"Hükümetin mevcut makro ekonomik politikaları iyi"
Dünya Bankası Türkiye Direktörü Zachau, Türkiye'deki bu nüfus artışıyla iyi iş alanları yaratmanın zor olduğunu belirtti.
WASHINGTON- Dünya Bankası Türkiye Direktörü Ulrich Zachau, Türkiye'nin Orta Vadeli Programı ve Mali Planının sağlam ve şu ana kadar iyi uygulandığını belirterek, hükümetin büyük ihtimalle 2010 yılında mali planda öngörülenden daha da iyisini yapma fırsatına sahip olacağını söyledi.
ABD'nin başkenti Washington'daki IMF toplantıları sırasında Türk ekonomisiyle ilgili bir soruyu yanıtlayan Zachau, hükümetin mevcut makro ekonomik politikalarını iyi bulduklarını kaydetti.
"Özellikle hükümetin Orta Vadeli Program ve Mali Planı sağlam. Bundan da öte, şu ana kadar iyi uygulandı" diyen Zachau, bunun, gelir ve harcamalara dair gelişmelerin tahmin ve hedefleriyle örtüştüğü anlamına geldiğini ifade etti.
Zachau, bütçenin, ilk başta yapılan planlarla karşılaştırıldığında üstün bir performans gösterdiğini dile getirerek, "Tabii ki kesin değil, ama büyük ihtimalle 2010 yılında hükümet, mali planda öngörülenden daha da iyisini yapma fırsatına sahip olacak" diye konuştu.
Büyümenin bu noktada beklenenden daha öte seviyelere ulaşması sayesinde gelirlerin artması durumunda, hükümetin kamu borcunu öngörülenden daha hızlı biçimde aşağı çekme fırsatına erişeceğine işaret eden Zachau, "Bu durum, mali piyasaların da takdir edeceğine inandığımız büyük bir fırsat olacak" ifadesini kullandı.
"Bu nufüs artışıyla iş alanı yaratmak zor"
Zachau, Türkiye'deki işsizlik sorununun çözümüne dair tavsiyelerinin sorulması üzerine, daha çok sayıda kişiye daha iyi ve daha fazla iş alanının yaratılmasının bu noktada Türkiye'nin ana meselesi olduğuna değindi.
Hükümetin bu konuda uzun ve kısa vadede atabileceği adımlar olduğunu söyleyen Zachau, Türkiye'nin genç nüfusa ve hızlı nüfus artışına sahip olduğuna dikkati çekti.
Zachau, Türkiye'de yeni iş arayanlar kervanına her yıl 700 bin kişinin eklendiğini ve bunun çok büyük bir rakam olduğunu kaydederek, "Böylesine hızlı bir nüfus artışına sahip olduğunuz sürece iyi iş alanlarının yaratılması çok zor" dedi.
Bu sorunun çözümüne katkı sağlama adına, uzun vadeli adımlar çerçevesinde, gençlere, daha iyi işler edinebilmeleri için daha iyi eğitim ve kabiliyetlerin sunulmasının önemli olduğunu söyleyen Zachau, kısa vadede ise hükümetin atabileceği önemli adımlar arasında, kadın ve gençlere istihdam sağlamak, "part-time" ve sabit süreli işler edinmeyi kolaylaştırmak, çocuk bakımı ve ve okul öncesi eğitim alanlarının geliştirilmesi konularını saydı.
"Türkiye güçlü bir ortak"
Zachau, bir başka soru üzerine, Türkiye ile Dünya Bankası arasındaki ortaklığın çok güçlü ve önemli olduğunu vurguladı.
Dünya Bankasından Türkiye'ye 2010 mali yılında 3 milyar dolar kredi sağlanmasının beklendiğini ifade eden Zachau, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye çok güçlü bir ortak, ancak bu ortaklık paranın da ötesinde. Türkiye'nin sunabileceği çok şey var, başarılı olduğu deneyimler, alanlar mevcut. Önemli bir alan, Türkiye'nin uluslararası bir lider olduğu afet yönetimi konusu. Liberalizasyon ve enerji piyasaları gibi diğer alanlar da bulunuyor. Örneğin enerji reformu çok hızlı ve çok iyi ilerledi. Türkiye, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji gibi alanlarda da lider konumunda. Türkiye, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımı için Dünya Bankası'nın temiz teknoloji fonuna erişim sağlayan ilk ülke. Dolayısıyla, dünyanın Türkiye'den öğrenebileceği ve bizim dünya deneyimlerini Türkiye'ye aktarabileceğimiz alanlar var."
Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya Başkan Yardımcısı Philippe Le Houerou da, gazetecilere verilen brifingde bir soruyu yanıtlarken, Dünya Bankası'nın Türk ekonomisine dair tahminlerine işaret ederek, Türkiye'nin orta vadeli programındaki hususlara katıldıklarını ve tahminlerin doğru olduğunu, "hatta belki durumun bundan biraz daha iyi olabileceğini" söyledi.
Houerou, ancak önlerinde bazı zorlukların da bulunduğuna değinerek, işsizlik sorununu örnek verdi ve özel sektöre, en iyi ve en fazla sayıda iş yaratmada nasıl yardım edilebileceği hususunda hükümetle görüşmelerde bulunduklarını bildirdi.
Türkiye'nin mali yörüngesinin "doğru yolda" olduğuna işaret eden Houerou, ancak yüksek işsizlik oranlarına yeniden işaret ederek, "bu konuya çok önem vermeliyiz. İşsizliğin olduğu bir (ekonomik) toparlanma istemezsiniz" dedi.