"2013'ü yüzde 4 büyümeyle kapatabiliriz"

ANKARA - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, kasımda yıllık bazda yüzde 4,7 artan sanayi üretim endeksi verisini olumlu bulduğunu, Türkiye'de sanayinin son dönemdeki tartışmalardan etkilenmeden üretmeye devam ettiğini söyledi. 

Geçen yılın son çeyreğinde Orta Vadeli Program (OVP) ile uyumlu bir büyüme olacağını tahmin ettiklerini kaydeden Işık, "Yani yüzde 4 civarında yine son çeyrek büyümesi olur diye bekliyoruz. Yılın sonunda da OVP'deki yüzde 3,6'lık büyümeyi aşıp 4 civarında bir büyümeyle 2013 yılını kapatacağımızı öngörüyoruz. Bu, Türkiye açısından dünyanın bu kadar ciddi durağanlık yaşadığı bir dönemde önemli bir rakam" diye konuştu. 

Bir soru üzerine Işık, hükümet olarak bir teşvik programı ortaya koyduklarını ama "herkes bununla yetinsin" noktasında bulunmadıklarını ifade ederek, sanayi üretiminde niteliği daha fazla arttırmanın önemini dile getirdi.  

Bunun için çok ciddi teşvik ve destek programları uyguladıklarını anlatan Işık, "Şu anda sadece 2014 yılında KOSGEB'in ve TÜBİTAK'ın Ar-Ge, inovasyona ayırdığı bütçe 1,3 milyar lirayı geçiyor. Biz diyoruz ki sanayimizin üretim niteliği biraz daha artsın, sanayide yüksek teknoloji kullanımını biraz daha arttıralım. Gerek ürün inovasyonu, gerekse süreç inovasyonunu biz mutlaka destekleyelim ve bizim katma değeri yüksek ürünlerle bu piyasada daha fazla yer alalım, bunun gayreti içerisindeyiz" dedi. 

Cari açığın azaltılması adına, ithal edilen ürünlerin yerli ikamesini yapabilmeyi de amaçladıklarını ifade eden Işık, bunun kendileri için öncelikli bir alan olduğunu söyledi. 

Yeni buluş yapanlara yönelik teşvikler 

Yeni buluş yapanlara ilişkin teşvikler hakkında da konuşan Işık, konunun bugün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşüleceğini kaydetti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının uhdesinde bir torba yasa çalışması olduğunu hatırlatan Işık, şöyle devam etti:  

"O, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülecek. Öncelikle burada bir buluş yapmış, bir inovasyona imza atmış, bunun patentini almış bir şahıs veya şirketin bunu devrederken veya bu buluş sayesinde gerçekleştirdiği bir üretim varsa, hem gerek devrederken hem de üretirken devletin alacağı Kurumlar Vergisi'nin yarısından devlet olarak biz vazgeçiyoruz, bu önemli bir rakam. Yani şunu söylüyoruz: Ya siz bu kadar emek verdiniz, gayret ettiniz, bir buluş yaptınız, ülkemize bir şey kazandırdınız, bir değer ürettiniz. Biz de bunu ödüllendirelim, Kurumlar Vergisi'nin yarısını almayalım. Birinci şeyimiz bu. Bu, hakikaten Ar-Ge ve inovasyonu aslında moral-motivasyon olarak da destekleyecek, bu işi yapan insanlara ekonomik olarak da ciddi bir destek olacak.  

İkinci olarak, şu ana bizim mevzuatımızda yerli üretimle ithalat arasında yüzde 15'e kadar fiyat farkı varsa kamu alımlarında bu tercihe bağlıydı. Şimdi bunu zorunlu hale getiriyoruz. Ne yapıyoruz? Bir mal eğer yerli üretimde üretiliyor ise ve rakibi bunun ithal ise yerli üretimle ithal arasındaki fiyat farkı yüzde 15 ve altındaysa mutlaka yerli üretimi tercih edeceksiniz, yani bunu ihtiyari olmaktan, tercihe bağlı olmaktan zorunluluk haline getiriyoruz. Amacımız ne? Özellikle yerli üretime destekte seçmeyi, tercihi zorunluluk haline getirmek." 

"Ekonomik büyümemiz kontrollü olmalı" 

Kredi kartına taksit ve tüketici kredilerine ilişkin düzenlemelerin etkisi hakkında da görüşlerini paylaşan Işık, tüketim eğer öngörülebilir sınırlar içerisinde olmazsa ileri de daha yıkıcı sonuçlar doğurabileceğine işaret etti.  

Düzenlemelerin ithalata dayalı ürünlerin kullanımını düşürmeyi ve cari açığı biraz daha kontrol altına almayı amaçladığını anlatan Işık, "Yani bazı endişeler olabilir ama ben o endişelere çok katılmıyorum. Bizim ekonomideki büyümemiz mutlaka kontrollü olmalı. Bir anda aşırı büyüyüp, daha sonra aşırı küçülmeye gidecek o volatiliteyi oluşturan mekanizmalardan mümkün olduğu kadar kaçmamız gerekiyor. Yani 'bırakalım ne olursa olsun' mantığıyla ekonomi de çok hareket edemeyiz" diye konuştu.  

2013 yılına ilişkin enflasyon gerçekleşmelerine dair de konuşan Işık, işlenmemiş gıdadaki artış ile döviz kurlarındaki oynaklığın enerji maliyetlerine getirdiği artışın enflasyonun beklentilerin üzerinde çıkmasına neden olmuş olabileceğini söyledi. Işık, bu yıl için belirlenen enflasyon hedefini yakalamaya gayret göstereceklerini dile getirdi. 

Bir başka soru üzerine de Işık, AK Parti'nin kurulduğu günden bugüne kadar hiç popülist davranmadığını belirterek, partinin seçim yıllarında bile kararları cesurca aldığını ifade etti.  

Ekonominin dinamizmi ve iç tüketiminin iyi olmasını Türkiye'nin avantajı olarak nitelendiren Işık, Avrupa'daki kıpırdanmanın ihracatı olumlu etkileyecek bir gelişme olduğunu kaydetti. 

ABD'de ekonomisine ilişkin göstergelerin, toparlanmanın biraz daha hızlanabileceğini gösterdiğine dikkati çeken Işık, "Bu, dünya ekonomisinin de biraz daha toparlanma eğilimini ortaya koyar. Dolayısıyla ben çok böyle büyük oynaklıkların olacağı bir yıl olarak görmüyorum" değerlendirmesinde bulundu.