Özerk kurullara bakan denetimi!

Hükümetin daha önce aldığı yetkiye dayanarak getirdiği düzenlemeyle, 8 üst kurulun kararları bakanlık denetimine açıldı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hüseyin GÖKÇE

ANKARA - Hükümetin daha önce aldığı yetkiye dayanarak 17 Ağustos'ta yayımladığı KHK çerçevesinde 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim Kanunu kapsamındaki 8 üst kurulun kararları da Bakanlık denetimine açıldı. Yeni düzenlemeye göre bakanlık kendisiyle ilgilendirilen kurulun cezalar dahil verdiği tüm kararları denetleyip, bunlara yönelik idari soruşturma açabilecek. Yeni düzenlemeye göre BDDK, Rekabet Kurulu, SPK, RTÜK gibi üst kurulların aldığı tüm kararlar ilgili bakanlıklar tarafından denetlenebilecek. Bugüne kadar kararlarıyla ilgili sadece Danıştay tarafından denetlenen kurulların kuruluş kanunlarındaki 'idari ve mali özerklik' kavramı da ortadan kaldırılmış oluyor.

Hükümet 6 Nisan 2011'de sert tartışmaların ardından 6 aylığına TBMM'den aldığı Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisiyle birlikte kamu yönetiminde başladığı köklü değişiklikleri sürdürüyor. Bu çerçevede ilk olarak bazı bakanlıkların ismi değiştirilip, devlet bakanlıkları ortadan kaldırılırken, başka bir düzenleme ile de bakan ve müsteşar arasında olmak üzere bakan yardımcılığı şeklinde bir unvan ihdas edildi.

DPT kalkınma bakanlığına çevrilirken, Milli Prodüktivite Merkezi, Çevre Koruma Kurulu gibi ayrı şekilde örgütlenen kurumlar, doğrudan bakanlıklara bağlandı. Hükümet, bu yetkiye dayanılarak 17 Ağustos'ta çıkarılan iki KHK ile de bazı bakanlıkların yapılanmalarını değiştirirken, 3046 sayılı bakanlıkların kuruluş esaslarını düzenleyen kanuna eklenen bir fıkra üst kurulların konumlarını da kökünden değiştirdi. Dünya Bankası ve IMF gibi uluslararası kuruluşlar ve yabancı sermayenin talepleri doğrultusunda kamu yönetiminde kısaca 'özerk kurul' şeklinde tanımlanarak oluşturulan üst kurulların bağımsızlığı ortadan kaldırılmış oldu. Yeni düzenleme kapsamına giren; RTÜK, Telekomünikasyon Kurumu, SPK, BDDK, EPDK, KİK, Rekabet Kurumu, TAPDK gibi kurumların her türlü faaliyet ve işlemleri, ilgilendirildikleri bakan tarafından denetlenecek.

CHP Anayasa Mahkemesi'ne taşıyor

Daha önce Başbakan Yardımcılığı ve Bakan Yardımcılığı konularını Anayasa Mahkemesi'ne taşıyan CHP, 17 Ağustos tarihli 649 sayılı KHK'yi de aykırılık gerekçesiyle yüksek mahkemeye götürecek. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, yapılan son düzenlemelerin tamamının Anayasa'ya aykırı olduğunu öne sürdü. Basın toplantısında kurumların doğrudan bakanların yönetimine verildiğini ifade eden Hamzaçebi, "Hükümet bir yandan Maliye Teftiş Kurulu gibi çok önemli bir kurulu yok ederken, kendi bakanlarına bu kurumlar üzerinde denetleyici yetki vermek suretiyle bu kurumları kendi kontrolüne almak istemektedir. Bu düzenlemeyle RTÜK bağımsızlığını kaybetmiş ve hükümetin kontrolüne çok açık şekilde girmiştir. İlgili bakanın denetim yetkisi, RTÜK başta olmak üzere tüm düzenleyici ve denetleyici kurumlar üzerinde 'Demokles'in Kılıcı' gibi sallanacaktır" dedi.

"Bakan siyasi sorumlu denetlemesi normal"

İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gürsel Öngören, bu düzenlemeyle birlikte üst kurulların idari özerkliğinden taviz verilmiş olduğunu söyledi. Öngören, "Ancak bunların faaliyetlerinden siyasi olarak sorumlu olan bakanın denetlemesi normaldir" dedi. Bu düzenlemenin kurulların alacağı tüm kararları denetim kapsamına aldığının altını çizen Öngören, "Kararları kapsar, denetler, beğenmezse değiştirilmesi yönünde talimat verebilir. Artı bu verilmiş kararlardan dolayı soruşturmalar açabilir" dedi.

Bununla birlikte kurulların her türlü faaliyet ve işlerinin denetlenmesinin normal olduğunu ifade eden Gürsel Öngören, "Siyasi olarak o kurumun faaliyetlerinden bir bakan ve arkasındaki hükümet sorumludur. Herhangi bir başarısızlık olduğu zaman bedelini ödemek zorundadır. Bu kurumları denetlemek de bakanlığın görevidir" şeklinde konuştu. Öngören, bakanların şikayet halinde devreye girebileceğini, ancak ilgili kurum yerine geçerek karar alamayacağını vurgularken, "Denetlemek, yerine geçip karar almak değildir. Hukuka aykırılık olup olmadığını denetler. Neticede siyasi açıdan baktığınız zaman en üst kural Anayasa'dır. Anayasa'ya uygun olmak kaydıyla hükümetler her türlü siyasi ve idari tercihte bulunabilir" diye konuştu.

Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Kalabalık ise KHK'deki "Her türlü faaliyet ve işlemlerini denetlemeye yetkilidir" ibaresinin özerklik kavramına aykırı olduğunu söyledi. Kapsamda bulunan kuruluşların hepsinin idari ve mali özerkliğe sahip olduğunu bildiren Kalabalık, "Bakanlık bunların kuruluş kanunlarında belirtilen durumlarda idari vesayet yetkisini kullanabilir. Ancak bütün işlemlerini denetlemeye yetkilidir kısmı Anayasa'ya aykırıdır" dedi. Halil Kalabalık KHK'nın yürürlükteki mevzuatla da çelişki oluşturduğunu bildirdi.

"Bakan denetimiyle bağımsız olunamaz"

Eski BDDK Başkan Yardımcısı Teoman Kerman, bu düzenlemeyle birlikte kurulların artık 'bağımsız görünümlü bağımsız kurum' haline geleceğini belirterek bakan denetimiyle bağımsız kurul olamayacağını söyledi.

Bir TV programına katılan Kerman, bu tür kurumlarda denetlemenin idari yönden olduğunu ancak diğer yönlerin denetime açılmasının özerkliği ortadan kaldırdığını ifade etti. Kurumların aldığı kararların denetlenmesinin 'yerindelik' denetimine girdiğini kaydeden Kerman, "Böyle uygulama olmaz, yerindelik denetimine girer bu sakıncalıdır. Bundan sonra yapılacak bir işleme yönelik 'Öyle değil böyle uygulanması gerekirdi' denir. O zaman kurumların tanımının değişmesi gerekir. Bağımsız görünümlü bağımsız kurum olur. Bakan denetimiyle bağımsız kurum olmaz" diye konuştu.

Kerman kurumların zaten kendi kuruluş yasalarında verilen yetkiyi kullanarak karar aldıklarını, bunun dışına zaten çıkamayacaklarını söylerken, BDDK'nın aldığı kararlar sayesinde 2001 krizinin maliyetinin 500 milyar dolar yerine 56 milyar dolarda kaldığının altını çizdi. Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halil Kalabalık, KHK'deki "Her türlü faaliyet ve işlemlerini denetlemeye yetkilidir" ibaresinin özerklik kavramına aykırı olduğunu söyledi.

Kapsamda bulunan kuruluşların hepsinin idari ve mali özerkliğe sahip olduğunu bildiren Kalabalık, "Bakanlık bunların kuruluş kanunlarında belirtilen durumlarda idari vesayet yetkisini kullanabilir. Ancak bütün işlemlerini denetlemeye yetkilidir kısmı Anayasa'ya aykırıdır" dedi. Halil Kalabalık KHK'nın yürürlükteki mevzuatla da çelişki oluşturduğunu bildirdi.

Yapı değişikliğinin sinyalleri seçim öncesinde verilmişti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan seçim öncesinde bu kurumların yapısının değiştirileceğine yönelik sinyaller vermişti. Erdoğan, kurumların başarısız olduklarında siyaseti sebep olarak gösterdiklerini ifade ederek yeni dönemde bu kurullarla ilgili bazı düzenlemeler yapacaklarını kaydetmişti.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ise Türkiye'nin kriz dönemlerine göre çok değiştiğini belirtirken, kurum ve kurulların yetkilerinin gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulamıştı. Babacan, "Kurul üyeleri ile kurul başkanları da siyasetçi rolüne soyunmayacak, siyasi demeç vermeyecek, bir politikacı havasına da kesinlikle girmeyecekler. Teknisyen olarak görevlerini yapacaklar" derken, bazı kurumlara verilen yetkilerde "kantarın kopuzunun kaçtığı"nı dile getirmişti.

"EPDK'nın özerkliği devam ediyor"

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Enerji Bakanı Taner Yıldız, 17 Ağustos'ta Resmi Gazete'de çıkan karar ile bağımsız kurumların bağımlı kurumlara dönüştürüldüğünün belirtilmesi üzerine, EPDK'nın şu anda özerkliğinin devam ettiğini söyledi. Yıldız, özerkliği zedeleyecek bir konunun şu anda olmadığını ifade ederek, "Özellikle denetim açısından bağımsız bizim bütün bağlı, ilgili, ilişkili kuruluşlarımızla bir bağ kurmak açısından böyle bir gelişme olmuştur. Yoksa özerkliği zedeleyecek bir yapı oluşmamıştır" ifadesini kullandı.

Hangi kurumu hangi bakan denetleyecek?

- Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Bülent Arınç

- Telekomünikasyon Kurumu Binali Yıldırım

- Sermaye Piyasası Kurulu Ali Babacan

- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Ali Babacan

- Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Taner Yıldız

- Kamu İhale Kurumu Mehmet Şimşek

- Rekabet Kurumu Hayati Yazıcı

- TAPDK (tütün alkol piyasaları) Mehdi Eker

 

Bu konularda ilginizi çekebilir