Paket tuzaklarla dolu
YARSAV Başkanı'na göre yapılmak istenen 'Cumhuriyet ile hesaplaşmak'
ANTALYA - Yargıçlar ve Savcılar Derneği (YARSAV) Başkanı Emine Ülker Tarhan, Anayasa değişikliği paketinin tuzaklarla dolu olduğunu savunarak, halkın dikkatini buna çekmeye çalıştıklarını söyledi.
Tarhan, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Kemer Şubesince düzenlenen "12 Eylül Anayasası ve Kuşatılmış Hukuk" konulu konferansta yaptığı konuşmada, Türkiye'nin rutin dışı bir hukuksuzluğa alıştırılmaya, hukukun kendi hukukunu egemen kılmaya çalışanlarla kuşatılmaya çalışıldığını savundu.
Aldıkları kararların siyasal iktidarın önünde bir engel olarak gösterildiğini, yargının sürekli temel yasalarda yapılan değişikliklerle işlevsiz bırakıldığını ileri süren Tarhan, yargının gücünün kırılmaya çalışıldığını iddia etti.
Tarhan, Anayasa değişikliği paketinin tuzaklarla dolu olduğunu savunarak, Türk halkının dikkatini buna çekmeye çalıştıklarını kaydetti.
Yapılmak istenenin Cumhuriyet ile hesaplaşmak olduğunu öne süren Tarhan, "Engel olan herkes ve her şey yok edilmeliydi. Bir daha kapatma davasıyla karşılaşılmamalıydı. Karşılaşılırsa da bugünden atadığını kendi yargıçlarınız sizi yargılamalıydı. İşte Erzurum olayı bu zihniyettekiler için bardağın taştığı noktaydı" dedi.
Demokrasinin sadece yargının koruyabileceği bir şey olmadığını söyleyen Tarhan, halkın, sivil toplumun, demokrasi inancıyla demokrasinin korunabileceğini ifade etti. Sessiz çoğunluğun neden sessiz olduğunu soran Tarhan, "Tarihe bir not düşmek zamanı değil midir? Demokrasiyi, laikliği bizden başka kim koruyabilir bu ülkede? YARSAV olarak mücadele ediyoruz ancak başkaları da mücadele etmeli" diye konuştu.
"Yargı bir partiye bağlanınca, bir partinin yargısı olunca davalar daha mı hızlı görülecek, bunu mu bekliyorlar acaba diye merak ediyorum?" diyen Tarhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün yapılan, bağımsız Türk yargısı üzerinden Türk demokrasisiyle oynamak, bağımsız yargıyı yok ederek aslında 87 yıllık Cumhuriyetle 8 yılda hesaplaşmak, ulus devletle 8 yılda hesaplaşmak aceleciliğidir. Yapılan yargının korumakla yükümlü olduğu devletin kurucu değerlerini yıkmaya çalışmaktır."