Pentagon raporunda Münbiç detayı
Pentagon raporunda "Yol haritası henüz tamamlanmadı ancak şu ana kadar ABD'nin Türkiye ile ikili ilişkilerini geliştirme ve aynı zamanda ABD destekli SDG içerisindeki ana muharip güç olan YPG ile çalışmaya devam etme hedefini sağladığı görünüyor" ifadesine yer verildi.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Teftiş Kurulunun temmuz-eylül raporunda, ABD ile Türkiye arasındaki Münbiç yol haritasına ilişkin, "Yol haritası henüz tamamlanmadı ancak şu ana kadar ABD'nin Türkiye ile ikili ilişkilerini geliştirme ve aynı zamanda ABD destekli SDG içerisindeki ana muharip güç olan YPG ile çalışmaya devam etme hedefini sağladığı görünüyor." ifadesi kullanıldı.
Pentagon'un DEAŞ karşıtı Doğal Kararlılık Operasyonu'na ilişkin Kongreye sunduğu, temmuz-eylül dönemini kapsayan Teftiş Kurulu raporu yayımlandı.
Raporda, haziranda Türkiye ile ABD arasında üzerinde mutabakat sağlandığı belirtilen Münbiç yol haritasının amacının "Türkiye'nin Münbiç'teki YPG varlığına ilişkin kaygılarına çözüm bulmak olduğu" kaydedilerek Türkiye'nin, terör örgütü PKK ile ilişkisinden dolayı YPG'yi terör örgütü olarak değerlendirdiği belirtildi.
Münbiç yol haritası kapsamında düzenlenen devriyelerin bölgedeki tansiyonu düşürdüğü ancak yol haritasının önünde zorlukların bulunduğu vurgulanan raporda, şunlar kaydedildi:
"Yol haritası henüz tamamlanmadı ancak şu ana kadar ABD'nin Türkiye ile ikili ilişkilerini geliştirme ve aynı zamanda ABD destekli SDG içerisindeki ana muharip güç olan YPG ile çalışmaya devam etme hedefini sağladığı görünüyor."
ABD'nin Suriye'deki misyonu genişliyor
Raporda dikkat çeken bir nokta ise ABD'nin Suriye'deki misyonunun DEAŞ'ın ötesine geçtiği değerlendirmesi oldu.
ABD'nin Suriye'deki ilk hedefinin sadece DEAŞ ile sınırlı olduğu hatırlatılan raporda, ABD yönetiminin Suriye'de üç geniş hedefinin daha ortaya çıktığı vurgulandı.
Raporda, "Bu politika hedefleri, İran ve İran'ın uzantılarını ülkeden çıkarmak, sekizinci yılında Suriye savaşının sonuçlarını etkilemek ve DEAŞ'tan alınan Suriye'nin kuzeydoğusundaki bölgeleri istikrara kavuşturmaktan oluşuyor." ifadesi yer aldı.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'un ABD'nin Suriye'deki İran varlığı sürdüğü sürece ülkede kalacağına yönelik açıklamalarının hatırlatıldığı raporda, İran'a yönelik politika hedefleri aynı zamanda ABD'nin Suriye'deki varlığının yasal dayanakları konusunda sorun oluşturduğuna dikkat çekildi.
ABD, 2001'de El Kaide için çıkarılan Askeri Güç Kullanma Yetki Yasası'nın DEAŞ'a yönelik yorumlanması üzerine Suriye'deki DEAŞ ile mücadele operasyonlarını yürütüyor.
DEAŞ'ın bitirilmesiyle ABD'nin ülkedeki yasal dayanağı ortadan kalkmış olacak.
DEAŞ geri geliyor kaygısı
Raporda diğer bir dikkat çekici konu ise DEAŞ'ın yeninden toparlandığı kaygısı oldu.
DEAŞ'ın "başarılı bir şekilde" yeraltına indiğine işaret edilen raporda, büyük toprak kayıplarına rağmen örgütün bu yıl içerisinde tekrar toparlanarak "küresel gizli bir terör ağı" haline geldiği belirtildi.
DEAŞ teröristlerinin Irak ve Suriye'de saklanabildiği kaydedilen raporda, "Savunma Bakanlığının misyonu DEAŞ'ı kalıcı olarak yenmek. Savunma Bakanlığına göre bunun için Irak ve Suriye'de güvenliği sağlayacak ve terörle mücadele edebilecek yerel güvenlik güçlerinin oluşturulması gerekiyor." ifadesi kullanıldı.