Petroldeki gelişmeler, Türkiye için çok önemli

UEA Baş ekonomisti Fatih Birol, piyasalardaki gaz fazlasının alıcıları güçlü durumda getirdiğini söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Uluslararası Enerji Ajansı Baş ekonomisti Fatih Birol, dünya ekonomisi tekrar ayaklarının üzerine basmaya devam ederse petrol fiyatlarının yüksek olacağını belirterek, "Türkiye gibi ekonomisi petrol girdisine dayalı ülkeler için eğer mevcut enerji politikaları değiştirilmezse bu bence olumsuz bir haber olacak" dedi. Piyasalarda çok fazla gaz olduğunu, satıcılar zor ve zayıf durumda, alıcıların ise güçlü durumda olduğunu söyleyen Birol, dünyada nükleer enerjiye ilginin yeniden arttığına dikkat çekti.

Birol, Sektörel Fuarcılık tarafından düzenlenen Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı ICCI 2010 kapsamında gerçekleştirilen basın toplantısında, dünya enerji piyasasındaki gelişmeleri paylaştı.

Petrol fiyatlarının her ülke gibi Türkiye için de önemli olduğunu belirten Birol, Türkiye'nin GSMH'sinin şu anda yüzde 2,5'inin petrol ithalatına gittiğini, bunun da Avrupa ülke ortalamalarının iki katından daha yüksek olduğunu bildirdi.

Birol, bu nedenle Türkiye için petrol piyasalarının nasıl gelişeceğinin son derece önemli olduğunun altını çizdi.

Kasım ayında petrol fiyatlarının 60 dolar civarında olduğunu anımsatan Birol, o zaman düşüncesinin, dünya ekonomisinin toparlanmasıyla petrol fiyatlarının yükseleceği yönünde olduğunu hatırlattı. 85 dolara kadar çıkan petrol fiyatlarının şu an 75 dolar civarında olduğunu belirten Birol, "Eğer dünya ekonomisi tekrar ayaklarının üzerine basmaya devam ederse, petrol fiyatları yüksek olacak ve Türkiye gibi ekonomisi petrol girdisine dayalı ülkeler için eğer mevcut enerji politikaları değiştirilmezse bu bence olumsuz bir haber olacak" dedi.

Doğalgaz çok, alıcı az

Fatih Birol, doğal gaz ile ilgili ise şu anda dünyada ciddi bir doğal gaz bolluğu olduğunu belirterek, piyasalarda çok fazla gaz olduğunu, satıcılar zor ve zayıf durumda, alıcıların ise güçlü durumda olduğunu söyledi.

Herkesin ABD'nin büyük bir doğal gaz ithalatçısı olacağını sandığını anlatan Birol, ancak ABD'deki teknolojik devrim sayesinde ülkenin doğal gaz üretiminin, kaya gazı denilen kaynaktan elde ettiği gazlarla ciddi bir şekilde arttığına işaret etti.

ABD'nin şu anda doğal gaz ithalatına ihtiyacı bulunmadığını ifade eden Birol, ancak birçok ülkenin 2-3 yıldan bu yana ABD'ye gaz ihraç etmek için planlar yaptıklarını, ABD'nin bu gaza ihtiyaç duymaması nedeniyle bu gazın o ülkelerin elinde kaldığını, buna Rusya, Kuzey Afrika ve Körfez ülkelerinin dahil olduğunu anlattı.

Birol, "Şu anda normal seviyelerin 7 katı kadar doğal gaz fazlası piyasada var. Bu da doğal gaz fiyatlarını ciddi şekilde aşağıya çekmiş durumda" dedi.

Türkiye gibi gazını boru hatlarından alan ülkelerde gaz fiyatları petrol fiyatlarına bağımlı olduğu için bu fiyatların hızlı bir şekilde artmaya devam ettiğini ve piyasadaki doğal gaz fiyatları ile boru hatlarındaki doğal gaz fiyatları arasındaki makasın açıldığına dikkati çeken Birol, bunun da doğal gazı böyle ithal eden ülkeler için iyi bir haber olmadığını söyledi.

Türkiye gibi ülkelerin doğal gazı ithal ettiği ülkelerle oturup, tartışıp mevcut anlaşmaları gözden geçirebileceklerini anlatan Birol, birçok ülkenin bu konuda çalışma yaptığını, Almanya ve İtalya'nın Rusya ile anlaşmalarını yenilediklerini söyledi.

Türkiye'nin doğal gazda mevcut kontrattaki şartlarının iyileştirmesi gerektiğini belirten Birol, bundan sonra yapılacak uzun dönemli kontratlarda belki de gaz fiyatlarını direkt olarak bağlamamak gerektiğini söyledi.

Nükleere dönüş var

Nükleer enerjinin Türkiye için çok önemli bir opsiyon olduğunu düşündüğünü dile getiren Birol, şöyle devam etti:

"Şu anda dünyada 55 kadar nükleer enerji santral yapılıyor. Bunun büyük bir kısmı Çin, Rusya ve Hindistan'da. Bununla birlikte Batı Avrupa ülkelerinde nükleere karşı gelişen bir ilgi var. Bazı ülkeler bütünüyle politikalarını değiştirdiler. Örneğin İtalya. İsveç nükleer santralı kapatma kararı almıştı. Şimdi geri döndüler, Belçika yine öyle. Büyük bir ihtimalle Almanya'da da böyle bir U dönüşü olacak. Polonya ilk kez nükleer santral yapmak için tartışıyor. Dünyada nükleer enerjiye dönüş olduğu söylenebilir. Ama santral yapmamış ülkelerde hemen bu santralleri kurmak mümkün değil. Bunun belli şartları var. Özellikle bunların 6-7 milyar dolar gibi büyük yatırımlar olduğunu düşünürsek..."

Gazetecilerin bu konuda sorularını da yanıtlayan Birol, ülkelerin nükleer enerjiye neden geri döndüklerine ilişkin, iklim değişikliği konusunda özellikle Avrupa ülkelerinde nükleerin önemli bir opsiyonu bulunduğunu anlattı.

Nükleerin aynı zamanda dışa olan bağımlılığı azalttığını söyleyen Birol, Türkiye de nükleer enerjinin son derece önemli bir opsiyon olduğunu söyledi.

Birol, "Ama nükleer her sorunu çözen bir enerji opsiyonu değil. Nükleer ile birlikte yenilenebilir enerji kaynaklarını da unutmamak lazım" dedi.

Nükleerde yapılacak seçimin son derece hayati olduğunu dile getiren Birol, hangi ülke ile çalışılacağı, teknoloji ve maliyet gibi üç önemli kıstas olduğunu belirterek, "Bu üç kıstas pozitif olursa Türkiye'nin nükleere geçmesinde geç bile kalınmıştır" dedi.

"Sizce Rusya uygun bir ülke midir?" sorusuna, Rusya'nın bu üç şartı sağlayıp sağlamadığına bakılması gerektiği yanıtını veren Birol, nükleer atıkların değerlendirilmesi konusunda da teknoloji seçiminin önemine işaret ederek, Türkiye'nin anlaşma yaparken sadece santralin elektriği nasıl üreteceği değil atıklar konusunda hangi teknolojiyi kullanacağını iyice kontrol etmesi gerektiğini vurguladı.

Kriz Yunanistan'da kalırsa fiyatı etkilemez

Meksika körfezindeki olayın şu anda petrol fiyatlarına etkisi olacağını düşünmediğini dile getiren Birol, Yunanistan'daki durumun fiyatlara etkisine ilişkin, "Yunanistan krizi eğer Yunanistan ile kalırsa Avrupa krizi olmazsa ben yine petrol fiyatlarının ciddi şekilde etkileneceğini düşünmüyorum. Eğer diğer ülkelere sıçrarsa ekonomileri ve petrol piyasalarını ciddi şekilde etkiler ve petrol fiyatlarına aşağıya doğru baskı yapar" değerlendirmesini yaptı.

Irak'ın petrol üretiminin 5-6 yıl içinde ikiye katlanabileceğini, bunun da petrol piyasaları için güzel bir haber olabileceğini söyleyen Birol, bunun önünde güvenlik, siyasi istikrar, altyapı gibi sorunlar olduğunu anlattı.

Birol, Türkiye'nin de Irak'ın komşusu olarak bu durumdan yararlanabileceğini sözlerine ekledi.

Bu konularda ilginizi çekebilir