Partilerin ekonomik vaatleri büyüme merkezli
Bu seçim kampanyasında siyasi partiler seçmeni ‘ekonomik damarından’ yakalamak için çalıştı. Bu yaklaşım “kamunun yükü artar” diye eleştirilse de bu eleştiriler, “Kampanyalarda söylenenlerin gelir tarafında karşılığı var. Üstelik bunlar ülke büyümesini destekleyecek” söylemiyle göğüslendi.
MEHMET KAYA
Siyasi partilerin seçim vaatleri genellikle vergi indirimleri ve sosyal desteklerle öne çıksa da ekonomiye yönelik geniş bir yelpazede yer alıyor. Özellikle büyümeyi desteklemek amacıyla sanayiye yönelik girişimler ön plana çıkıyor.
Aslında geçmiş dönemlerde olduğu gibi partiler seçim beyannamesi yayımlasa da bu fiili duruma pek uymuyor. Ya da seçimlerden sonra yeniden bir değişiklik ön plana çıkacak gibi. Zira Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde partilerle kurulacak hükümet arasında doğrudan bir faaliyet ilişkisi bulunmuyor. Partilerin ağırlığı yasama, yani TBMM’de oluşacak. Bu bakımdan, Cumhurbaşkanı adaylarının yani “yürütmeye aday olanların” ekonomik yaklaşımı ön plana çıkması gerekirken, “eski alışkanlıklar” devam ettirilerek temel vaatler partiler tarafından seçim beyannameleriyle ortaya konuldu.
Meydanlarda ve seçim beyannamelerinde ileri sürülen vaatler konusunda ilk eleştiri Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından dile getirildi. Önerilerin kamu maliyesinin kaldıramayacağı kadar yüksek seviyelere ulaştığı ileri sürüldü. Adalet ve Kalkınma Partisi, kendi vaatlerinin kamu harcamalarını 30 milyar TL dolayında artırdığını ancak muhalefet partilerinin yükünün 130 milyar TL’ye kadar çıktığını öne sürdü.
‘Gelir ve tasarruf artacak’
DÜNYA’nın sorularını yanıtlayan muhalefet partileri de ekonomik önerilerinin teknik planını açıkladılar. CHP Ekonomi Biriminden Utku Balaban, CHP’nin ekonomik politika önerilerinin GSYH’nin yüzde 6’sına kadar çıktığını vurguladı. Buna karşılık gelir yönünden CHP’nin öne koyduğu ekonomi politikasının üç kanaldan gelir artışı sağlayacağını vurguladı. Politikaların altı aydan başlayarak etkisini göstermeye başlayacağını ve 1.5 yıllık bir süreçte güçlü biçimde hissedileceğini belirterek, üç kanaldan gelir-kaynak oluşacağını belirtti. Balaban, AK Parti’nin kaynak kullanımını yanlış yaptığını ve bunun düzeltilmesinin kaynak sağlayacağını, bu sürecin tasarruf oranlarının artışı da getireceğini, üçüncü kanalın ise vergi alanında doğrudan vergi artışı anlamına gelmeyen ancak başta dolaylı vergiler olmak üzere adaleti sağlamaya yönelik düzeltmelerin mali alan sağlayacağını belirtti.
Partilerin vaatleri: Sanayi, büyüme
Partilerin çeşitli alanlarda ekonomik vaatleri bulunuyor. Bunlar arasında özellikle harcama artırıcı bazı önlemler dikkat çekti. Adalet ve Kalkınma Partisi seçimlerden hemen önce emeklilere dini bayramlar öncesi 1000 TL ikramiye ödemesini uygulamaya başladı. CHP ve İYİ parti gençlere yönelik işsizlik ödemelerine yönelik vaatlerde bulundu.
Adalet ve Kalkınma Partisi: Önceki dönemlerle benzer şekilde ekonomide istikrar ve büyük yatırımları ön plana çıkardı. 15 özel sanayi bölgesi kurulması önceki planlarda da yer alıyordu. Yüksek teknolojiye geçiş, dijitalleşme, ithal ikameye dayalı üretimin desteklenmesi beyannamede yer aldı. Seçim kampanyasında da büyük yatırımları öne aldı. Dalgalı döviz kuru, enflasyon hedeflemesi gibi temel ekonomi politika araçlarının süreceğini belirtti. Mali disiplin ve enflasyonla mücadele sözü verildi. Harcama artırıcı vaatler bakımından ise sosyal politikalar öne çıktı. İsteyen gençlere yaz aylarında sosyal çalışma yaptırılacak ve asgari ücret kadar ücret ödenecek. Eski Bağ- Kur (SGK 4B) kapsamında iş kuran gençlerin 1 yıllık sosyal güvenlik primi ödenecek. Kendi işini kurmak isteyenlere, 50 ve 100 bin TL’ye kadar kredi verilecek. KGF de kefalet verecek. Hasılat esaslı KDV sistemine geçilecek. Kronik hastaların evde bakımı halinde elektrik bedeli ödenecek. Engelli genç çocukların kısa süreli bakımı için merkezler kurulacak. Tamamlayıcı emeklilik programları desteklenecek.
Cumhuriyet Halk Partisi: Ekonomik yaklaşımlarında rasyonel harcama ve kaynak dağıtımı vurgusu öne çıktı. Geleceğin endüstri ortamına hazırlık, buna yönelik eğitim politikası öne alındı. Sanayiye ve sanayi-tarım üretimine özel bir vurgu yapıldı. Mobilya, giyim eşyası, petrokimya ve kimya sektörleri öne çıkarıldı. Elektrikli taşıt aracı üretimi de beyannamede yer buldu. Merkez Bankası bağımsızlığı başta olmak üzere finans alanında dengeli bir tutum izleneceği sözü verildi. Asgari ücret 2 bin 200 TL’ye yükseltilecek ve vergi dışı bırakılacak. En düşük emekli maaşı 1500 TL olacak. Öğretmenlere 1 maaş ikramiye verilecek. Aile sigortası uygulanacak ve aile sigortası kapsamında SGK primleri ödenecek, var olan GSS borçları silinecek. İşsizlik sigortası yarı yarıya artırılacak. 30 yaş altı gençlere istihdam garantili kurslar önerilecek. Yeni mezun gençlere 750 TL işsizlik ödeneği bağlanacak. Genç girişimcilere 200 bin TL’ye kadar kredi ve 5 yıllık gelir vergisi muafiyeti de vaatler arasında yer aldı. Bütün engellilerin sağlık giderleri karşılanacak, protez vb. sağlık gereçleri katkı payı alınmaksızın ödenecek. Evde bakım hizmeti ücretleri ödenecek, hane geliri değil, sadece engellinin gelir durumu kriter olacak.
İYİ Parti: Kamu yönetiminin temel araçlarından olarak görülen “mali kuralı” vaat olarak koyan tek parti oldu. Yapısal reformlar da vaatler arasında yer aldı. Harcama artırıcı önlemler için ise iş kurmak isteyen gençlere 100 bin TL’ye kadar, 5 yıl geri ödemesiz, sıfır faizli kredi verilecek. Yeni mezunlar için kamuda istihdam kotası uygulanacak. Yoksulluk riski altındaki gençlere 500 TL ücret verilecek. Atama bekleyen öğretmenler atanacak, emeklilere 1500 TL bayram ikramiyesi verilecek. Engellilere yönelik özel eğitim programları açılacak. Çiftçilere mazot yüzde 50 indirimli, tarım için arazi planlaması, küçük çiftçiye vergi desteği verilecek.
Halkların Demokratik Partisi: Gençlerin tamamına aylık 500 TL ücret verilecek. Stajyer ve çıraklık yerine kayıtlı çalışma ve işsizlik sigortası güvenceli çalıştırma zorunlu olacak. Asgari ücret ve emekli ücretleri 3 bin TL’ye çekilecek. Kamu çalışanlarına 1000 TL zam, haftalık çalışma saati 35 saat, kıdem tazminatına Hazine garantisi verilecek.
Saadet Partisi: Gençlere yönelik yatırım ve istihdam politikaları uygulanacak. Asgari ücret yoksulluk sınırına kadar çekilecek ve her yıl reel olarak yüzde 7-10 yükseltilecek. Bütün çalışanlara dini bayramlarda ikramiye ödenecek. 25 yıl çalışan kadınlar, 30 yıl çalışan erkekler yaşa bakılmaksızın emekli olabilecek.
Milliyetçi Hareket Partisi: Gençlere yönelik teknik eğitim merkezleri kurulacak. Çıraklık sigortalılık başlangıcı sayılacak. Esnaf ve çiftçi prim yükleri azaltılacak. Bütün taşeron ve geçici işçiler kamu kadrolarına alınacak. Gazilere 3600 prim gün ile emeklilik hakkı sağlanacak.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayfer Yılmaz: Sihirli formüle ihtiyaç yok
DÜNYA’ya değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayfer Yılmaz da, “Sihirli formüle ihtiyaç yok. Keyfilik ve israfa son veren, yolsuzluk ve usulsüzlüklerin üzerine giden kamu yönetimi en büyük kaynak” diye konuştu. Yılmaz, bilişim teknolojileri kullanımıyla kayıt dışı ekonominin sınırlanarak yıllık 70 milyar TL ilave gelir imkanı olduğunu belirten Yılmaz, ayrıca, kayıt dışı istihdamda da 3 yıl içinde 30 milyar TL’lik bir potansiyel bulunduğunu vurguladı. Vergi alanında tahakkuk/tahsilat oranındaki 10 puanlık iyileştirmenin 67 milyar TL’lik, istisna ve muafiyetlerin daha dengeli hale getirilmesiyle de 34 milyar TL’lik gelir imkanları olduğunu belirten Yılmaz, rant gelirlerinin vergilenmesi ve vergide uzlaşma uygulamasının gözden geçirilmesinin de kaynak yaratacağını belirtti. Bütçenin gider kaleminde, transfer harcamaları, araç yönetimi, kira ödemelerinde büyük tasarruf imkanı olduğunu belirten Ayfer Yılmaz, bu amaçla, “Yatırım Karar Destek Sistemi” ve “Kamu Satınalma Platformu” aracılığıyla bu süreçlerin yönetileceğini anlattı.
CHP Ekonomi Birimi Ekonomist Utku Balaban: Vaat olarak nitelenebilecek düzenlemeler bir ekonomik yaklaşımın parçası
DÜNYA’nın sorularını yanıtlayan CHP Ekonomi Birimi Ekonomistlerinden Utku Balaban, “vaatler” nitelemesini benimsemediklerini, seçim beyannamesinin yapısı nedeniyle ortaya konulan projeleri dikkatle okumak gerektiğini vurguladı. “Yapısı itibariyle seçim beyannameleri ‘ne yapılacağının’ söylendiği metinlerdir. Nasıl yapılacağı hükümet programlarıyla anlatılır. CHP’nin vaat diye nitelediğiniz önerileri bir ekonomik programın parçasıdır, arkasında çalışma vardır. Seçim beyannameleri kısa ve öz anlatım metinleri” diyen Balaban, CHP’nin kapsamlı bir ekonomik programa sahip olduğunu belirtti.
Balaban, önerilerin GSYH’nin yüzde 6’sı kadar bir maliyeti olduğunun Genel Başkan tarafından açıklandığını hatırlatarak, “Hatta gerçekliği konusunda itirazlarımız olan 2017 büyümesini doğru kabul edersek, daha aşağı bir seviyede diyebiliriz” ifadesini kullandı. CHP’nin 5 yıl içinde kişi başı GSYH’yi 15 bin dolara çıkaracak bir ekonomik programı olduğunu hatırlatan Balaban, bu süreç içinde ekonomik iyileşmeyle harcamaların da kendiliğinden dengeli bir seviyeye, hatta ekonomik büyümeyi destekleyen yönlerinin ortaya çıkacağını vurguladı. Utku Balaban, üç unsurun kaynak oluşumuna katkı vereceğini belirterek şunları kaydetti: “Kısaca özetlersek, kaynakların optimal kullanılması, kaynakların kademeli ve optimal noktaya getirecek vergi politikası ve tasarrufl arın artırılması mali imkan sağlayacaktır. Öncelikle, şu anda zaten bütçeden bir para harcanıyor. Gerek yatırımlar, gerek sosyal harcamalar için mesela, yatırım politikalarında optimal olmayan uygulamalar görüyoruz. Bölgesel yatırım teşvikleri son derece pasif. Mevcut harcama içinde her ne yapılıyorsa, bunları doğru şekilde kanalize ettiğinizde sorunların bir kısmı zaten çözülüyor. Vergi alanında bir tasarruf olacak ama tasarrufu artış olarak düşünmeyin. Mesela çiftçiye ucuz mazot verilmesi. Bunu biraz daha soyuta çektiğinizde dolaylı vergilerle karşılaşırsınız. Başta dolaylı vergiler olmak üzere kamunun vergi toplama alanındaki düzeltmelerle vergi gelirlerinde artış öngörüyoruz. Ancak bunlar radikal, teknik olarak yapılması mümkün olmayan müdahaleler olmayacak. Kamunun toplayamadığı ciddi miktarda KDV var. Çünkü KDV sistemi çok karmaşık. Zorla bir alımdan söz etmiyoruz elbette. Mesela tekstil sektöründe 5 farklı KDV uygulanıyor. Ortaklaştırıcı bir yaklaşımla kaynak dağıtımını da adaletli sağlayacak bir vergi uygulama olacak. Üçüncüsü de elbette tasarruf oranlarının yükseltilmesi. En önemli sorunlardan biri bu. Tasarruf edemediğimiz için yurtdışından para (borç) buluyoruz. Büyüme politikasının gelir seviyelerindeki etkisini düşünürsek tasarrufta da artış öngörüyoruz. Tasarruf ödeyeceğimiz faizin nominal olarak azalması anlamına gelir. Tasarruflar da aynı zamanda kaynaktır. İlk yıldan itibaren bu programın olumlu etkileri aşama aşama kendini göstermeye başlayacaktır.”
Vaatlerin maliyetleri: Net hesaplama yapılmadı
Partilerin vaatlerinin mali yükü ve kaynağına yönelik tartışma Adalet ve Kalkınma Partisi tarafından gündeme getirildi. Maliye Bakanı Naci Ağbal ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, farklı zamanlarda yaptıkları açıklamalarda muhalefet partilerinin vaatlerinin yıllık yüklerinin 360 milyar TL’ye kadar yükseldiğini savundular. Maliye Bakanı Ağbal, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin vaatlerinin gerçekçi olduğunu savunurken, Mehmet Şimşek AK Parti’nin sosyal ödeme önerilerinin maliyetinin 30 milyar TL ile sınırlı olduğunu belirtti. Cumhuriyet Halk Partisi ise 2016 sonu itibariyle GSYH’nin yüzde 6’sı kadar (yaklaşık 155 milyar TL) olduğunu, bunun ise karşılanabilir durumda bulunduğunu belirtiyor.