Özlü: KOSGEB desteklerinde ince eleyip sık dokuyoruz
FETÖ tehdidine dikkat çeken Bakan Özlü, "Desteklerin verilmesi noktasında hem KOSGEB'de hem de TÜBİTAK'ta çok ince eleyip sık dokuyoruz" dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadele kapsamında Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunda (TÜBİTAK) bugüne kadar bin 846 çalışanın işine son verildiğini, Bakanlıkta ve bağlı kuruluşlarda ise 440 kişinin kamu görevinden çıkarıldığını bildirdi.
Özlü, bakanlıkta ve bağlı kuruluşlarda FETÖ ile mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler hakkında açıklamalarda bulundu.
FETÖ yapılanmasının etkin olduğu 2011-2013 arasındaki dönemde TÜBİTAK'ta bin 703 kişinin işe alındığını belirten Özlü, söz konusu kurumda toplam 4 bin 500 çalışanın bulunduğu dikkate alındığında, bu sayının çok yüksek bir rakam olduğunu söyledi.
Özlü, 17-25 Aralık sürecinin ardından, FETÖ'ye karşı çok ciddi mücadele verildiğini belirterek, "TÜBİTAK'ta 2014 yılı şubat ayından bugüne kadar işten çıkarılan toplam personel sayısı bin 846 oldu. Bunlardan bir kısmı Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) ihraç edilenler, bir kısmı sözleşmeleri feshedilerek gönderilenler. FETÖ ile doğrudan irtibatı, dolaylı yakınlığı olan, kurum içinde yapılan değerlendirmelerle malum yapıya yakın olduğu tespit edilenler işten çıkarıldı." diye konuştu.
'Gözlem altında tutulan çalışanlar var'
TÜBİTAK'ta işine son verilen personelin yanında, gözlem altında tuttukları çalışanlar da bulunduğuna değinen Özlü, bu kişilerin takip edildiğini söyledi.
Özlü, bakanlığın merkez teşkilatı, bağlı ve ilgili kuruluşlarda da işten çıkarılanlar olduğuna değinerek, "Kamu görevinden çıkarılan 440 kişi var. Görevden uzaklaştırılanların sayısı da 26." ifadelerini kullandı.
KOSGEB ile TÜBİTAK destek süreçlerinde devlet kaynaklarından FETÖ mensuplarının yararlanmaması için başvuruları titizlikle değerlendirdiklerini anlatan Özlü, "Özellikle TÜBİTAK'ı çok kötü kullanmışlar. Bize 'TÜBİTAK'a başvurduk, hala sonuçlanmadı' şeklinde şikayetler geliyor. Bunun temelinde, geçmişte kötü kullanımdan duyduğumuz şüphe yatıyor, bu da süreci uzatıyor, çok dikkatli incelememizden kaynaklanıyor. Desteklerin verilmesi noktasında hem KOSGEB'de hem de TÜBİTAK'ta çok ince eleyip sık dokuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.