"Ekonomik riskler Hazine'ye yıkıldı"

CHP'nin Ekonomik Görünüm Raporu yayınlandı. Raporda, ekonomik aktörlerin artık risk almak yerine, riskleri Hazine'nin üstüne yıktığı belirtildi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - CHP Ekonomik Görünüm Raporu'nda, ekonomik aktörlerin artık risk almak yerine, riskleri Hazine'nin üstüne yıktığı savunuldu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak koordinasyonunda hazırlanan 87. Ekonomik Görünüm Raporu yayımlandı.  

Sanayide kapasite kullanımı, reel kesim güven endeksi ve Hazine ihalelerindeki son gelişmelerin değerlendirildiği raporda, şubat ayında imalat sanayinde mevsim etkilerinden arındırılmış kapasite kullanım oranının son 10 ayın en düşük seviyesine inerek yüzde 74,4 değerini aldığı ifade edildi. Reel kesim güven endeksinin de aynı dönemde 0.4 puan gibi çok sınırlı şekilde arttığının belirtildiği raporda, "Öncü veriler 2014'ün ilk üç ayında ve hatta sonrasında Türkiye'nin düşük büyüme, buna karşın yüksek enflasyon makası arasında sıkışacağını gösteriyor" denildi. 

Risk algısındaki bozulmaların faturasının önce Hazine'ye çıktığı savunulan raporda, 24 ve 25 Şubat tarihlerinde gerçekleştirilen beş iç borçlanma ihalesinde gelen tekliflerin yüzde 80'inin "değişken kuponlu" ve "TÜFE'ye endeksli" kağıtlara geldiğine, iki günde yapılan 11,3 milyar liralık borçlanmanın yüzde 50'sinin de yine bu kağıtlarla gerçekleştirildiğine dikkat çekildi. 

Bu tablonun artık ekonomik aktörlerin ileriye dönük riskleri taşımak istemediklerinin göstergesi olduğu da ileri sürülen raporda, "Bu ileriye yönelik beklentilerdeki bozulmanın en açık işareti" denildi. Algıdaki bozulmanın bir diğer yansıması olarak, 25 Şubat 2014'de gerçekleştirilen referans borçlanma kağıt ihalesinde bileşik faizin yüzde 11,18'e çıkması gösterildi. Bu faizin, 2009 Haziran'ında ihalelerde oluşan yüzde 12,5'lik ortalama borçlanma faizinden sonra en yüksek borçlanma faizi olduğu savunulan raporda, şunlar belirtildi: 

"Gerek borçlanma araçlarına gelen talebin yapısındaki değişim, gerekse faizlerdeki gelişmeler ekonomik aktörlerin ileriye dönük beklentilerinin bozulduğunu gösteriyor. Kuşkusuz bunun altında Türkiye ekonomisinin içsel kırılganlıklarının önemli rolü var. Ancak beklentilerdeki bozulmada, Türkiye'de rüşvet ve yolsuzluk iddialarına muhatap bir iktidarın, bu iddialardan hukuku tepeleyerek ve bir devlet krizi yaratarak çıkmaya çalışmasının da önemli bir rolü var. Yolsuzluk ve rüşvet iddialarının bağımsız yargı tarafından soruşturulmasının önünü açmak yerine, Hükümetin hukuk devletini ve yargıç teminatını ayaklar altına alarak soruşturmanın üstünü kapatmaya çalışması, Türkiye'ye yönelik bakış açısını çok olumsuz etkiliyor." 

Bu konularda ilginizi çekebilir