Piyasalar, enflasyon kur ve faizle sınavda
Bugün açıklanacak enflasyon rakamlarına kilitlenen piyasalar yarın Merkez Bankası’ndan doların ateşini daha da yükseltmeyecek bir hareket bekliyor!
ECE CEYHUN
BORSA/FİNANS - Piyasada gözler bu sabah 10:00'da açıklanacak enflasyon verisine çevrilirken, ekonomistler 1 puandan daha fazla düşüş olabileceğini öngörüyor. Yıllık enflasyonun yüzde 7'nin altına düşerek Merkez Bankası'nın elini faiz indirimi noktasında rahatlatabileceği yorumları yapılırken yine de olası indirim için beklentiler 'makul' olarak tanımlanacak bir düzeyde. Normalde olağanüstü PPK toplantılarından çok sert hamleler çıkarken cuma günü Merkez Bankası'ndan yapılan 'Yakın dönemde gözlediğimiz piyasa hareketleri TCMB'nin öngördüğü faiz indirim sürecinin temkin düzeyiyle uyumlu değildir' açıklamasının etkisi ile artık olağanüstü toplantı yapılmayacak diyen de var koridorun üst bandında sadece 25 baz puan indirim bekleyen de. 1 haftalık repo ihalesi faizinde ise beklentiler 50-75 baz puan arasında değişiyor.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın geçen hafta Enflasyon Raporu’nu açıklarken ‘Enflasyon düşük çıkarsa 24 Şubat’ı beklemez, 4 Şubat’ta toplanır, karar veririz’ açıklaması beraberinde kur-faiz-enflasyon tartışmasını yeniden alevlendirirken bugün açıklanacak enflasyon verisi ‘kritik’ hale geldi.
Başçı’nın açıklamalarının ardından kur yüzde 3’ten fazla kayıp verirken dün de 2.4483 ile yeni tarihi zirve test edildi. Kurdaki tırmanışa karşın Başçı’nın dün Budapeşte’den yaptığı açıklamada enflasyonun 1 puandan fazla düşüş göstermesi halinde ara toplantı olasılığının halen masada olduğunu gösteriyor.
Reuters’ın 17 katılımcı ile 28 Ocak’ta gerçekleştirdiği ankete göre bugün açıklanacak TÜFE ocakta yıllık bazda Başçı’nın rutin toplantıyı beklemeden erken faiz indirimi yapmak için işaret ettiği 1 puanın üzerinde düşeceğine işaret ediyor. Reuters anketinde TÜFE’de ocakta medyan bazında 0.7 artış beklenirken, yıllık enflasyonun aralık ayındaki yüzde 8.17’den yüzde 6.80’e gerileyeceği öngörülüyor.
Dün CNBC-E tarafından yenilenen faiz anketinde ise 6 kurum ilk ankete göre faiz indirim beklentilerini ya aşağıya çekti ya da toplantı yapılmamasını beklemeye başladı. Ankete göre 3 ekonomist bu hafta toplantı beklemezken, 18 ekonomist bekliyor. Toplantı bekleyen 18 ekonomistin 12’si politika faizinde 50 baz puan, 6’sı ise 75 baz puan indirim öngörüyor. 18 ekonomistin 7’si faiz koridorunun üst bandında indirim beklerken bunlar kendi içinde 2’si 25 baz puan, 4’ü 50 baz puan ve sadece 1 ekonomist 100 baz puan bekliyor. 18 ekonomistten 11’i ise faiz koridorunun alt bandında indirim bekliyor.
DÜNYA’ya görüş bildiren ekonomistler enflasyonun Merkez Bankası’nın elini rahatlatacak ölçüde düşeceğini öngörüyor. TÜİK endeks içinde mal gruplarının ağırlıklarını değiştirmiş olsa ve o da bugün belli olsa da bunun yıllık enflasyonda yeniden yüzde 7’nin altında bir rakamın görülmesine engel olmayacağı düşünülüyor.
Fakat piyasada rahatsızlık oluşan en can alıcı nokta tartışmanın ‘ekonomik veri’ merkezinden çıkıp politik bir zemine taşınmış olması. Bunun Merkez Bankası iletişimi açısından farklı bir kulvara gittiğini vurgulayan ekonomistlere göre Başkan geçen hafta kendisini bağlamasa da bu indirim 24 Şubat’taki PPK’da gelecekti.
Olağanüstü en az 200 puan demek
Faiz indirimi için telaffuz edilen oranlar aslında şimdiye kadar sadece faiz artırımı için toplanan ve her seferinde de toplamda 300-400 baz puanlık artırımları getiren olağanüstü PPK’lardan farklı olacak. Bir ekonomist, “Olağanüstü toplantı en az 150-200 baz puan indirim yapacağım demek” dedi ve ekledi: “Piyasada beklenti cuma günü yapılan açıklamalarında etkisi ile iyice sınırlı hale geldi. Hatta artık ‘yapılmayacak’ beklentisi olan kurumlarda var. Hiç böyle bir beklenti oluşturulmadan ayın 24’ünde de faiz indirimi gelebilirdi. Şimdi tartışma öyle bir noktaya geldi ki artık ‘ekonomik gerekçelerle faiz indirimi yapıldığını’ anlatabilmek zorlaştı.”
Makulü beklenen kadar indirim
Ekonomistler, şu an için en makul senaryonun beklenenden fazla enflasyon düşüşü ve beklenen kadar faiz indirimi olduğunu düşünürken ‘beklenenden’ çok fazla bir indiriminde bu defa kurdaki tansiyonu çok artırabileceğine işaret ediyor. Böyle bir harekette de MB’nin bu defa kurdaki yükselişle ‘likidite’ silahlarıyla mücadele edeceğini vurguluyorlar.
BDDK risk karşılıklarını indirsin
Merkez Bankası’nın kurda da 2.5’un hatta 2.6 TL’nin üzerine giden bir dolar/TL kuruna izin vermeyeceğine de işaret eden bir bankacı ise, “Piyasa makul faiz indirimini fiyatlıyor. İç talebin canlanması ve daha fazla büyümeyse sorun bu sadece faiz düşürerek çözülmez. 'Bu faiz bu enflasyonu taşır mı?' tartışması yapmıyoruz. 100 baz puandan fazla bir indirim ancak kuru oynatır. İş büyüme ve istihdamsa BDDK'da risk karşılıkları ile oynasın” dedi.
Bir başka bankacı ise Merkez Bankası’nın gereğinden fazla yıpratıldığını söyleyerek “Japonya ve Avrupa’da faiz tarihi düşük seviyelerde ama hala büyüyemiyorlar. Demek ki büyümek için tek kriter faiz değil” dedi.