"Döviz kuru politikası esnekliği tartışılmalı"
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, mevcut döviz kuru politikası ile ilgili olarak görüşlerini bildirdi.
ESKİŞEHİR - Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, şikayet konusu olan mevcut döviz kuru politikasında esnekliklere gidilmesinin, önümüzdeki dönemlerde tartışılması gerektiğini belirtti.
Eczacıbaşı, Türkiye Seramik Sanayi Buluşmasında yaptığı konuşmada, seramik sanayindeki üreticiler olarak geleceğe umutla baktıklarını kaydetti.
Küresel ekonomik bunalıma ilişkin değerlendirmeler değişiklikler gösterse de görünür gelecekte bir çöküş beklenmediğini dile getiren Eczacıbaşı, farklı ülkelerde görülecek farklı gelişmeler karşısında özgün politikalarla yeni bir döneme doğru yol alınacağının görüldüğünü söyledi.
"Türkiye'de ise ekonomik veriler olumlu gelişmeleri gösteriyor. Birinci çeyreğe ilişkin rakamları son derece sevindirici buluyoruz" diyen Eczacıbaşı, ilk çeyrek büyüme rakamlarının, geçen yılın aynı dönemindeki rakamlarla karşılaştırıldığında durgunluğun giderildiğinin açıkça ortaya çıktığını anlattı.
Eczacıbaşı, büyüme rakamlarından sanayi üretiminin ve üretimde verimliliğin arttığının görüldüğüne işaret ederek, şunları söyledi:
"Bütçe yönetiminin başarısıyla enflasyon da geriliyor. Bütçe disiplini ve borcun GSMH'ya oranı Türkiye'yi diğer ülkelerden farklı kılan ve küresel krizden daha az etkilenmesini sağlayan faktörler oldular. Dış ticarette de performansımız dünya piyasalarındaki iniş çıkışlara bağlı olarak yavaş da olsa yükseliyor.
Öte yandan imalat sanayisinin eskiye oranla çok daha fazla ihracata yönelik çalışması nedeniyle Türkiye'de büyümenin sürdürülebilmesi büyük ölçüde dünyadaki gelişmelere bağlı hale geldi ve durumun süreceği anlamına geliyor. O nedenle dış dünyadaki olumlu ve olumsuz gelişmeler bize de yansıyor. Yılın ikinci yarısından itibaren dünyada ivme kaybetmesi beklenen büyüme ortamından Türkiye'nin en düşük düzeyde etkilenmesi için rekabet üstünlüklerimizi geliştirmemiz gerekiyor."
Döviz kuru politikası
Türkiye'nin büyümesi ve yatırımlarını sürdürebilmesinin, uluslararası pazarlarda rekabet gücünün korunup geliştirilmesine bağlı olduğunu vurgulayan Eczacıbaşı, bu anlamda döviz kurunun da önemli bir rol oynadığını bildirdi.
Eczacıbaşı, euronun TL karşısında değer kaybetmesinin bu açıdan çok ciddiye alınması gereken bir durum olduğunu dile getirerek, burada zaman zaman ihracatın daha hızlı artmasını engelleyen etkenlerden biri olarak şikayet konusu olan mevcut döviz kuru politikasında esnekliklere gidilmesinin, önümüzdeki dönemlerde tartışılması gerektiğini vurguladı.
Bir bütün olarak değerlendirdiğinde eldeki verilerin önümüzdeki dönem için seramik sektörü hakkında olumlu öngörülerde bulunma olanağı sağladığını ifade eden Eczacıbaşı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sektör kuruluşlarının değerlendirmeleri doğrultusunda gerek Türkiye gerek dünya pazarında yapı ürünleri taleplerinde artış olmasını bekliyoruz. Diğer taraftan Anadolu topraklarında 8 bin yıl önce başlayan seramik üretim geleneğinin, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren sanayi boyutuna ulaşması, özellikle son 20 yılda yapılan yatırımlarla sektörümüz bugün dünya ölçeğinde önde gelen üretim ve ihracat kapasitesine ulaşmış bulunuyor.
Yüzde 90'a varan yerli katma değer ve 26 bin kişilik doğrudan 220 bin kişilik dolaylı istihdam katkısıyla seramik, bu ölçülere göre de en önde gelen sektörler arasında yer alıyor. Seramik sanayisi, birincisi teknoloji ve tasarımdaki öncülüğü, ikincisi üstün kalite düzeyi, üçüncü yüksek kapasite ve ileri verimliliğe ulaşmış olması, dördüncüsü yarattığı yüksek katma değer ve nihayet geniş istihdam gücüyle Türkiye sanayinin 5'i bir yerde altını gibidir."
"Türkiye önde gelen döviz üreticilerinden biri"
Bülent Eczacıbaşı, bu özelliklerinin sağladığı yüksek ihracat potansiyeli ile sektörün Türkiye'nin önde gelen döviz üreticilerinden biri olduğunu belirtti.
"Bugünkü yapımız dünya ve Türkiye'ye ilişkin beklentilerimiz ve sahip olduğumuz yüksek ihracat potansiyelinin geleceğe güvenle bakmamızı sağlarken aynı zamanda sektörümüze sorumluluklar da yüklediğine inanıyorum" diyen Eczacıbaşı, bu sorumluk çerçevesinde Türk seramik sektörünün yakın gelecekte bir değil, bir çok dünya markası yaratacağından emin olduğunu ifade etti.
Eczacıbaşı, bugün bu hedefe oldukça yakın bir noktada bulunduklarını bildirerek, önlerindeki görevin ise tasarım, inovasyon ve sürdürülebilirlik konularındaki yetkinliklerini artırmak olduğunu kaydetti.
Seramik sanayisindeki üreticilerin kurmakta oldukları Ar-Ge merkezlerinin de bu yöndeki gayretlere anlamlı katkılar sağlayacağına işaret eden Eczacıbaşı, bu noktalarda tüm atılımları gerçekleştirdiklerinde kısa sürede İtalya ve İspanya'nın bugünkü konumlarının ötesine geçeceklerine inandığını söyledi.
Eczacıbaşı, kuşkusuz bu adımların atılmasında en önemli sorumluluğun sektöre, yeni kendilerine düştüğünü belirterek, ancak sonuçta Türkiye'nin refahına katkıda bulunacak olan bu çalışmalara kamunun desteğini de her zaman yanlarında hissetmekten ayrıca kıvanç duyduklarını anlattı.
Öncelikle İtalya ve İspanya gibi sektörün bugünkü dünya liderleri olan ülkelerde uzunca bir süre görüp gıpta ile izledikleri küme yaklaşımının Türkiye'de de benimsenip, yürürlüğe konmasında öncülük etmesi nedeniyle emeği geçenlere teşekkür eden Eczacıbaşı, ortak gayretlerle sektörün Türk seramiğini dünya markası haline getireceğine ve böylece Türkiye'nin daha çok refah ve istihdam sağlayacağına inandığını sözlerine ekledi.