Onur ve şerefimizi kurtarma çabasındayız

Şike davasının 8'inci duruşmasında sanıkların savunmaları devam ediyor. Tutuklu sanık Ali Kıratlı, "Kendimi, Fenerbahçe'yi, onur ve şerefimizi kurtarma çabasındayız. Benim yaptığım her iş resmidir ve kendimle alakalıdır" diye kendini savundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - "Futbolda şike" davasının tutuklu sanığı Ali Kıratlı, "Artık kendimi, Fenerbahçe'yi, onur ve şerefimizi kurtarma çabasındayız. Benim yaptığım her iş resmidir ve kendimle alakalıdır" dedi.

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki 8'inci duruşmasında savunmalar alınmaya devam ediyor.

'Emniyetteki ifadede darp ettiler' iddiası

Tamer Yelkovan, hakkındaki hiçbir suçlamayı kabul etmediğini, hukuk dışı bir iş yapmadığını belirtti. Yelkovan, kimseden hukuk dışı bir talimat almadığını, bugüne kadar hiçbir örgüte üye olmadığını ve bağlantısının da bulunmadığını belirterek, hakkındaki "dolandırıcılık, şike, teşvik, örgüt" suçlamalarını reddetti.

İddianamede tapelerde yer alan "Ayşe tatile çıksın" ifadesini anımsatan Yelkovan, "Ayşe tatile çıksın' sözünü söylediğimi hatırlamıyorum. Bu soruyu Emniyette de sordular. Ancak hatırlamadığımı söyledim. Bu nedenle baskı yaptılar ve küfür edip, darp ettiler" dedi.


Şikenin kararı mı olur?

Bunun üzerine mahkeme başkanı, "Böyle söyleyince üzülüyorum. Sıradan insanlar değilsiniz. Avukatınız var. Neden şikayetçi olmadınız?" diye sordu.

Yelkovan da, şu yanıtı verdi:

"İlk kez böyle bir şey başıma geldi. Bir müdür geldi küfür ederek, 'Ayşe tatile çıksın' dedi. Ben anlamadığımı söyledim. 'Sen anlarsın onu' dedi. Darp etti. Ben anlamadığımı söyledim. Bunun üzerine yanındakilere 'Yanlış tape mi yazdınız, yoksa bu söylemedi mi?' dedi" şeklinde konuştu.

Yelkovan'a, Mahkeme Başkanı Ekinci de sorular yöneltti.

Ekinci, "Başkan, sana 'Şike yapacağız para ver' dese, verir misin? Vermeme gibi bir durumun var mı?" diye sordu. Yelkovan da, "Yönetimden karar çıkmadan para ödeyemem" şeklinde cevapladı.

Mahkeme Başkanı Ekinci'nin, 'Şikenin kararı mı olur? Şike için karar çıkar mı? Başkan veya İlhan Ekşioğlu, herhangi biri bu konu için para istese verir misiniz?" sorusuna da Yelkovan, "Yöneticiler istediği zaman yönetim kurulu kararı gerekir. Çok acil işlerde başkan istediği zaman tedarik ediyoruz. Kararı sonra alıyoruz" diye cevap verdi.


Baklava bile şike unsuru sayıldı

Tutuklu sanık Yusuf Turanlı savunmasında, yaklaşık 20 yıldır spor camiasının içinde olduğunu, ayrıca KKTC'de bir inşaat şirketi bulunduğunu söyledi.

Spor camiasından çok kişiyle tanıştığını belirten Turanlı, "Futbolculara gayrimenkul konusunda yardımcı oldum. Transferlerine de yardımcı olmaktayım. Menajerlik sınavında başarılı olamadım. Resmi menajer olmasam da ilişkilerimden dolayı bazı kişileri, bazı kulüplere tavsiye ederim. Menajerlik belgesini alabilseydim bunu resim olarak yapabilecektim" dedi.

Örgüt üyeliği suçlamasını kabul etmediğini belirten Turanlı, "İstanbul Büyükşehir Belediye Spor (İBB)-Bursa maçı ile ilgili suçlamayı da kabul etmiyorum. Bu maçtan önce futbolcular İbrahim Akın ve İskender Alın baklava istediler. Ben de ricalarını kırmayarak Gaziantep'ten getirdim. Ancak bu davranışım bile şike olarak yorumlanmıştır" ifadelerini kullandı.

Torbanın içinde para değil forma  vardı

Futbolcu İbrahim Akın'a şike teklifinde bulunmadığını öne süren Turanlı, savunmasını şöyle sürdürdü:

"İBB'nin en önemli maçıydı. Bu maçtan önce bana ayağında ağrılar olduğu söyledi. Ben de oynamamasını söyledim. Daha sonraki konuşmamızda ağrıların az olduğunu söyleyince, bende 'çık oyna' diye telkinde bulundum. Ama burada da şike ile suçlanıyorum. İbrahim Akın'a bir torba verdim. İçinde para olduğu iddia edildi. Halbuki torbanın içinde forma vardı. Ayrıca Trabzonspor-İBB maçında bahsedilen eylemlerde bulunmadım. Her görüşmem şike ve teşvik olarak yorumlanıyor."

İbrahim Akın'ın, savcılıktaki ifadelerini kabul etmediğini belirten Turanlı, "Kendisiyle şikeye ilişkin bir görüşmem olmamıştır" dedi.

Onur ve şerefimizi kurtarma çabasındayız

Savunma yapan tutuklu sanık Ali Kıratlı ise sabıkasız olduğunu ancak medyanın kendisini sabıkalı olarak gösterdiğini iddia etti. Fezlekede ve iddianamede farklı gösterilen olayların olduğunu söyleyen Kıratlı, emniyette ve savcılıkta 600 tane tapeye ve her soruya tek tek cevap verdiği belirtti.

Hayatının hiçbir bölümünde yasa dışı bir örgütün içinde olmadığını belirten Kıratlı, Olgun Peker'le toplam 3 görüşmesinin olduğunu söyledi.

Kıratlı, "Biri Sercan'ın transferi ile ilgili, ikinci görüşme ise İlhan Eksioğlu'nun telefonunu soruyor. Üçüncü görüşmede ise ben aradım Fatih Tekke'nin transferini sordum" dedi.

Popüler bir insan olmadığını, Fenerbahçe ile olan tanışmasının ise babasından miras kaldığını belirten Kıratlı, şöyle devam etti:

"İddianamede para taşıyıcı oldum, koli taşıyıcı oldum. İddianamede ben ve İlhan Eksioğlu ile aramızda geçen tapeler çoğunluktadır. Aramızda geçen para konuları var. Benim bütün tapelerimde para konusu var. Bunu inkar etmiyorum. Ben paraları aldım. Paraları alıp bankaya yatırıyorum, gidiyorum Kıbrıs'a. Kime vereceğim diye polis beni takip ediyor. Bu menajerlikle alakalı bir olaydır. Transfer olayına girmiştik. Bu olaylar patlayınca olmadı. Transfer olmayınca da verilen paraları geri aldık."

Sanık Kıratlı, iddianamede Bülent Uygun ile görüşmelerinin yer aldığını ifade ederek, Uygun'la 15 yıldır yakınlığının bulunduğunu ve aynı yazlık evi kullandıklarını söyledi.

Bülent Uygun'a karşı sempatisinin olduğunu ve Sivasspor'da hocalık yaptığında da maçlarına gidip izlediğini anlatan Kıratlı, "Ben, Bülent'in peşinden her yere gitmişim. Eskişehir'e şike ve teşvik anlaşması için gitmedim. Ben oraya bir ceket, bir gömlek gidiyorum. Ümit Karan da görüştüğüm bir kardeşimdir. Ben Ümit'le de, Bülent'le de 5 ay yan yana yattım. Bundan da onur ve gurur duydum. Bu görüşmelerim şike ve teşvik üzerine kurulmaya çalışıldı. Feryadım bunadır" diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, Kıratlı'ya "İBB Spor-Bursa maçı hakkındaki tapelerin için ne diyeceksin?" diye sordu.

'Bombamız patladı' diyorsunuz. Bomba nedir?

Ali Kıratlı da, "Bu konuşmalar bizim işimizle alakalıdır. Edebiyat hocam beni görseydi herhalde asardı. Bazen kendi konuşmamdan ben de bir şey anlamıyorum" dedi.

"Kendimi, Fenerbahçe'yi, onur ve şerefimizi kurtarma çabasındayız. Benim yaptığım her iş resmidir ve kendimle alakalıdır" diyen Kıratlı'ya Mahkeme Başkanı Ekinci, "tapelerde 'bombamız patladı' diyorsunuz. Bomba nedir?" diye sordu.

Ali Kıratlı da, "Benim orada söylemek istediğim, medyaya çok malzeme olduğumdur. O kadar çok üstüme gelindi ki televizyona çıkıp açıklama yapmak zorunda kaldım" cevabını verdi.

Kıratlı, tahliyesini talep etti.

Ahmet Çelebi'nin savunması

Sivasspor eski yöneticisi Ahmet Çelebi de savunmasında, petrol istasyonu işlettiğini ve tekstil işiyle de uğraştığını belirterek, "şike" ve "teşvik" gibi suçlamalarla burada olduğundan dolayı üzgün olduğunu ifade etti.

Sanıklardan Mecnun Odyakmaz ile Aziz Yıldırım'ı tanıdığını söyleyen Ahmet Çelebi, hakkındaki iddialara cevap verdi.

Aziz Yıldırım ile bir otelde görüşmelerinin farklı yönlere çekildiğini iddia eden Çelebi, "Söz konusu otelde Aziz Yıldırım ile kombine kartları için görüştüm. 'Gerginim sonra görüşürüz' dedi. Daha sonra kulübe gittim ve 15 dakika gibi kısa sürede bu konuyu görüştük" diye konuştu.

Aziz Yıldırım ile abi kardeş gibi ilişkimiz var

Futbolcu Mehmet Yıldız ile konuştuğundan dolayı suçlandığını ifade eden Çelebi,şöyle devam etti:

"Sivasspor yöneticisiydim, Mehmet de Sivasspor'da oyuncu. Bu nedenle görüşmemiz normal. Suçlanmamı anlayamıyorum. 'Üç koldan çalışıyorum' ifadelerim, 'şike için çalışıyorum' olarak yorumlanmış. Ayrıca Mehmet de benzin istasyonu işine girmek istiyordu. Bir iki istasyon bulmuş 'Bunlara baktırabilir misin abi?' dedi. Petrol Ofisi bölge müdürü arkadaşım ile görüştüm. Mehmet Yıldız'ı çağıracaktım. Arkadaş bana telefonda 'Çağırma, ben yöneticiyim yanlış anlaşılma olmasın' dedi. Ben Mehmet'i çağırdım. 'Çocuğu olacağını, gelemeyeceğini' söyledi. Daha sonra Mehmet ile buluştuk. Bana 'Hayırdır abi, beni neden çağırdın' dedi. 'İstasyon istiyordun' dedim. 'Ben Sivas'ta istemiyorum, İstanbul'da istiyorum' dedi. O sırada Mehmet bana 'Maçta da oynamayacağım' dedi. 'Hayırdır' dedim. 'Başkanla anlaşamıyoruz' dedi. Bu görüşmeler şike olarak değerlendiriliyor."

Hiçbir maçla ilgili hiçbir yöneticiye kural dışı, ahlak dışı teklif yapmadığını ifade eden Çelebi, "Tüm kamuoyu önünde takımını satan yönetici olarak lanse edildim. Aziz Yıldırım ile abi kardeş gibi ilişkimiz var, emir alacak değilim, neden emir alayım" ifadelerini kullandı.

Sanık Ahmet Çelebi, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek tahliyesini talep etti.

Duruşma, tutuklu sanık Bülent İşcen'in savunmasıyla devam ediyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir