Paniğe gerek yok gidişat çok olumlu

AXA Sigorta CEO'su Cemal Ererdi, rezerv açısından sektörün AB standartları üstüne çıktığını belirterek, sektörün kar edemeyen bir sektörmüş gibi gösterilmesinin çok yanlış olduğunu söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Yakup SAYAR

İSTANBUL - Türk sigorta sektöründe pazarın en önemli oyuncularından biri olan AXA Sigorta, 2011 yılı ilk sekiz ayında prim üretimini yüzde 31 civarında artırarak 1 milyar 278.3 milyon TL'lik üretim gerçekleştirdi. Sektörün en büyük şikayet alanı olan trafik branşında emin adımlarla büyüyen ve kar yazan şirket, kısa süre içinde bireysel emeklilik alanında da hizmet vermeye başlayacak.

AXA Sigorta CEO'su Cemal Ererdi, AXA'nın geleneksel olarak yazdığı her işten kar elde eden bir yapıda olduğunu belirterek; "İlk 6 sonuçlarından çok memnunuz. Özellikle Hazine'nin ciddi anlamda sektörün mali gücünü artırmaya yönelik çalışmaları var.  Artık sektör olarak AB üstünde bile rezerv tutuyoruz.  Bu şirketleri güçlendirirken, sektörü kar edemeyen bir yapıda göstermek çok yanlış. Gerçek tablo bu değil. Paniğe kapılmaya gerek yok ve gidişat sektör açısından çok olumlu" şeklinde konuştu. 

AXA Sigorta CEO'su Cemal Ererdi,  AXA Sigorta'nın geldiği noktayı, hedeflerini ve sektörün geleceğini DÜNYA'ya değerlendirdi.  AXA Sigorta olarak 2011 yılının piyasa paylarını artırdıkları bir yıl olduğuna işaret eden Ererdi, "Pazar payımız 2010 yılı sonunda yüzde 12.4 seviyesindeyken 2011 yılının ilk sekiz ayı sonunda yüzde 13.42'ye çıktı. İlk sekiz ayda primlere bakıldığında 1 milyar 278.3 milyon TL'lik üretimimiz var ve burada yüzde 31 civarında bir artış yaşadık. Sektörün artışı ise ilk sekiz yüzde 21 seviyesinde. Bu şunu gösteriyor ki bizim prim artışımız sektöre göre 10 puan yukarıda. Dolayısıyla gelişmemiz istediğimiz gibi oluyor. Hayat tarafında ise pazarda 12'nci sıradayız ve pazar payımız yüzde 2.05 civarında.  Bildiğiniz gibi bu zamana kadar hayat bölümünde emeklilik lisansımız yoktu. Geçtiğimiz ay sonunda emeklilik lisansımızı aldık ve artık SPK'dan son onayı bekliyoruz ve onu da alır almaz piyasaya emeklilik alanında da gireceğiz" diye konuştu.

Sektörün gerçek tablosu 

Sektörün en önemli konusu olan kar sorununa değinen Ererdi, AXA Sigorta olarak karlılık alanında geleneksel olarak yazdıkları her işten kar elde ettiklerinin altını çizdi. "İlk 6 sonuçlarından çok memnunuz" diyen Ererdi şunları söyledi: "Özellikle Hazine'nin ciddi anlamda sektörün mali gücünü artırmaya yönelik çalışmaları var.  Özellikle rezervleri güçlendirmesi konusunda çalışmaları var ve bu sektörde önemli ölçüde karlılıkları etkiliyor.  Rezervler nedeniyle eylül sonu itibariyle sanıyorum bizimde karımızın biraz düşme yaşanacak.  Ama bu düzenlemeler, geleceğe doğru baktığımız zaman, sektörün güçlenmesi ve tüketicilere daha güvenilir biçimde hizmet etmesi için önemli çalışmalar. Şunu söyleyeyim rezerv açısından baktığımız zaman eskiden ülkemizde uygulanan rezerv sistemi Avrupa'daki sisteme göre çok düşük kalırdı, fakat  şimdi ise sektör olarak AB üstünde bile rezerv tutuyoruz.  Bu şirketleri güçlendirirken, sektörde ‘kar edemeyen' bir sektörmüş havası yaratılması ise çok yanlış ve aslında gerçek tablo bu değil."

Fiyatların makul olması tüketici için çok önemli

Geçtiğimiz yıl ağustos sonuna göre sektörün 5 milyon tane daha fazla poliçe yazdığını ve bunun sadece elementer branşlarda olduğunu hayat branşında da 4 milyon daha fazla poliçe yazılmasıyla birlikte toplamda 9 milyon poliçe yazıldığına vurgu yapan Cemal Ererdi,  "5 yıl önce 2007 sonunda 25 milyon poliçe yazan sektör varken, şimdi 50 milyon poliçe yazan bir sektör gidiyoruz yıl sonu beklentisi olarak.  Dolayısıyla yaygınlaşma anlamında çok ciddi bir yol kat etmiş gözüküyor. Prim üretiminde yüzde 20'lik bir artış sağlamışız bu sene, herkes diyecekti poliçe sayısındaki artış primlere yansımıyor. Ama tarife rejiminden serbest rekabete geçen bir sektörün fiyatlarının makul olması tüketici için çok önemliydi, dolayısıyla sektörde ister istemez bunu yaptı. Çünkü tüketicilerin alabileceği fiyatları vermeseydik, 50 milyon poliçeye kadar gidemezdik.

Sektörün ana sorunu bence kendi iç organizasyonlarının rekabetçi olmaması nedeniyle dışa dönük fiyat rekabeti yapmaları ve bu fiyat rekabetinin altyapısını kendi içlerinde oluşturamamaları. Bu tamamen sermayedarların cebinden piyasayı fonlaması şeklinde icra edildi bugüne kadar.  Ama artık sermayedar artık bu konuda iştahlı olmayacak gibi duruyor ve bu da şirketlerin iç yapılarını tekrar rekabetçi bir biçimde organize etmelerini sağlayacak. Bütün dünyada olan bizde de oluyor. Bu nedenle paniğe kapılmaya gerek yok ve gidişat sektör açısından çok olumlu diye görüyorum" şeklinde konuştu. 

Zarar ediyorsak, biz yöneticiler ediyoruz

Tarife rejiminden serbest rekabete geçildiği zamanlarda ister istemez şirketlerin pazar payı yarışına girdiğini belirten Ererdi,  "Burada önemli olan fiyat verilirken, bu fiyatın arkasında doğru stratejilerinin yer alması ki bunu sektör bugüne kadar beceremedi. Serbest rekabette bunu beceremeyen şirket ve yönetici eleniyor. Sistemin ana özü bu, geldiğimiz noktada artık hepimiz derslerimizi aldık ve önümüzdeki dönem çok umutlu olabileceğimiz dönem gibi gözüküyor. Umutsuz beyanatları ve zarar ediyoruz gibi açıklamaları doğru bulmuyorum. Zarar ediyorsak biz yöneticiler ediyor. Bu nedenle bunlar hep bizim elimizde bunu kabul etmemiz lazım" dedi.

En önemli özelliğimiz disiplinimiz

AXA Sigorta'daki en önemli özelliğin disiplin olduğuna dikkat çeken Cemal Ererdi, "Hiçbir şirkette tek fiyat politikası yoktur. Bizim ürünlerimiz her yerde aynı fiyattan satılır. Diğer şirketlerde bu böyle değildir. Diğer şirketlerde poliçeye ve acenteye göre fiyat değişebilir. Acente sistemimiz çok güçlü ve bu sistem yönetimin aldığı kararları aynen uygular ve kararlara sahip çıkar. Yönetimin kararına tam destek olur. Diğer şirketlerde acenteler şirketleri yönetmeye çalışır. Bunlar bir araya geldiğinde benim operasyonel maliyetlerim ki en önemli gücümüz budur" diye konuştu.  

BES'te acentelerimizle büyüyeceğiz

Faaliyete başlamayı planladıkları bireysel emeklilik alanında nasıl bir yol izleyeceklerini sorduğumuz Cemal Ererdi, BES'in daha ziyade bankaların aracılık ettiği ve onların sattığı bir ürün olduğunu hatırlatarak, "Bizim yolumuz bunun tam dışında olacak. Biz burada da acente sistemimizin aktif olmasını sağlayacağız. Bizim acentelerimizi bir finansal süpermarkete dönüştürülmesi projemiz var,  yani bir müşteri geldiği zaman bütün ihtiyaçlarını tek elden karşılayabildiği bir merkez haline dönüştürmeye çalışıyoruz.  Önümüzdeki dönemde mevcut piyasayla ilgili bir stratejimiz yok, biz yeni kaynaklar yaratma konusunda BES pazarında önemli bir oyuncu olmaya çalışacağız. Biliyoruz ki acentelerin BES satması zor bir iş ama bununla ilgili uzun vadeli bir gelişim planı uygulayacağız" dedi.

KOBİ'lere ciddi anlamda eğildik

KOBİ'lere çok önem verdiklerini söyleyen Ererdi,  "KOBİ'lere yönelik üç yıl önce bir proje başlattık. Bunu sadece Türkiye içinde başlatmadık, bunu Akdeniz Bölgesi içinde lider şirket olarak yaptık ve diğer ülke şirketlerinin de bundan faydalanmasını sağladık. Ben de Akdeniz Bölgesi'ndeki AXA şirketlerinde bu projenin lideriyim. Bu projeyle birlikte KOBİ'lerin ciddi anlamda portföyümüzde artığını görüyoruz. KOBİ'lerin tüm ihtiyaçlarını tek pakette karşılayan ürünler oluşturduk ve pazarlama strateji geliştirdik. Özellikle yangın sigortalarında lider konumdayız. KOBİ'lerin önemli bir güç olacağını bilerek onlara önemli çözümlerde götürüyoruz" şeklinde konuştu. 

Yabancılar tedbirlerini alacaktır

Yabancı sigorta şirketlerinin politikalarına yönelik düşüncelerini sorduğumuz Ererdi, "Gördüğüm kadarıyla Türk piyasasını tanıma dönemindeler. Bu dönemde çok önemli maliyetleri zarar ettikleri gözleniyor. Doğru kararlar almadıkları için önümüzdeki dönem bu kararları hangi sürede nasıl düzelteceklerini beklememiz lazım. Çünkü yapılan analizler şunu gösteriyor ki zararlar kolay kolay elde edilebilecek zararlar değil. Ama mademki bunların ana işi sigortacılık ve bunu iyi biliyorlar dolayısıyla önlemini en kısa zamanda alacaklardır diye düşünüyorum" dedi.

Sürpriz karlar gelebilir

Sektördeki kar durumuna ve gelişmeye yönelik değerlendirmelerde bulunan Ererdi, son zamanlarda bazı şirketlerin haziran sonu itibariyle çok güzel sonuçlar yarattığının görüldüğünü belirterek şunları söyledi: " Bu karlar değişik branşlardan geliyor. Eylül sonu itibariyle getirilen SGK düzenlemesi rezerv etkisi eylül bilançosuna nasıl yansıyacak bunu görmek lazım.  Buna rağmen özellikle trafikte çok aktif olmayan ya da banka ağırlıklı çalışan şirketlerimizin karlarında önemli güzel gelişmeler izleniyor.  Bu nedenle sürpriz karlar görebiliriz. "

Suistimaller bizim ana konumuz değil

Son zamanlarda sektörün önemle üstünde durduğu suistimaller konusunda ise Ererdi şöyle konuştu: "Suistimaller bizim ana konumuz değil. Çünkü biz AXA Sigorta olarak zaten bundan 8 yıl önce  ürün bazlı organizasyondan müşteri bazlı bir organizasyona geçtik.  Biz müşterimizi çok iyi tanıyoruz. Biz müşterimizin bize geldiğinde ne olduğu konusunda fikir sahibi olabiliyoruz. Müşteri portföyümüzün yüzde 60'ını tanıyoruz. Biz sisteme girmeden önlemimizi alıyoruz. Bizde de suistimaller oluyordur ve bilmeden ödüyoruzdur tabiî ki,  ama bu gündemimizin ilk sıralarında yer almıyor. Biz bu tür sorunları operasyonel kontrol sistemi ile piyasaya göre  daha azatlığımızı  söyleyebiliriz."

2012'de daha iyi kar edeceğiz

2012'ye yönelik beklentilerinin Türkiye genelinde ekonominin soğumaya başlayacağı yönünde olduğunu belirten Ererdi, "Büyümelerin yüzde 3'ler civarında olduğu beklentisi içinde, biz AXA Sigorta olarak bu rakamın üzerinde 5 puan koyduğumuz zaman görevimizi doğru yapacağımızı düşünüyoruz. 2012'de daha iyi bir kar elde edeceğimiz görülüyor. Bu yıl rezervlerle karlarımız şirket içinde kaldı bunlar gelecek yıllar serbest bırakılacak diye bekliyoruz. Aynı zamanda aldığımız önlemlerle birlikte karlılığımızın daha da iyi noktalara çıkacağını düşünüyoruz.  Bu arada sektörün bazı alanlarda sıkışmasının bize potansiyel imkan olarak geleceğini gözlüyoruz. Biz önümüzdeki dönemden çok umutluyuz. Umutlu bakıyoruz ve gelişmemizi ve karlılığımızı aynı oranda sağlayacağız.

Trafikte daha da büyüyeceğiz

Trafik sigortalarında sektörün en önemli oyuncusu olan ve bu alanda kar yazmasıyla dikkat çeken AXA Sigorta'nın bunu nasıl başardığına yönelik görüşlerini sorduğumuz Cemal Ererdi, trafik sigortalarının eskiden tüketiciler tarafından bir damga pulu gibi kullanılan bir ürün olduğunu fakat 2008 yılında tarife rejiminin ortadan kaldırılması ile birlikte şirket olarak trafik sigortalarının ana ürün olacağını gördüklerinin altını çizdi.  Ererdi sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim şirket olarak yıllardır biriktirdiğimiz bir segmentasyon becerimiz var ve biz bunu trafik sigortalarında uyguladık. Türkiye'de trafik sigortalarında bilindiği gibi tam rekabet yok şu anda.

Çünkü Hazine tarafından belirlenen bir minimum fiyat var bunun altına düşmek imkansız. Yani bu alanda denildiği kadar çok önemli bir rekabet yok.  Bu alandaki ana rekabet üstlerde hangi işin yazılıp yazılmamasıyla, ya da hangi işin hangi fiyatla yazılması becerisinden geliyor. Dolayısıyla fiyatı kırmak değil, burada daha ziyade riskli işlerin hangi fiyattan alınacağı ile izah edilebilecek bir şey. Dolayısıyla bence sektör yanlış yorum yapıyor, çünkü rekabet olması için alt tarafın açık olması lazım. Bu bakımdan bakıldığında doğru bir teşhis yok, bir diğer konuda son üç yılda trafikte tek kar eden tek şirketiz. Piyasa payımızı daha yukarı taşımak istiyoruz."

İki veya üç hedef var onların takipçisiyiz

Yurtdışı ve yurtiçi yatırımlarına değinen Cemal Ererdi,  Azerbaycan kısa süre önce şirket aldıklarını ve yönetimini Türkiye'den giden yöneticilerin yaptığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Azerbaycan'da 8 aydır varız ve pazarda 8'inciyken şimdi 4'üncüğe çıktık. Söz konusu ülkeyi acente yapısıyla tanıştırdık. Aynı zamanda bu yıl içerisinde DenizBank'la elementer branşta 15 yıllık anlaşma yaptık. Bu anlaşma 55 milyon TL civarında bir bedelle münhasır acente anlaşmasıydı. Bize burada katkı sağlayabilecek iki veya üç tane hedef var. Bunlar piyasaya çıktığı anda bunlarla ilgileneceğiz.   Bize değer katacak bir fırsatlar olursa onların taliplilerinden biri olacağız. Son zamanlarda daha ziyade emeklilik şirketimizin operasyonel gelişimini sağlıyoruz. Olası piyasaya çıkışlarda ise satın almalara ciddi fon ayırdık, sürprizlere bakıyoruz ve iki üç ülkeyi çalışıyoruz."

Acentelerimizden ciddi anlamda memnunuz

Söyleşide acentelerine özel bir yer açan Cemal Ererdi, "1950 civarında acentemiz var. Acentelerimizin performansından ciddi anlamda memnunuz, acentelerimiz ilk sekiz ayda yüzde 34.60 oranında büyüdü. Ana hedefimiz acentelerimizi ölçek ekonomisine uygun birer merkez haline dönüştürmek. Yani gelirleriyle ciddi anlamda para kazanan işadamlarına dönüştürmeyi amaçlıyoruz. Bizim yaklaşımlarımız acentelerimizi geliştirmek olmakla birlikte onların hayat alanını da geniş tutmaya çalışıyoruz. Biz onların farklı şirketlerle çalışmasına da olumlu bakıyoruz. Biz serbest rekabete inanan bir şirketiz, biz acentemize iyi hizmet verirsek bizle daha fazla çalışacaktır diye düşünüyoruz. Zaten şirketin canlı kalmasının en önemli nedeni de serbest rekabete inancıdır.

Rekabete inanmasak o acentenin her işini bize verdiği bir asker yaratırız ki biz acentelerimizde böyle asker komutan ilişkisi istemiyoruz. Liderlik konusunda ise bir endişemiz yok ve biz hiçbir zaman birinci olalım diye bir gayret göstermedik.  İkinci de olsam bu büyük bir başarıdır.  Biz kendimizi hiçbir zaman strese sokmuyoruz, rakiplerimize saygı duyuyoruz, bizi geçenlerin de elini sıkar onları başarıları ile ilgili kutlarız" diye konuştu.  

Hazine'den olumlu düzenleme gelebilir

Hazine'nin düzenlemelerine değinen Cemal Ererdi, otoritenin zamanla bazı düzenlemeleri yaptıktan sonra şirketlerin bünyelerindeki bazı etkileri görerek, bu etkileri ortadan kaldırmak için başka düzenleme daha yapmak zorunda kaldığının altını çizdi.  "Mesela bu sene daha olumlu bir düzenleme yapacağına yönelik çalışmaları olduğunu duyuyoruz."diyen Ererdi şöyle konuştu: "Aralık'a kadar bu zararların bir ölçüde daha hafifletileceğine dönük bir takım kural değişikleri beklenebilir. Burası çok dinamik bir sektör, AB ve Dünya Bankası'nın bir takım önerileri var Türkiye ile ilgili, sektörün çok ciddi oyuncularında serbest rekabete uyum konusunda yapılması gereken çok şey var. Ama ne yazık ki o ayaklarda bir değişiklik ise gözlenmiyor. Öte yandan fiyat rekabetine yönelik Hazine'nin doğru kurallar yaparak küçük piyasa payı sahibi şirketlerin piyasayı bozmasını önlemesi ve belli kurallar getirmesi çok önemli."

Tüm sorumluluklar başarılar da başarısızlıklar bizde

Sektörde kendinizi nasıl bir yönetici olarak gördüğünü sorduğumuz Cemal Ererdi şunları söyledi; "Başarılıyım mı bilmiyorum. Biz ne yaparsak kendimiz yaparız, yapamazsak kendimiz yapamayız yönlü bir felsefemiz var. Çevremizdeki şartların hiçbiri bizim başarılı ya da başarısız olmamızı getirmiyor. Tüm sorumluluklar başarılar da başarısızlıklar bizde. Bu tutum içinde her şeyi önden görmek proaktif olmak gereken önlemleri almak zorunda oluyorsunuz. Ben kendimi stratejist olarak görüyorum. Kendimi, geleceğe dönük şirketin bulunması gereken yerde nerede olacağına yönelik bir takım stratejileri geliştiren ve bunu arkadaşlarıyla paylaşan bunun adımlarını da doğru oluşturan bir yönetici olarak adlandırabilirim. Aynı zamanda şirket içinde elemanlarımızın hepsi kendi iç yapımızda gelişiyor. Üst yönetim ayrılmaya karar verirse,  alttan gelenler onların yerini mutlaka dolduracaktır. Biz insan kaynağımızı kendi içimizde buluyoruz."

 

Bu konularda ilginizi çekebilir