”Olmayan şeyin belgesi alınmaz”
Başbakan Erdoğan, muhalefet partilerinin Wikileaks'de yayımlanan iddialarla ilgili tutumunu eleştirdi.
İSTANBUL - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefet partilerinin Wikileaks'de yayımlanan iddialarla ilgili tutumunu eleştirerek, "Meseleyi hiç analiz etmeden, düşünmeden, üzerinde tartışmadan, istişare etmeden hemen ilk çıkan iddia ve iftiralara sarılmak, sığ, çapsız, vizyonsuz ve ufuksuz bir siyasetin göstergesinden başka bir şey olamaz" dedi.
Erdoğan, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde gerçekleştirdiği rektörlerle buluşmada yaptığı konuşmada, Wikileaks'de yayımlanan iddiaların ardından muhalefet partilerinin sergilediği tutumu eleştirdi.
Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Böyle bir ortamda, meseleyi hiç analiz etmeden, düşünmeden, üzerinde tartışmadan, istişare etmeden hemen ilk çıkan iddia ve iftiralara sarılmak, sığ, çapsız, vizyonsuz ve ufuksuz bir siyasetin göstergesinden başka bir şey olamaz.
Devlet ciddiyetine sahip, vizyonu olan, dış politika diye bir derdi olan hiç kimse özellikle de hiçbir siyasetçi ortaya çıkan iddialara sevinç çığlığıyla sarılıp bunlardan medet ummaz, çare beklemez ve başbakanına 'İsviçre'den bunun belgesini al gel' demez. Olmayan şeyin belgesi olmaz ve hukuktaki tabirle müfteri iddiasını ispatla mükelleftir. Biz, muhalefet de medya da dahil bu ülkenin bütün kurumlarının güçlü bir vizyonla, geniş bir ufukla geleceğe bakmalarını, Türkiye kadar büyük düşünmelerini, bu aziz millet kadar büyük ve itibarlı olmalarını istiyor ve bunun mücadelesini veriyoruz."
Başbakan Ocak ayında gençlik temsilcileriyle buluşacak
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın rektörlerle yaptığı toplantıya ilişkin gazetecilere bilgi verdi. Başbakan Erdoğan'ın "Dolmabahçe Buluşmaları" kapsamında, 28 Kasımda üniversite rektörlerinin bir bölümünün kabul edildiğini, bugün de rektörlerin ikinci bölümüyle toplantı yapıldığını anımsattı.
Toplantıya, 74 rektör ile YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın 10 kurul üyesiyle katıldığını belirten Çelik, Devlet bakanları Mehmet Aydın ve Cevdet Yılmaz ile Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın da toplantıda hazır bulunduğunu söyledi.
DTP, Maliye, Başbakanlık müsteşarları, TÜBİTAK Başkanı'nın da katıldığı çok geniş katılımlı ve verimli bir toplantı gerçekleştirildiğini ifade eden Çelik, toplantıda, 48 rektörün söz aldığını, sorunlarını ve taleplerini dile getiren rektörler olduğunu, hem Türkiye gündemiyle ilgili hem de üniversitelerin sorunlarıyla ilgili görüşlerin ifade edildiğini anlattı.
Çelik, sorunların belli bir program dahilinde belli bir sürece yayılarak çözüleceğini belirterek, bundan önce de böyle olduğunu kaydetti.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik, Ocak ayında gençlik temsilcileriyle bir "Dolmabahçe Buluşması" gerçekleştirileceğini belirterek, şöyle konuştu:
"Başbakanımızın katılımıyla üniversite gençliğinin de dahil olduğu gençlik temsilcileriyle bir toplantı yapılacak. Böylece, Ocak ayının Dolmabahçe Buluşması'nın başlığını da katılacak kitleyi de açıklamış oldum. Dolmabahçe Buluşmaları, demokratik açılım dolayısıyla başladı. Ama gelenekselleşti. Bundan sonra, Temmuz ve Ağustos ayları hariç olmak üzere yılda 10 ay yapılacaktır. Her toplantı, başka bir kesimle bir başka sektörle yapılmaktadır. Dolmabahçe Buluşmaları, sizlerin de izlediği gibi büyük ilgi uyandıran, sorunların çözümünde önemli bir enstrüman haline geldi. Bunlar devam edecektir."
Çelik, bir soru üzerine, şu anda Türkiye'de 156 üniversite bulunduğuna dikkati çekerek, Ocak ayındaki toplantıya, üniversitelerdeki her öğrenci başkanını davet edemeyeceklerini ifade etti.
Toplantıların formatının müzakereye dayalı olduğunu belirten Çelik, "Mesele, sadece Başbakan ile aynı ortamı paylaşmak değil. Aynı zamanda, oradaki insanların, kendilerini ifade etmeleri gerekiyor. Kalfa olan gençlerden tutun da çeşitli kesimlerde, sektörlerde çalışan, hayatını sürdüren gençlere, üniversite ve çalışan gençliğe varıncaya kadar geniş katılımlı, 81 vilayeti de kapsayan bir toplantı yapacağız" dedi.
"Türban konuşulmadı"
Hüseyin Çelik, toplantıda, rektörlerin türbanla ilgili bir konuyu dile getirmediğini ifade etti. Çelik, üniversitelerin, bilim politikaları, personel ihtiyaçları, yatırım, uluslararası konular, yurt dışından öğretim üyesi getirilmesi gibi konularda pek çok sorunları olduğunu, bu sorunların hepsinin konuşulduğunu söyledi.
Çelik, ayrıca yeni fakülte kurmak isteyen ve bürokratik formalitelerle karşılaşan rektörlerin de sorunlarını dile getirdiğini anlatarak, "Bunların hepsi de anında görüntü anlamında karşılık buluyor ve bunlar çözümleniyor" diye konuştu.
"Toplantıya bugünkü protestolara katılan gençler de çağrılacak mı?" sorusu üzerine Çelik, "Biz, gençleri, öğrencileri davet ederken, muvafık ve muhalif diye kimseyi ayırmıyoruz" dedi.
Medya yöneticilerinin davetinde en muhalifinden "yandaş" diye tanımlananlara kadar herkesin çağrıldığını anımsatan Çelik, "Burada da böyle bir sıkıntı yok. Mühim olan Türkiye neyse o örneklemenin yapılabilmesidir. Bu manada bizim bir sıkıntımız yok. Biz en aykırı düşünen, en uç ideolojik platformlarda kendini ifade etmeye çalışan gençleri de dinlemeye hazırız. Ama burada takdir edersiniz ki toplantıya bakanlar ve ilgili bürokratlarla birlikte 65-70 davetli katılabiliyor. Bütün Türkiye'yi buraya davet etmek mümkün değil. Gençleri davet ederken de Türkiye'yi temsil edecek bir örnekleme yapılacak" diye konuştu.
Toplantıda YÖK meselesinin konulup konuşulmadığına ilişkin soru üzerine de Çelik, "YÖK'ün yeniden yapılandırılması ile ilgili süreç başlatıldı. Yeni anayasa ile YÖK yeni bir formata kavuşturulacak. Toplantıda, sistem ve özellikle üniversitelerin yeniden şekillendirilmesi tartışmasına girmedik, bu bugünün konusu değil. Bu konuda YÖK üniversitelerle irtibat halinde. Bir teknik çalışma yapacak. Nihai kararı, siyasi irade verecek. Bu TBMM tarafından verilecek karardır" dedi.
Bir gazetecinin "Öğrencileri davette son iki toplantıda yapılan eylemlerin etkisi var mı?" sorusuna Çelik, "Hiçbir ilgisi yok. Rektörleri davetimiz de türbanla ilişkilendirildi. Onunla da bir ilgisi yok. Referandumdan önce planlamayı yapmıştık. Aslında Ekim başında rektörleri davet edecektik. Sayın Başbakan'ın yurt dışı programı ve yoğun gündemiyle çakışınca Kasım ve Aralık ayına sarktı. Gençleri davetimizin protestolarla ilgisi yoktur. Onlar protesto yapsa da yapmasa da bizim gençlerimizdir, canımız, ciğerimizdir. Biz gençlerimizi, ülkemizi, insanımızı seviyoruz" karşılığını verdi.