Piyasayı provoke etmek isteyen, karşısında bizi bulur
Kızılcahamam kampındaki konuşmasında ÖTV zammına yapılan eleştirilere yanıt veren Başbakan Erdoğan, "Sigarayı içmezsin, alkolü az tüketirsin olur biter" dedi.
KIZILCAHAMAM - AK Parti'nin Kızılcahamam'da düzenlenen "18. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı"nın açılışında yaptığı konuşmada ekonomiye de değinen AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Piyasaları provoke etmek isteyenler olursa, bilsinler ki karşılarında biz olacağız. Ne gerekirse onu yaparız" dedi. ÖTV zammı konusunda yapılan eleştirilere yanıt veren Erdoğan, "Sigarayı içmezsin olur biter. Alkolü biraz daha az tüketirsin olur biter" dedi.
Türkiye'nin dünyada en sağlam makro ekonomik temellere sahip ülkelerden birisi olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Dünya ekonomisinde kırılganlıklar ve belirsizlik ortamı, en azından bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. Bu olumsuzlukların, küresel sisteme entegre olmuş ülkemiz piyasalarına kısa vadeli yansımalarının olması doğaldır, olabilir. Ama sakın bunlardan endişe etmeyin, biz güçlüyüz, çünkü yere sağlam basıyoruz.
Ama televizyon ekranlarında da birilerinin böyle hayali atıp tutmalarına kulak asmayın, çünkü onların Türkiye'de ne olduğundan haberleri yok. Sadece onlar kitap kapaklarının arasında kalmış düşüncelerdir. Ülke dışında yaşananların orta ve uzun vadede Türkiye ekonomisine kalıcı, olumsuz bir etkisi olmayacaktır. Ekonomimiz sağlam temeller üzerindedir. Tüm kurumlarımızla gerekli tedbirleri alacak güçte ve kararlılıktayız, ama piyasaları provoke etmek isteyenler olursa onlar da bilsinler ki karşılarında biz olacağız. Ne gerekirse onu yaparız.
"İnşaatta piyasaları etkileme yoluna gitmek haddinize değil"
Şu anda inşaat sektöründe buna benzer bazı şeyler var. Bugüne kadar bakanım söyledi, şimdi de ben söylüyorum. Eğer bu böyle devam ederse bilesiniz ki karşınızda bizi bulacaksınız. Çünkü bizim için inşaat sektörü önemlidir, inşaat sektöründe kalkıp da piyasaları bu şekilde etkileme yoluna gitmek haddinize değildir, gereğini yaparız."
"Sigarayı içmezsin, alkolü az tüketirsin olur biter"
Başbakan Erdoğan konuşmasında yurttaşlara ve medyaya seslenerek ÖTV zammı konusunda yapılan eleştirilere yanıt verdi. "Kelimeleri sağa sola kaydırmayı sevmem" diyerek sözlerine başlayan Erdoğan şunları söyledi:
"Sigarayı içmezsin olur biter. Alkolü biraz daha az tüketirsin olur biter. Kalkıp da Porsche kullanacağına gel Fiat kullan ne olacak Volkswagen kullan ne olacak. Ülkenin cari açık sorunu var. Rahmetli Özal'ın kemer sıkma dediği olay işi sıkı tutmazsak Yunanistan'ın durumuna mı düşelim. Biz eşeği sağlam kazığa bağlayalım."
Erdoğan, yurttaşa yapılan zamların enflasyon oranlarının altında olduğunu da belirterek "Sizi enflasyona ezdirmeyeceğiz" diye seslenirken muhalefete ise "Siyaseti otomatiğe bağlamış olanlar rakamların ne dediğine bakacak cesareti kendilerinde bulamıyorlar" yanıtını verdi.
Kıbrıs, AB'nin namus meselesidir
Başbakan Erdoğan, konuşmasında Kıbrıs konusuna da değindi. Sondajla, Kıbrıs meselesinin çözüm sürecini sabote eden sorumsuz hareketleri, herkesin dikkatle ve ibretle izlemesi gerektiğine vurgu yapan Erdoğan, "Hiç kimse, Ada'nın ortak malı ve ortak zenginlikleri üzerinde tek taraflı hak iddia edemez. Hak iddia eden ve hatta bu doğrultuda tek taraflı çabalara girişen olursa da Türkiye'den bunun karşılığını misliyle görür" dedi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kıbrıs bizim milli davamız, başından beri kazan-kazan ilkesinin hayata geçirilmesini biz savunduk, başından beri yapıcı olan, sözlerini tutan taraf biz olduk ama sürekli işi yokuşa süren Rumlar oldu.
Bu süreci çok yakından içinde yaşadık, 2003'ten bu yana Kofi Annan döneminde bu yana bizzat yaşadık, nasıl oyunlar oynandığını bizler yaşadık buna rağmen AB üyeliği ile ödüllendirilen yine Rumlar oldu.
AB'ye sesleniyorum hiç rahatsız olmasınlar bu bizim hakkımız, bu sorun artık AB için bir namus meselesidir bunu böyle ele almalıdırlar."
Anayasa bürokratik ideolojilerin değil milletimizin eseri olacak
Konuşmasında yeni Anayasa çalışma sürecine de değinen Erdoğan, AK Parti hükümetinin önündeki en öncelikli meselenin yeni anayasa çalışmaları olduğunu belirterek, "Konu TBMM'nin ve siyaset kurumunun en önemli gündem maddesidir" dedi.
"Yeni anayasamız bürokratik ideolojilerin değil milletimizin eseri olacaktır" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:"Bugünkü ihtiyacımıza ister yeni bir 'kontrat' diyelim, ister yeni bir 'mukavele' diyelim, ister adına 'yeni bir toplumsal sözleşme' diyelim, demokrasimizi geliştiren, özgürlük alanlarını genişleten yeni bir anayasa şart olduğunda herkes hemfikirdir. Biz, 'kontrat' gibi, 'mukavele' gibi, 'sözleşme' gibi kavramların hepsinin sınırlayıcı ve yetersiz olduklarını düşünüyoruz. Zira, millet eliyle yapılacak olan bu anayasa, Türkiye Cumhuriyeti'nin bütün vatandaşlarına kendi ülkelerinde 'ev sahibi' olduklarını hissettiren, vatandaşlık aidiyetlerini perçinleyen bir anayasa olacaktır. Bu anayasa, 'kiracı' ile 'ev sahibi' arasında bir 'mukavele' değil, istisnasız her vatandaşımızın hukukunu güvenceye alan bir 'toplumsal mutabakat metni' olmalıdır."
Terörle mücadelede yeni bir dönem başladı
Erdoğan, "Gözünü kırpmadan masum insanların canına kastedenler, meşru bir davanın savunucusu olduklarına hiç kimseyi inandıramazlar. Türkiye'nin ayağına zincir olmak isteyen, genç, kadın, çocuk, hamile, işçi, köylü demeden ocaklar söndüren caniler sonunda mutlaka ama mutlaka kaybedecekler. Demokrasinin yollarına mayın döşeyenlerin, kandan beslenmesine izin vermeyeceğiz. Terörle mücadelede artık yeni bir dönem başlamıştır. Süreci yeni baştan ele aldık ve yeniaçılımlar, ilave tedbirler geliştirdik" dedi.
BDP'ye 'başörtüsü' eleştirisi
Öte yandan Meclis’te başörtüsünün serbest olmasını teklif eden BDP’yi de eleştiren Erdoğan, şöyle konuştu: "Son hafta içerisinde bakıyorsunuz bir grup çıkıyor. Hemen pat bir önerge sunuyor, öyle bir derdi yok, öyle bir derdi olsa zaten olması gerekeni de yapar, kaldı ki buna mani bir hal de yok. Madem böyle bir şeyi istiyorsun, yola çık yap, mani bir hal yok. Benim başörtülü kardeşlerimi niye istismar ediyorsun? Yapacaksan yap, gelsin girsinler. Senin böyle bir derdin yok ki. Dini Zerdüştlük olan bir anlayışın böyle bir derdi olabilir mi? Dert istismar, 'Acaba AK Parti'yi köşeye nasıl sıkıştırırız', Geç o işi geç. Siz, bizi köşeye sıkıştıramazsınız. Bu millet kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor, bu iş konuşulmaz, bu iş yaşanır, yapılır. Biz bunu yapıyoruz, ama bu ülkeyi lüzumsuz olarak germeye de kimsenin hakkı yok."