriye arasındaki dolaylı görüşmelere aracılık ettiği anımsatıldı.
Dergi İsrail ile ilişkilerdeki bir diğer dönüm noktasının ise Başbakan Erdoğan'ın, Davos'taki Dünya Ekonomik Forumunda İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'e yönelik "Siz öldürmeyi bilirsiniz" sözleri olduğunu hatırlattı.
Economist, 9 Türk vatandaşının öldüğü, İsrail komandolarının Gazze'ye yardım götüren gemilere saldırısını, "Türklerin gözünde Erdoğan'ın sözlerinin doğru olduğunu kanıtladığını" kaydetti. Türkiye'nin bu olayın ardından İsrail'in özür dilemesi ve BM öncülüğünde bir soruşturma istediğini belirtilen makalede, "İsrail kabul edene kadar, Türkler diplomatik bağları koparabilir" denildi.
"Bazı Batılı ülkeler, Türk dış politikasının son yıllarda açıkça doğuya doğru yönelmesini AK Partinin İslami köklerine bağlıyor" ifadesi kullanılan makalede, bu hafta BM Güvenlik Konseyinde İran'a yaptırımlar konusundaki oylamanın bu görüşü güçlendirdiği yorumu yapıldı. Bazılarının "Batının Türkiye'ye kaybettiği" yönünde endişeleri bulunduğunu yazan dergi, ABD Savunma Bakanı Robert Gates'in "bu konuda AB'yi suçladığını" anımsattı.
"Öncelik hala AB üyeliği"
"Mavi Marmara olayı da Türkiye'deki bu yön değişikliğini daha da kanıtlar kabul ediliyor" denilen makalede, Türkiye'nin, son 90 yıldır eski Osmanlı İmparatorluğunun Arap topraklarına ilgisiz kaldığı ve Batı'ya yoğunlaştığı kaydedildi.
1952'de NATO'ya giren Türkiye'nin İsrail ile güçlü bağlar kurmasını AB'ye katılım isteğine bağlayan dergi, "Laik Türk eliti için Yahudi devletiyle dostluk kurmak, İslami radikalizmin panzehiriydi. İşbirliği anlaşmasıyla taçlandırılan İsrail ile güvenlik bağları, Türkiye'nin PKK ile mücadelesinde de yararlı olduğunu kanıtladı. Türkiye ile İsrail arasında sıkışan Suriye, PKK'nın lideri Abdullah Öcalan'ı kapı dışarı etti" diye yazdı.
"Türk dış politikası, belki daha da iddialı bir hal alıyor olabilir, ama AB üyeliği hala öncelik taşıyor" denilen makalede, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun "komşularla sıfır problem" politikasına da değinildi.
Davutoğlu'nun, bu politikanın Batı konusundaki amaçlara uyumlu olduğu konusunda ısrarcı olduğu yorumunu yapan dergi, "Bu, Irak'ta açıkça doğru. ABD ve Türkiye, Amerikan birlikleri çekilmeye başladığında, Irak'ın istikrarını korumasını istiyor. Davutoğlu, Şii ve Sünniler arasında anlaşmalar oluşturulmasını sağlayarak kilit bir rol oynadı" ifadesini kullandı.
Ancak başka alanda Türkiye ile ABD'nin arasının sadece İsrail konusunda değil, İran konusunda da açık olduğunu ifade eden dergi, Türkiye'nin İran gazı konusunda bu ülkeye bağımlı olduğunu ve İran'la ilgili bir sorunun yayılabileceğinden endişe duyduğunu kaydetti. Makalede şöyle denildi:
"Yeni Türk dış politikasının bir başka ögesi daha var. AB'nin açık reddi ve ABD'nin Irak'ı işgaline Türkler içerlemiş durumda. Erdoğan, Batıyı tatmin etmeye çalışır görünürken, Türkiye'deki İslamcı radikallerin eline koz vermemeye dikkat ediyor. İsrail konusunda ise biraz ileri gitmiş olabilirler."