Prof. Dr. Naci Görür güncel deprem riskli fayları teker teker duyurdu: İşte kritik bölgeler...
Prof. Dr. Naci Görür, katıldığı bir canlı yayında yaptığı açıklamalarda Türkiye'nin deprem riskine dikkat çekerek Malatya fayı ve çevresindeki enerji birikiminin endişe verici olduğunu belirtti. Görür, Karlıova-Erzincan ve Bingöl bölgelerinde büyük depremler beklediklerini ifade ederken, yapı stoklarının yeterince denetlenmediğine ve baraj güvenliğinin artırılması gerektiğine vurgu yaptı. Deprem dirençli şehirlerin inşasının Türkiye'nin en önemli beka meselelerinden biri olduğunu belirten Görür, merkezi ve yerel yönetimlerin bu konuda ivedilikle harekete geçmesi gerektiğini söyledi.
Malatya Doğanşehir'de meydana gelen 4,6 büyüklüğündeki depremin ardından Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, NTV'deki canlı yayına katılarak önemli açıklamalarda bulundu. Görür, bu depremin bulunduğu fay hattının özellikleri nedeniyle endişe verici olduğunu belirtti.
"Malatya Fayı, deprem üretme potansiyeline sahip"
Prof. Dr. Görür, Doğanşehir'deki depremin Malatya Fayı üzerinde gerçekleştiğini ve bu fayın kırılma potansiyeli nedeniyle dikkatle izlenmesi gerektiğini ifade etti.
Malatya Fayı’nın yaklaşık 2.500 yılda bir deprem üreten bir sistem olduğunu ifade eden Görür, son büyük depreminin M.Ö. 500 yıllarında gerçekleştiğini belirtti.
Görür ayrıca bu durumun fayın yeniden deprem üretme sürecine girmiş olabileceğine dair endişeleri artırdığını söyledi.
Naci Görür "Malatya Fayı'nın kırılması durumunda, 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem üretme ihtimali var. Bu da bölge için büyük bir risk oluşturuyor" dedi.
"Yapı stokumuz deprem dirençli değil"
Görür, yalnızca Malatya değil, Türkiye genelinde yapı stokunun deprem yönetmeliklerine uygun olmadığını ve yeterince denetlenmediğini vurguladı.
İstanbul'daki yapıların yüzde 60’ından fazlasının deprem güvenliği taşımadığını belirten Görür, bu durumun yalnızca binaların değil, altyapının da risk altında olduğu anlamına geldiğini ifade etti.
Görür "Deprem güvenliği yalnızca bina sağlamlığından ibaret değil. Barajlar, altyapı, yollar, viyadükler de bu kapsamda ele alınmalı. Ancak ülkemizde bunlar genelde göz ardı ediliyor" diye konuştu
"Karlıova-Erzincan arası kritik bölge"
Görür, Karlıova ile Erzincan arasında bulunan Yedisu Fay Hattı’nın da büyük bir deprem üretme riski taşıdığını dile getirdi. Bu bölgedeki fayın en son 1790’larda kırıldığını hatırlatan Görür, yaklaşık 250 yıl geçmiş olmasının, fayın yeniden enerji biriktirmiş olabileceği anlamına geldiğini söyledi.
"Deprem partiler üstü bir meseledir"
Türkiye’nin depreme hazırlık konusunda yetersiz olduğunu belirten Görür, merkezi ve yerel yönetimlerin, parti gözetmeksizin bir araya gelerek bu konuda adım atmaları gerektiğini vurguladı.
Deprem güvenliğinin bir ülkenin beka meselesi olduğunu belirten Görür, deprem çalışmalarının kesintisiz bir şekilde sürdürülmesi gerektiğini ifade etti.
Naci Görür "Deprem, ülkemizin beka meselesidir. İnsanların can güvenliği ve ülkemizin geleceği için bu konuya öncelik verilmesi şart" ifadelerini kullandı.
Deprem dirençli kentler için yol haritası
Prof. Dr. Görür, Bilim Akademisi tarafından hazırlanan "Depreme Hazırlık: Bir El Kitabı" adlı çalışmanın editörlüğünü üstlendiğini belirtti. Kitapta, deprem dirençli kentler inşa etmek için adım adım yapılması gerekenlerin anlatıldığını söyledi.
Görür, "Bir kenti deprem dirençli hale getirmek için yönetimi, halkı, altyapıyı, yapı stokunu, çevre ve ekosistemi, ekonomiyi bu doğrultuda düzenlemelisiniz. Ancak Türkiye’de bu adımlar maalesef atılmıyor" dedi.
Barajların durumu ciddi riskler taşıyor
Görür, İSKİ ve DSİ’nin barajların deprem güvenliği için bazı çalışmalar yaptığını ancak bunların henüz tamamlanmadığını belirtti. Görür, bazı barajların büyük depremler karşısında yıkılma riski taşıdığını ifade etti.
"Deprem, öncelikli gündem olmalı"
Depremin Türkiye için siyasi bir gündemden çok daha öncelikli bir konu olduğunu vurgulayan Görür, 24 saat kesintisiz çalışarak bu sorunların üzerine gidilmesi gerektiğini belirtti.
Görür, "Deprem, partiler üstü bir olaydır. İnsanlarımızın can güvenliği için siyaset üstü bir yaklaşımla, deprem güvenliğine odaklanılmalı" diye belirtti.