Piyasadan 38 milyar lira çekilecek
TCMB Başkanı Yılmaz, tüm zorunlu karşılık artırımlarıyla piyasadan 38 milyar lira çekilmiş olacağını söyledi.
ANKARA – Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Mart ayı itibarıyla, gerek kredilerin gerekse diğer iç talep göstergelerinin görece güçlü seyrini korumaya devam etmesinin, ilave bir parasal sıkılaştırmanın gerekli olduğuna işaret ettiğini söyledi.
Yılmaz, 15 Nisan’da yürürlüğe girecek son düzenlemeyle birlikte Ekim 2010’dan bu yana zorunlu karşılık düzenlemeleriyle piyasadan yaklaşık 38 milyar TL likidite çekilmiş olacağını vurguladı.
Bu ay emekliye ayrılacak olan Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası’nın 79. Olağan Genel Kurul’unda yaptığı konuşmada, Mart ayı itibarıyla, gerek kredilerin gerekse diğer iç talep göstergelerinin görece güçlü seyrini korumaya devam etmesinin, ilave bir parasal sıkılaştırmanın gerekli olduğuna işaret ettiğini söyledi.
Yılmaz, Merkez Bankası’nın söz konusu sıkılaştırmanın politika faizinden çok zorunlu karşılıklar aracılığıyla yapılmasının iç ve dış talepteki ayrışmadan kaynaklanan makro finansal risklerin azaltılması açısından daha etkili olacağı değerlendirmesinde bulundu.
Bu doğrultuda, kısa vadeli yükümlülükler için zorunlu karşılık oranlarının ağırlıklı ortalamasında güçlü bir artışa gidilmesine karar verildiğini anımsatan Yılmaz, bu kapsamda, Türk Lirası zorunlu karşılık oranlarının vadesiz ve kısa vadeli mevduatlar ve katılım fonları ile diğer yükümlülükler için artırıldığını dile getirdi.
Durmuş Yılmaz Bu çerçevede, 15 Nisan’da yürürlüğe girecek son düzenleme ile birlikte, Ekim 2010 tarihinden itibaren yapılan zorunlu karşılık düzenlemeleriyle piyasadan yaklaşık 38 milyar TL likidite çekilmiş olacağını kaydetti.
Cari açıktaki artış eğilimi sürecek
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, kısa vadede cari açıktaki artış eğiliminin devam edeceğini tahmin ettiklerini söyledi. Son dönemde alınan politika tedbirlerinin krediler ve ithalat üzerindeki sınırlayıcı etkisinin yılın ikinci çeyreğinden itibaren görülmeye başlayacağını öngördüklerini belirten Yılmaz, orta ve uzun vadede enflasyon beklentilerinin hedeflerle uyumlu olduğunu bildirdi.
Tedbirler ikinci çeyrekten itibaren etkisini gösterecek
Alınan tedbirlerin, yılın ikinci çeyreğinden itibaren iç talep ve krediler üzerinde etkisini göstermesinin beklendiğini vurgulayan Yılmaz, alınan politika tedbirlerinin, temel olarak toplam talebin bileşenlerinin daha dengeli bir büyüme patikasına oturtulması yoluyla makro finansal risklerin azaltılmasına katkıda bulunmayı amaçladığını söyledi. Yılmaz, son dönemde iç ve dış piyasaya yönelik sipariş beklentilerinin giderek daha dengeli bir görünüm arz etmesinin, uygulanan politikaların kısmen de olsa etkisini göstermeye başladığını dile getirdi.
Büyümenin en önemli bileşeni özel kesim yatırım ve tüketim talebi
2010 yılında maliye ve para politikalarının yurt içi talep üzerindeki genişletici etkileri giderek belirginleştiğini kaydeden Yılmaz, "Gelişmiş ülkelerdeki zayıf toparlanma eğiliminin yurt içi iktisadi faaliyeti sınırlamaya devam etmesine rağmen, iç talepteki güçlü toparlanmanın etkisiyle, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH), 2010 yılında yüzde 8.9 oranında artış kaydetmiştir. Nitekim, bu dönemde GSYİH büyümesinin en önemli bileşeninin özel kesim yatırım ve tüketim talebi olduğu görülmektedir" dedi.
Enflasyonda yukarı yönlü bir hareket bekleniyor
2010 yılı boyunca gıda fiyatlarının dalgalı seyri nedeniyle yıl sonu enflasyon beklentilerinde dalgalanmalar görülse de orta ve uzun vadeli beklentilerde önemli bir değişim gözlenmediğini ifade eden Yılmaz, "2011 yılının ilk çeyreği itibarıyla 24 ay sonrası için enflasyon beklentisi yüzde 6.29 düzeyinde olup orta vadeli hedefimiz olan yüzde 5’in bir miktar üzerinde seyretmektedir. Önümüzdeki kısa dönemde enflasyonun petrol fiyatlarının gecikmeli yansımaları ve baz etkisiyle yukarı yönlü bir hareket sergilemesi beklenmektedir" dedi.
Brüt döviz rezervi 86.2 milyar dolara yükseldi
2010 yılında, enflasyon hedeflemesi rejimi ile birlikte dalgalı döviz kuru rejimi uygulamasına devam edildiğini hatırlatan Yılmaz, 2010 yılında ihaleler yoluyla alınan toplam döviz miktarının 14.9 milyar dolar olduğunu kaydetti. Yılmaz, 2010 yılsonu itibarıyla 80.7 milyar dolar düzeyinde olan altın hariç brüt döviz rezervlerinin, mart 2011 itibarıyla 86.2 milyar dolar düzeyine yükseldiğini belirtti.
MB'nin dönem kârı 1.3 milyar lira
Bu arada Merkez Bankası 1 Ocak-31 Aralık 2010 dönemi dönem karı 1 milyar 288 milyon TL olurken, vergi öncesi net karı ise 1 milyar 510.2 milyon TL olarak gerçekleşti. Vergi karşılıkları 222 milyon 89.6 bin TL olurken, Hazine’ye aktarılan para ise 857 milyon TL oldu. İhtiyat akçeleri ise 422 milyon 861 bin TL, adi ihtiyat 302 milyon 43 bin TL olarak ilan edildi.