Paris iklim zirvesine hazır

Fransa'nın başkenti Paris, yarın başlayacak BM iklim zirvesine (COP21) hazır.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Paris, yarın iklim değişikliğiyle mücadele amaçlı düzenlenen COP21 kapsamında 147 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarını ağırlayacağı zirveye hazır olduğu bildirildi 

Konferans kapsamında bugün ve yarın toplamda 40 bin kişinin Paris'e gelmesi beklenirken şehirde birçok yol güvenlik nedeniyle trafiğe kapatıldı. 

COP21 için bugün ve yarın toplu taşıma ücretsiz olurken polis de Parislilere "mecbur kalmadıkça evlerinizden çıkmayın" ve "toplu taşıma kullanmayın" çağrısında bulundu. 

Paris Belediyesi'nin ücretsiz toplu taşıma uygulamasına karşılık valiliğin "toplu taşıma kullanmayın" çağrısı sosyal medyada yoğun şekilde tartışıldı. 

Öte yandan Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande da, yarınki konferans öncesi BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'u Elysee Sarayı'nda kabul etti. 

Hollande, Ban'ın ardından Kanada Başbakanı Justin Trudeau'yla öğle yemeği için bir araya geldi. 

11 bin güvenlik görevlisi 

Paris'te 13 Kasım terör saldırıları sonrasında iptalinin de gündeme geldiği COP21 için alınan yoğun güvenlik önlemleri dikkat çekiyor. 

İçişleri Bakanlığı, 8 bin polis ve jandarmanın sınır güvenliğini sağlayacağını, konferansın yapılacağı Bourget bölgesine de 2 bin 800 güvenlik personelinin konuşlandırılacağını duyurmuştu. 

Yeni düzenlemeyle 3 aya uzatılan olağanüstü hal uygulamaları kapsamında, güvenlik endişesiyle COP21 çerçevesinde yapılması planlanan birçok yan etkinlik iptal edilmişti. 

COP21 nedir 

Sera etkisine neden olan gazların azaltılması ve iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında düzenlenecek COP21'de bağlayıcı bir anlaşmaya varılması önem taşıyor. 

Hali hazırda imzalanan sera gazı emisyonlarına ilişkin anlaşmaların 2020'de sona erecek olması dolayısıyla Paris'te en az 10 yıl geçerli olacak yeni taahhütlere imza atılması bekleniyor. 

İklim değişikliğiyle mücadelede 20 yılı aşkındır devam eden görüşmelerin sonuncusu 2009'da Kopenhag'da yapılmıştı. "Kopenhag Konferansı" ismiyle bilinen görüşmelerde dünyanın en gelişmiş ülkeleri ilk kez sera gazı emisyonunu kısıtlamaya yönelik ortak bir anlaşmaya imza atmıştı. 

30 milyar dolar destek

Paris'teki anlaşmada ortaya çıkabilecek temel sorun ise mali destek. Zengin ülkelerin, yoksul ülkelerin sera gazı salınımını azaltmak için ihtiyaç duyduğu teknolojinin sağlanması konusunda somut taahhütlerde bulunması gerekiyor.  

Zengin ülkeler Kopenhag'da, bu çerçevede kullanılan yeşil teknolojinin fakir ülkelerde kullanılması için 30 milyar dolar mali destek vereceklerini duyurmuştu. 

Ancak Paris'te yapılacak zirvede 2020'den sonra da bu desteklerin devam edip etmeyeceğinin netleşmesi gerekiyor. Zira verilen taahhütlerin hepsi 2020'de sona erecek.  

Mali desteğin tam olarak nereden sağlanması gerektiği de öne çıkan sorunlar arasında. Kimileri zengin ülkelerin kamu gelirlerinin mali destek için yeterli olduğunu düşünse de kimileri hükümetlerin bu yükün altından kalkamayacağı ve özel sektörden destek alınması gerektiğini öne sürüyor. 

Geçtiğimiz haftalarda ABD ve Fransa arasında, varılacak anlaşmaya ilişkin küçük çapta bir kriz yaşanmıştı. 

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry COP21'de, Kyoto Protokolü gibi bağlayıcı ve zorlayıcı nitelikle bir anlaşmaya ulaşmak zorunda olmadıkları ifadelerini kullanmış ve bu açıklamalar Fransa tarafını kızdırmıştı. 

Hollande ise Kerry'nin açıklamalarının ardından COP21'de sadece hukuken zorlayıcı ve bağlayıcı bir anlaşmaya imza atılacağını söylemiş, aksi takdirde anlaşma olmayacağını vurgulamıştı. 

Uzmanlar, Hollande'ın bu çabalarına rağmen konferansın özellikle mali destek noktasında başarısızlıkla sonuçlanabileceği ihtimalini yabana atmıyor. 

Bu konularda ilginizi çekebilir