Polonya'nın dönem başkanlığı bizim için fırsat

Polonya'da bulunan Cumhurbaşkanı Gül, Polonya'nın AB Dönem Başkanlığı'nda beklentimiz, müzakere sürecinin hızlandırılması ve fasılların açılması" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

VARŞOVA - Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin, Polonya'nın dönem başkanlığında AB'den beklentisinin, müzakere sürecinin hazlandırılması ve fasılların açılması olduğunu söyledi.

Polonya Cumhurbaşkanı Bronislav Komorowski ile baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından  ortak basın toplantısı düzenleyen Gül, Polonya'nın 1 Temmuz'da AB dönem başkanlığını üstleneceğini anımsatarak "Polonya, AB konularında stratejik vizyonunu kaybetmeyen, Avrupa'nın geleceğini düşünen ülkelerin başında gelmektedir. Bu çerçevede Türkiye'nin katılım müzakerelerine verdikleri desteğe teşekkür ettim. Polonya halkı, Türkiye'nin üyeliğine yüzde 80'lere varan oranda destek veriyor" diye konuştu.

Polonya ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin 600'üncü yılının 2014'de kutlanacağını dile getiren Komorowski, "Diplomatik ilişkilerimizin Avrupa'daki en uzun ilişki olduğunu düşünüyorum" diyen Komorowski, 600. yıl kutlamalarına Gül ve kendisinin himayesinde ve organizasyon komitesi oluşturularak hazırlanacağını bildirdi. Polonya ve Türkiye arasındaki ilişkilerde sorun bulunmadığını belirten Komorowski, bunu aynı şekilde devam ettireceklerini kaydetti.

Polonya'nın AB Dönem Başkanlığının 1 Temmuz'da başlayacağına dikkati çeken Komorowski, bu dönemin Türkiye ile ilişkilerin güçlendirilmesi için fırsat olacağını söyledi.

Komorowski, Polonya'nın, Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediğini ve bu desteğin kalıcı olduğunu kaydetti.

Açıklamaların ardından gazetecilerin Türkiye-AB ilişkilerine yönelik sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Gül, bir soru üzerine Türkiye'nin müzakerelere 2005 yılında başladığını anımsattı. Gül, "Polonya'nın AB Dönem Başkanlığında beklentimiz, müzakere sürecinin hızlandırılması ve fasılların açılması" dedi. Gül, bu dönemde özellikle teknik açılardan Türkiye'nin yanlış anlaşılmasına fırsat verilmemesini istediklerini de belirtti.

Türkiye'nin AB'ye katacağı değeri anlamaları için fırsattır

Türkiye'nin Maastricht kriterlerini karşıladığının ve yatırım yapılabilecek bir ülke olduğunun altını çizen Gül, "Bu, Avrupa'nın birçok firması 'kendi ülkelerinde durgunluk varken, Türkiye'de yatırım yapacak' demektir. Türkiye'deki potansiyelin Avrupa'daki işsizliğin önlenmesine katkısı olacaktır. Bu ekonomik kriz, diğer ülkelere Türkiye ile ilişkilerini gözden geçirmeleri ve Türkiye'nin Avrupa'ya katacağı değeri anlamaları için fırsattır" dedi.

Türk tesisatçımızı bekliyoruz

AB üyeliğini, her aday ülkenin kendi izlediği yolun belirlediğini ifade eden Komorowski, bazı hedeflere ulaşmak için başka ülk0elerin desteğinin de gerekli olabildiğini söyledi. Komorowski, Türkiye'nin, Avrupa kamuoylarını AB'ye fayda getireceğine ikna etmesi gerektiğini ifade etti.

Serbest dolaşım konusunda Avrupa'daki Türkiye ile ilgili endişelerin benzerlerinin önceki yıllarda Polonya'ya yönelik de yaşandığını bir örnekle anlatan Komorowski, "Yakın zamana kadar Avrupa Birliği toplumları, Polonyalı tesisatçı ile korkutuluyordu. Aslında Polonyalı tesisatçı örneği, Polonya'nın başarısının sembolü oldu. Biz de şimdi Türk tesisatçımızı bekliyoruz" dedi. 

Bu konularda ilginizi çekebilir