"Başbakan'ın tavrı olumlu"
Metin Feyzioğlu, Başbakan Erdoğan ile yapıcı bir çalışma toplantısı yaptığını belirtti. Feyzioğlu, geçici 2. maddenin kaldırılmasını istediklerini, Başbakan Erdoğan'ın tavrının ise olumlu olduğunu söyledi
İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu'nu kabul etti. Dolmabahçe Ofis'te basına kapalı gerçekleşen kabul, yaklaşık 1,5 saat sürdü.
Görüşme sonrası açıklama yapan Feyzioğlu, "5 Temmuz 2012 tarihinde özel görevli mahkemeler Meclis tarafından çıkan bir kanunla kaldırıldı ancak bu yasaya ek bir madde eklenerek, özel yetkili mahkemelerin yargılama yapılmasının önü açıldı. Bizim isteğimiz bu mahkemelerin yargılanmasına son verilmeli. Geçici 2. maddenin kaldırılması" dedi. Feyzioğlu bu konuda Başbakan'ın tavrının oldukça olumlu olduğunu sözlerine ekledi.
Görüşmede ilk olarak, Hak-İş'e bağlı FENİŞ Alüminyum işçilerinin sorunlarını aktardığını kaydeden Feyzioğlu, "Benim işçi kardeşlerime sözüm vardı. Hak-İş konfederasyonuna bağlı FENİŞ Alüminyum işçilerinin yaklaşık 1 yıldır devam eden bir direnişleri var. Kendileri benden taleplerini Sayın Başbakan'a iletmemi istemişlerdi. Bunu dile getirdim. Sayın Başbakan çok yakından ilgilendi. Konfederasyon Başkanı'nı aradı ve en kısa sürede çözülmesi talimatını da verdi. Umutla bekliyoruz. Sizin aracılığınızla FENİŞ Alüminyum'un kahraman işçilerine, emekçi kardeşlerime selam gönderiyorum" diye konuştu.
CMK 250 ile yetkili mahkemelerin 5 Temmuz 2012'de yürürlüğe giren kanunla kaldırıldığını ancak mahkemelerin kanuna eklenen geçici 2. maddeye dayanılarak ellerindeki işler bitip kesinleşene kadar yargılamalarının mümkün hale getirildiğini hatırlatan Feyzioğlu, sözlerine şöyle devam etti:
"Ben bunu şu örnekle açıklamıştım: Bir ilacın sağlığa zararlı olduğunu tespit ediyorsunuz, üretimini yasaklıyorsunuz ama eczanelerdeki stoklar tükenene kadar satılmasına izin veriyorsunuz. Yani 'öldürmeye devam etsin' diyorsunuz. TBMM, 5 Temmuz 2012'de, özel görevli mahkemeleri, demokrasilerde yeri olmadığı, antidemokratik olduğu, adil yargılanma hakkına, evrensel ölçütlere aykırı olduğu gerekçesiyle kaldırdı. Aynı zamanda ellerindeki işlere izin verecek bir geçici 2. maddeyi kabul etti. Bugün ne çekiyorsak, bu yanlışlık sebebiyle çekiyoruz. Dolayısıyla bizim önerimiz, bir kere geçici 2. maddenin kaldırılmasıdır. Bu konuda Sayın Başbakan'ın son derece olumlu yaklaştığı kanaatini edindim. İkincisi, 5 Temmuz 2012'de aslında özel görevli mahkemelerden alınıp, genel mahkemelere gönderilmesi gereken davalar bu geçici 2. madde garabeti sebebiyle görülmeye devam ettiğine göre buna da bir çözüm getirmek lazım."
"Bakanlıkla pazartesi gününden itibaren çalışmaya başlayacağız"
İlgili kanunun geçici 2. maddesinin kaldırılmasını ve özel yetkili mahkemelerce verilen kararları Yargıtay'ın takdire yer bırakmayacak şekilde görev yönünden bozmasını emreden bir kanun değişikliğini istediklerini ifade eden Feyzioğlu, Balyoz Planı davasında olduğu gibi kesinleşmiş davalara ilişkin ise çıkacak kanuna yapılacak eklemeyle yeniden yargılama zorunluluğu getirilmesini talep ettiklerini söyledi. Feyzioğlu, şöyle konuştu:
"Bu formülümüzde af veya denetimli serbestlik gibi bir talep yok. Bu, kuşkusuz sıkıntı yaratır bir af ve denetimli serbestlik talebi. Çünkü 'biz suçsuzuz' diye haykıran insanlar ve sapla samanın, doğruyla yanlışın, haklıyla haksızın, suçluyla suçsuzun birbirinden ayrılması lazım. Önerimiz, geçici ikinci maddeyle sebebiyet verilmiş olan bu hukuk dramının, hukuk trajedisinin yine yasama kartıyla çözümünün önünün açılması ve son dönemde yargıya üst düzeyde ifade edilen güvensizlik ve suçlamalar karşısında yıpranmış olan yargıya güvenin yine doğrudan doğruya yargı eliyle tesis edilmesi, yeniden sağlanması. Yani yasama organı yargının önünü açacak, yargı da genel mahkemelerde kendine duyulan aşırı güvensizliği toparlayacak. Sayın Başbakan'ın bu konudaki yaklaşımı bizim izlenimimize göre son derece sıcak ve olumlu oldu. Sayın Adalet Bakanı'na, TBB'yle istişare etmelerini, bu konuda birlikte çalışılmasını ifade etti. Biz de hukukun üstünlüğünün sağlanması noktasında ilkeli duruşumuzu kararlı bir şekilde koruduğumuz için kuşkusuz Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın bu talebine 'evet' dedik ve Adalet Bakanı'yla, Adalet Bakanlığı'yla birlikte bu konuda yakın çalışma içinde olacağız. Öyle umut ediyorum ki Sayın Başbakan Japonya'dan döndüğünde çok somut bir önerimiz ortaya çıkacaktır. Zaten TBB önerisini somut bir şekilde ortaya koymuştu. Bakanlıkla ortak çalışmaya pazartesiden itibaren başlayacağız."
Bu değişikliğin, terör örgütü PKK'nın üst yapılanması KCK'ya yönelik operasyonlara ilişkin yapılan yargılamaları etkileyip etkilemeyeceğinin sorulması üzerine Feyzioğlu, "Bizim yaklaşımımızda o dava, bu dava, şüphelinin, sanığın adı farklılık yaratmaz. Biz Türkiye Cumhuriyeti'nde herkesin adil yargılanma hakkını savunmak zorundayız. Kim olursa olsun, nereden gelirse gelsin. Bizim duruşumuz, haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yapılırsa yapılsın haksızlıktır ve haksızlığın karşısında siyasi menfaat gözetmeksizin, pozisyon kollamaksızın kararlı bir şekilde durmak lazımdır. Geçici ikinci madde kaldırıldığında şu anda özel görevli mahkemelerin elinde hangi dava varsa bunlar ilgili mahkemelerine dağıtılacaktır" dedi.
Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan için yeniden yargılama olup olmayacağının sorulması üzerine Feyzioğlu, "O bir başka konudur. Bir başka zamanda verilmiştir. Burada milat 5 Temmuz 2012'dir bize göre. Türkiye'de hiçbir zaman devlet güvenlik mahkemeleri, özel görevli mahkemeler olmamalıydı ama 5 Temmuz 2012'de bu ülkenin Büyük Millet Meclisi bu mahkemelerin aslında anti demokratik olduğunu çıkarttığı bir kanunla ortaya koydu ama aynı kanunu çıkartırken bir geçici madde eklemeseydi bugün bunları konuşuyor olmayacaktık. Şu an yapmaya gayret ettiğimiz şey, geçici 2. maddenin yol açtığı ağır hasarı yasama organının tedavi etmesini sağlamak, ondan sonra da yargının önünü açıp, 'gel bunu düzelt' demek. Kamuoyunu hiçbir şekilde rahatsız etmeyecek, tam aksine 'adil yargılanma hakkım ihlal edildi' diye feryat edenlere, 'buyur, adil yargılanacaksın, sap saman birbirinden ayrılacak' diye önünü açmak. İnsanlarımızın istediği bu zaten" şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin, "İlgili davaların özel yetkili mahkemeler yerine terörle mücadele mahkemelerinde görülmesi sanıklar açısından ne gibi bir yenilik getirecektir?" sorusunu ise Feyzioğlu, "Bizim önerimiz, terörle mücadele mahkemelerinin de kaldırılmasıdır. Çünkü bu ülkede iki başlı yani bir genel, bir de özel olmak üzere iki başlı ceza yargısı sisteminden artık kurtulmak zorundayız. Çünkü iki başlılığın geneli dışında özeli, daima adil yargılanma hakkını sınırlayan, savunma hakkını sınırlayan, sapı samanı birbirinden ayırmak yerine peşin hükmü kağıda döken bir yaklaşım sergiliyor. Sayın Başbakan'ın, yeniden yargılama konusunda ve bu mahkemelerce verilmiş olan henüz Yargıtay aşamasında bekleyen hükümlerin de bozulması noktasında bir adım atılması düşüncesinde olduğunu sanıyorum. 1.5 saat boyunca görüştüğümüz, uzun uzun üzerinde çalıştığımız budur" ifadelerini kullandı.
17 Aralık operasyonuna ilişkin bir konunun görüşülmediğini kaydeden Feyzioğlu, "Bugünkü konumuz, TSK'ya kumpas kurulduğu iddialarıyla artık vatandaşın yargıya güveninin yerle bir olduğu noktada özel görevli mahkemelerin sebep olduğu ağır hasarı gidermektir. TBB'nin yolsuzluk soruşturmasına ilişkin duruşu açıktır. Bu yolsuzluk soruşturmasının gittiği yer neresiyse, nasıl yapılması gerekiyorsa öyle yapılmasıdır. Hukuka uygun şekilde yapılmasıdır. Yargının bir siyasi hesaplaşma arenasına asla dönüştürülmemesidir ama yargının önünün de idare eliyle hiçbir şekilde kesilmesine yönelik bir adım atılmamasıdır. Hatırlayacaksınız, adli kolluk yönetmeliğinde idarenin yargı üzerinde etki doğurmasına elverişli maddelerin iptali davası TBB tarafından açılmıştı. Yürütmeyi durdurmayla dava önemli bir aşamaya geldi. Bizim duruşumuz bu konuda açıktır" diye konuştu.