"İK’cılar daha çok siyasete katılmalı"

 

 

 

İSTANBUL - İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen PERYÖN 20. İnsan Yönetimi Kongresi’nin son gününde açılış konuşmasını yapan CHP Milletvekili Aylin Coşkunoğlu Nazlıaka, İnsan Kaynakları yöneticilerini siyasete katılmaya davet etti.

 

Siyasete atılmadan önce İnsan Kaynakları (İK) alanında çalışan Nazlıaka, bir İK’cı olarak siyaseti nasıl gördüğü, iki alan arasındaki ortak noktaların neler olduğundan bahsetti. İK’da ve siyasette de problem çözme, analitik düşünme, iletişim, empati kurma gibi yetkinliklerin ortak yetkinlikler olduğunu vurgulayan Nazlıaka şöyle konuştu: "Her iki alanda da farklı kesimleri bir araya getirerek uzlaşma zemini kurma çabası var. Etkileme, değiştirme ve yönlendirme faaliyetleri öne çıkıyor. İK’dan siyasete katılım ne kadar çok olursa memlekete o oranda katkıda bulunulacak. Hangi partiden, düşünceden olursa olsun, daha çok meslektaşımın siyasete sağlayacağı bu katkının çok kıymetli olacağını düşünüyorum."

 

Nazlıaka, gelecek nesilleri düşünerek siyasete girdiğini, CHP’de de daha çok genci siyasete çekebilmek için gençlere yönelik kota oluşturulduğunu ve parti okulunda gençlere eğitim olanakları sunduklarını belirtti. "Farklılıklardan fark yaratan bireyler yetiştirmeye öncelik veriyoruz" dedi.     

 

Nazlıaka daha önce açılış konuşmasını yapacağı duyurulan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Suriye ile yaşanan gelişmeler nedeniyle Ankara’da kalıp diplomatik görüşmeler yapması gerektiği için kongreye gelemediğini bildirdi.

 

Geleneksel kurumlardan alınacak dersler

 

Nazlıaka’dan sonra sahne alan İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Remzi Sanver’in "Hür Masonlukta Yönetim Dersleri: Kurum Kültürü ve Liderlik Kavramlarına Geleneksel Bir Bakış" isimli konuşması büyük ilgi gördü. Sanver, şirketlerin daha uzun ömürlü olabilmesi için üniversiteler, masonluk teşkilatı gibi geleneksel kurumlardan örnek alınabilecek özellikler üzerinde durdu.

 

Şirketlerin sanılan kadar uzun ömürlü olmadığını belirten Sanver, "Fortune 500 listesinde 1961’de ilk 25’te olan şirketten sadece 6 tanesi hala var. 1950’lerin başından bu yana yapılan bu listeye giren 2 bin şirketin 4’te 3’ü varlığını sürdüremedi" dedi.

 

İnsanların birlikte iş yapmaya başladıkları zaman kurumun ortaya çıktığını belirten Sanver, kurumların uzun ömürlü olması için kurumların ve kurumu oluşturan insanların amaçlarının uyumlu olmasının gereğine dikkat çekti. Sanver, "Kurumları ayakta tutacak amaçların uyumluluğu için kuralların iyi belirlenmiş olması gerekiyor. Kurallar yetki dağılımını ortaya çıkarıyor. Kurumlardaki resmi kurallar, kurumun yapısını oluştururken, güven, gelenek, aidiyet, pozitif motivasyon, usta-çırak ilişkisi, birlikte inşa etme fikri gibi resmi olmayan kurallar ise kurumu bir arada tutan bütünlüğü ve devamlılığı sağlıyor. Kurumu aşkın bir geleneğin mevcudiyeti devamlılık için önem taşıyor" dedi.

 

 

Kongrede dikkat çeken konuşmacılardan biri de global danışmanlık firması Towers Watson’da Avrupa, Orta Doğu ve Afrika Ödül, Yetenek ve İK İletişim Danışmanlık Hizmetleri Direktörü olarak görev yapan Chantal Free oldu. Free,  "İnsan Kaynaklarında Şimdi Hasat Zamanı" isimli bir konuşmasında Türkiye’de geçtiğimiz 10 yılda insan kaynakları sistemlerine büyük yatırımlar yapıldığını ancak her 5 şirketten 4’ünün yetenekleri çekmekte ve elde tutmakta zorluk çektiğini söyledi. Türkiye’de genç nüfusa rağmen yetenek açığının hızla arttığını söyleyen Free, "Bunun nedeni çalışanların işyerlerinde mutlu olmamaları" dedi.

 

 

Kongrenin son gününde, 4 Ekim gecesi verilen 5. Türkiye İnsan Yönetimi Ödülleri’nin sahibi olan firmalar, "en iyi uygulamalarını" katılımcılarla paylaştı. PwC’den Murat Karakaş ve Turkcell’den Aslı Üner Dizdar’ın moderatörlüğünde, 5 kategoride ödül alan, DeFacto/Ozon Giyim, VIKO, Akbank, Ford Otosan, Garanti Bankası, PepsiCo ve Turkcell ödüle götüren iş süreçlerini anlattılar.