"Bu defa müzakere sürecinden umutluyuz"
Hem AB'nin hem de ABD'nin yapıcı katkılarını faydalı gördüklerini belirten Başbakan Yardımcısı Atalay, Kıbrıs müzakerelerinin verimli gittiğini söyledi
ANKARA - Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in Kıbrıs'ı ziyaretini ve ABD'nin Kıbrıs sorununun çözümü konusundaki aktif tutumunu olumlu bulduklarını belirterek, "Bu defa Kıbrıs müzakereleri verimli gidiyor. Orada hem AB'nin hem ABD'nin yapıcı katkılarını biz doğrusu faydalı görüyoruz" dedi.
Atalay, Gazi Üniversitesindeki "Kültürler Kavşağında Afrika-Türkiye Buluşması: 2014 Afrika Günü" etkinliğine gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"ABD'nin aktif tutumunu olumlu değerlendiriyoruz"
Bir gazetecinin ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın Kıbrıs ziyareti ile "ABD'nin Kıbrıs sorununun çözümü konusundaki aktif tutumuna" yönelik değerlendirmesini sorması üzerine Atalay, "Gayet olumlu değerlendiriyoruz. Bu defa Kıbrıs müzakereleri verimli gidiyor. Orada hem AB'nin hem ABD'nin yapıcı katkılarını biz doğrusu faydalı görüyoruz" karşılığını verdi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun KKTC'de ziyaretlerde bulunduğunu hatırlatan Atalay, şöyle devam etti:
'Kıbrıs müzakereleri verimli gidiyor'
"Meclis Başkanı cuma günü buraya geliyor, biz de burada değerlendireceğiz. Bizim de yakın takibimiz sürüyor. Başkan Yardımcısının Ada'ya yarın gelişi ve aynı zamanda kuzeye de geçmesi ve orada ziyaretleri yakından takip ediyoruz. Doğrusu biz bu defa bu müzakere sürecinden umutluyuz. Özellikle Türkiye ve KKTC kesimi, Kıbrıs Türkleri olarak biliyorsunuz biz başından beri çözüm sürecinde yapıcı bir rol oynuyoruz. Şu anda da o politikamız devam ediyor."
"Çözüm sürecinde hükümetin kararlılığı tam"
Dün Başbakanlıkta HDP heyetiyle yapılan görüşmeyi hatırlatan bir basın mensubunun "Çözüm Süreci'nde bir aksama olup olmadığına" ilişkin sorusu üzerine Atalay, "Çözüm süreciyle ilgili olağanüstü bir durum yok. Çözüm süreciyle ilgili bir aksama yok. Çözüm süreci normal olarak yürüyor. O konuda hükümetimizin kararlılığı tamdır. Tarafların zaman zaman bir araya gelip görüşmesi oluyor biliyorsunuz. Biz özellikle bu konuda siyaset kurumunun biraz daha fazla devrede olmasını arzu ediyoruz" diye konuştu.
Bu konuda, Meclis'te grubu olan HDP milletvekilleriyle zaman zaman bir araya geldiklerini anımsatan Atalay, "Dünkü de onlardan birisiydi, mutat görüşmelerden birisiydi. Başbakanımızın başkanlığında 19 Mayıs'ta yaptığımız değerlendirmede hükümetin, partinin kendi içinden çözüm süreciyle ilgili şu anda neredeyiz, neler yapılıyor, bundan sonrasına genel bir bakış olarak bir değerlendirmeydi. İkisi de çok faydalı oldu. Özellikle süreci yürüten bizler için bu tür toplantılara zaman zaman tabii ihtiyaç oluyor. Yeni kararlar, talimatlar gerekebiliyor. Dolayısıyla bunlar normal, mutat toplantılar olarak değerlendirilebilir" ifadelerini kullandı.
Başka bir gazetecinin "Soma'daki maden faciasında sorumluluğun kime ait olduğuna" yönelik sorusuna Atalay, "O işler normal rayında yürüyor. Biliyorsunuz, Meclis'te araştırma önergesi var, dün belli bir mesafe alındı, bugün tamamlanacak. Alandaki bütün çalışmalar da gerektiği şekilde yürüyor. Sorumlu bakan arkadaşlarımız, kurumlarımız var. Benim onlara ekleyeceğim fazla bir şey yok. Orada yapılması gerekenler yapılıyor" karşılığını verdi.
"Çok yakın irtibat içindeyiz"
Balkanlardaki sel felaketine ilişkin soruya ise Atalay, şu yanıtı verdi:
"Balkanlarda, özellikle Bosna Hersek ve Sırbistan'da büyük bir sel felaketi yaşandı. Yani 'yüzyılın felaketi' diyorlar. Olağanüstü bir yağmur yağdı, nehir taşmaları oldu. Çok yakın bir irtibat içindeyiz. Biliyorsunuz, AFAD benim sorumluluğumda onun için hem Türkiye'de hem yurt dışında özellikle afetlerle ilgili konularda biz koordine ediyoruz. Yine bu ülkelerle de yakın görüşmelerimiz var. AFAD ekiplerini hemen ilk gün gönderdik, orada arkadaşlarımız var. Yerinde tespit ediyorlar neye ihtiyaç olduğunu. Başbakanımız bu ülkelerin cumhurbaşkanlarıyla başbakanlarıyla görüşmeler yaptı. İlk gün talepler daha çok nehirden taşmaları önlemek için kum torbası gibiydi. O gece çok kısa bir sürede temin ettik ve büyük bir kargo uçağıyla Genelkurmay Başkanlığının bir uçağıyla 125 bin kum torbası, ayrıca pompalar su boşaltma, İstanbul'dan İSKİ ve DSİ'den su konusunda, su basmalarıyla ilgili uzman arkadaşlarımız gönderildi. Şimdi de bir miktar iki ülkeye de para gönderdik. Yani ilaç, çocuk maması gibi veya diğer ihtiyaçlar mümkün olduğunca buradan gönderme yerine orada çevre ülkelerden veya şehirlerden temin edilmesi yoluna gidiliyor. Sürekli irtibat halindeyiz. Hem TİKA hem AFAD orada heyet olarak da çalışıyorlar. Orada daha ilave gönderebileceklerimiz veya Avrupa'nın değişik ülkelerinden alarak intikal ettireceğimiz ihtiyaçlar olabilir. O çalışmamız da sürüyor."