Öngörülemezlik yılına giriyoruz
U.N RO-RO CEO'su Sedat Gümüşoğlu, 2011'in son çeyreğinde siparişlerde bir düşüş gözlemlemediklerini ancak yeni yılın ilk çeyreği için kaygıların başladığını anlatıyor.
Özlem ERMİŞ BEYHAN
U.N RO-RO CEO'su Sedat Gümüşoğlu, 2012 için büyük ekonomilerdeki sarsıntılardan endişeli. Ona göre yeni yılın en önemli özelliği öngörülemezlik olacak. Bileşik kaplar teorisinin ekonomide de her zaman gerçek olduğunu belirterek şu örneği veriyor: "Yunanistan'daki kriz grevlere yol açtı ve Yunanistan üzerinden çalışan RO-RO'lar çalışamaz hale geldi. Bu gelişme önce bizim işimize katkı yaptı gibi göründü ama devamında oradaki kriz Avrupa'daki kaygı seviyesini artırdı ve bu ticareti aşağı çekiyor. Yani günün sonunda her şeyin total olarak iyi çalışması lazım. O gün bir olumsuz gelişme size iyi çalışıyor gibi görünüyor ama sonra size ters olarak geri dönebiliyor. "
Planlarımızı OVP'ye göre yaptık, hedefleri aştık
1994 yılında uluslararası nakliye firmaları tarafından kurulan U.N RO-RO İşletmeleri, Akdeniz ve dünyanın en büyük Ro-Ro operatörlerinden biri haline geldi. Aralık 2007'den beri KKR yönetimi altında yatırımlarına devam eden şirket, filosunun büyüklüğünü 13 Ro-Ro gemisine çıkardı ve Mersin-Trieste ile Istanbul-Toulon hatlarını açtı. 2011 yılında yakalanan büyüme ise yüzde 25 seviyesinde gerçekleşti.
2011 yılının hem Türkiye hem de U.N RO-RO için çok iyi geçtiğini anlatıyor Gümüşoğlu: "Büyüme oranı, dış ticaret, notumuzun yükselmesi, hep çok iyi haberler geldi. Bir olumlu ayrışma oldu gerçekten. Çeyrekler itibarıyla bakıldığında her çeyrek bir öncekine göre büyüme azalarak devam etti ama burada baz etkisi söz konusu. Biz artık şirket olarak plan yaparken Orta Vadeli Plan'ı baz olarak alıyoruz. 2011 yılı için OVP'de dış ticaret büyüme öngörüsü yüzde 10'du. İlk 9 ayda bizim pazarımızda büyüme yüzde 10.5 olarak gerçekleşti.
Bizim pazarımız derken tekerlekli araçlarla yapılan taşımayı kastediyorum. Biz pazardan daha hızlı bir büyüme hedefliyorduk. Çünkü yatırım yapıp yeni hatlar açtığımız bir yıldı. Biz yüzde 20 beklerken ilk 9 ayda yüzde 25'lik büyüme yaşadık. Taşıdığımız araba sayısında önemli bir artış oldu. Son çeyreğe ilişkin aslında biraz çekingeniz ama Avrupa'ya ticaret yapmamıza rağmen müşterilerimizle konuştuğumuzda son çeyrekte de çok büyük bir yavaşlama beklenmiyor. Ama 2012 ilk çeyrek için bazı kaygılar var."
Köstence hattı taşınan araç sayısını yüzde 10 artıracak
Gümüşoğlu, 2012 hedeflerini hazırlarken yine hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Plan'ı esas aldıklarını söylüyor. Bu çerçevede yüzde 10'luk bir pazar büyümesi hedefleniyor. Bu kez ise denge ihracat ağırlıklı. U.N RO-RO, 2012'de bu yılın aksine pazarın üzerinde bir büyüme öngörmüyor. Gümüşoğlu için bu dönemin önemi büyük çünkü Romanya-Köstence hattı ile UN RO-RO Karadeniz'e açılıyor. Gümüşoğlu, "Karadeniz hattını açıyoruz ve asıl büyümeyi bu hattan bekliyoruz. Köstence hattı taşıdığımız araç sayısını bir yüzde 10 daha artıracak diye düşünüyoruz" diyor.
U.N RO-RO'nun krizden çok etkilenmediğini anlatan Gümüşoğlu şöyle devam ediyor:
"Türkiye'nin Avrupa'ya yaptığı ticarete bir köprü oluşturuyoruz biz UN RO-RO olarak. Ekonomik kriz ve daralmadan çok etkilenmedik. Baktığımızda ticaretimizin büyük bölümünü Almanya'ya yapıyoruz ve onlar güçlü durumda. Fransa da iyi durumda. Biz bunun devam edeceğini düşünüyoruz.
Karadeniz bölgesine de girdik, karayolunu çok kullanan bir pazar bu. İhracatın geliştirilmesi için bu hattı düşündük. Yeni bir yol ve yeni yolları ileriki yıllarda çeşitlendirmeyi düşünüyoruz. Türkiye'den Avrupa'da bizim ulaştığımız pazarlara yılda 250 bin araç gidiyor. Biz bunun 100-120 binini taşıyoruz. Yani yüzde 40 pazar payımız var. Biz yeni hattımızla önümüzdeki yıl Romanya'ya giden 120 bin arabanın 15 ila 20 binini taşımayı hedefliyoruz. Haftada 3 sefer yapacağız bu yeni rotada."
2023 hedeflerine odaklandık
yeni hatlar açacağız
2023 hedeflerini, devletin sahip çıktığı bir plan olarak, Türkiye'nin hedefi olarak gördüklerini belirten Sedat Gümüşoğlu, U.N RO-RO olarak da bu hedeflere odaklandıklarını özellikle vurguluyor. 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin gerçekleştirilebilmesi için taşımacılık sektörünün öneminin altını çiziyor ve bu hedef paralelinde yeni hatlar açmak için çalışmalar yaptıklarını söylüyor. "500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşabilmek için bugünkü hatların yeterli olduğunu düşünmüyoruz. Onun için sürekli yeni hat yatırımlarımız olacak. Afrika hatları önümüzdeki yıllarda bir potansiyel. Vizyonumuzda bu hatlar var. Kuzey Afrika ülkelerinin hepsinde bir yeniden yapılanma, bölgenin yeniden inşası var. Bu Türkiye'nin konumu ile birleştiğinde büyük bir potansiyel. Siyasi gelişmeler de çok önemli. Bu ticaretin önünü açacak zemin de oluşursa bu hatları açarız."
Daha büyük krizler olmasın diye herkes cıvataları sıkıyor
"Krizin çözümü için siyasi irade gerekiyor. Benim gördüğüm kadarıyla büyük ülkelerin yönetimleri son noktaya kadar herkesi zorlamayı hedefliyorlar. Bunun sancıları çekiliyor, krizin ardından yeni bir faza geçerken her tarafı maksimum seviyede zorlayıp nihayetinde belirli kararları alma yoluna gidiyorlar gibi görüyorum. Yunanistan'la olan durumu da böyle görüyorum. Bir sonraki aşamada daha büyük krizler yaşamamak için herkes cıvataları sonuna kadar sıkmaya çalışıyor. Onun için ben bu dalgalanmaların yavaşlayarak biteceğine inanıyorum."
İnşaat sektöründe bir dönüşüm hareketi olacak
Yeni bir şirket kursanız hangi alanda olurdu bu?
Görülen o ki Türkiye'de inşaat sektöründe önemli bir dönüşüm hareketi yaşanacak. Önümüzdeki dönem iyi projeler üreten kaliteli inşaat firmalarının iyi iş yapacağına inanıyorum. Kendim kurar mıydım bilmiyorum ama bu alanda potansiyel görüyorum.
Sizi en çok heyecanlandıran, geleceğe damga vuracağını düşündüğünüz gelişme, trend nedir?
Alternatif teknolojilerle geminin tükettiği yakıt açısından daha verimli deniz işletmeciği beni çok heyecanlandırıyor. Türbinlerle ya da rüzgar enerjisi ile giden gemilerin araştırmaları, denemeleri yapılıyor şu anda. Denizyolu taşımacılığına bir de enerji verimliliğini kattığınızda maliyeti iyice düşürecektir.
Müşteriler filo verimliliğini izleyebilecek
Online rezervasyon başlattık. Müşterilerimiz Almanya'dan çıkardığı TIR'ı Trieste'den bindirip bindiremeyeceğini artık bu sistemle bilecek. Şimdi yeni hedefimiz müşterilerimize tüm TIR'larının nerede olduğunu ekran üzerinde izleyebileceği bir sistem sunarak, bütün verimliliklerini bizim üzerimizden izleyebilmelerine imkan sağlamak. Bizde çalışan kaç arabası varsa onlar nerede, hangi arabası limana geç gelmiş, plaka tanıtım sistemi ile interneti açtığında görebilecek. Filo verimliliğini ölçebilecekleri bu portalı 2012 yılında hayata geçireceğiz. Plaka takip sistemi ve online rezervasyon sistemini ise hizmete sokmuş durumdayız.
Dünyanın en ucuzu biziz
* Karadeniz hattında Rusya, Ukrayna ile çalışacak büyük yük elleçlemesi yapabilecek limanlara sahip değiliz. Limanların geliştirilmesi ve lojistik merkezlere bağlanmasının çok çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bunun büyük zorluğunu yaşıyoruz, bir hat açacağımız zaman uygun limanlar bulmakta zorlanıyoruz. Uzmanlaşmış limanların önemi büyük. Yol bağlantıları, taşıma hatları ile uzmanlaşmış limanlar olsa Türkiye'nin dış ticaretine büyük katkı sağlar.
* THY'nin İstanbul Atatürk Havayolu'nu merkez haline getirmesi gibi limanlara verilecek teşviklerle desteklerle böyle bir atılım dış ticareti çok etkiler. Karadeniz'de İstanbul'a yakın RO-RO işi yapabileceğimiz bir liman olsa, Karadeniz'den Rusya'ya RO-RO hattını açmayı bir gün bile düşünmeyiz.
* Şu anda biz UN RO-RO olarak kat edilen deniz mili başına en ucuz RO-RO hizmetini veriyoruz dünyada, bunu da Türk nakliyecisine sunuyoruz. Fiyatlarımızı her zaman kara taşımacılığına göre ucuz tutmaya çalışıyoruz.
* Ciro açıklamıyoruz ama bilet fiyatlarımızı açıklıyoruz. Bilet fiyatımız 2 bin lira, 100 bin araç taşıyoruz. Yani ciroda 200 milyon euro cironun üzerine çıkmış bulunuyoruz.
* Biz dış ticarete altyapı oluşturuyoruz. Dış ticarette büyüme bizim büyümemiz.
Pazar payımızı karadan daha fazla yük alarak artırma hedefimiz var. Ben bundan sonra müşteri ihtiyaçlarını çok iyi anlaşan şirketlerin ön plana çıkacağına inanıyorum.