Olası krize karşı yapısal tedbirler gerekli

ANKARA - Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), gelişmiş ülke ekonomilerindeki olumsuz gelişmelerden olumsuz etkilenmemesi için, Türkiye'de, para politikasıyla ilgili tedbirlerin ötesinde, reel sektörün üretim ve istihdam açısından elini güçlendirecek yapısal tedbirlerin alınmasını istedi.

TİSK'in Ağustos ayı ekonomik bülteninde, "reel sektörün üretim ve istihdam açısından elini güçlendirecek tedbirler" arasında, "Sendikalar Kanunu ile Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nda yapılacak yeni düzenlemeler, kıdem tazminatı ve esneklik konularında benimsenmesi gereken yeni normların işletmelerin uluslararası rekabet gücünü gözetmesi" sayıldı.

Almanya ve Fransa'nın büyüme oranlarının yarattığı hayal kırıklığı, ABD'nin kredi notunun düşürülmesi ve borçlanma tavanı konusundaki tartışmaların, dünya ekonomisine ilişkin beklentileri oldukça kötümser hale getirdiği belirtilen bültende, ABD ve AB'nin sorunlarını çözmeye yönelik sağlam adımlar atamadığı takdirde, gelişmiş ülkelerin sorunlarının Türkiye'yi de olumsuz etkileyeceği kaydedildi.

Türkiye'de para politikasıyla ilgili tedbirlerin ötesinde, reel sektörün üretim ve istihdam açısından elini güçlendirecek yapısal tedbirlerin alınması istenen bültende, bu bağlamda, "Sendikalar Kanunu ile Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nda yapılacak yeni düzenlemelerin, kıdem tazminatı ve esneklik konularında benimsenmesi gereken yeni normların; işletmelerin uluslararası rekabet gücünü gözetmesinin" özellikle önem taşıdığı vurgulandı.

Sanayi üretiminin Haziran'da artış eğilimini korumakla birlikte mevsim etkilerinden arındırılmış endeksin Mayıs'a göre azaldığına işaret edilen bültende, Sanayi Ciro ve Sipariş Endeksleri'nin iyimserlik verdiği kaydedildi.

İstihdam ve işsizlik göstergelerinde Mayıs'ta, geçen yılın aynı dönemine göre önemli iyileşmeler saptanırken, Mevsim Etkilerinden Arındırılmış Göstergelere göre, 2011 Nisan ve Mayıs dönemlerinde işsiz sayısının ve işsizlik oranının artışa geçtiğine dikkat çekilen bültende, "dış ticaret açığının yılın ilk yarısında yüzde 92 artarak tarihi zirve yaptığı" hatırlatıldı.

İhracatta ilk sırayı alan otomotivin Haziran'da 327 milyon dolar dış açık verdiği, bunun dış ticarette yapısal değişime ihtiyaç bulunduğunu gösterdiği belirtilen bültende, cari işlemler açığının ilk yarıda 45 milyar dolara çıkarak "ekonominin en kırılgan noktası" konumunda bulunduğu kaydedildi.

Bu yıl, kamu, özel ve finans kesimlerinin yurtdışından ciddi ölçüde borçlandığı, net hata ve noksan kaleminin yaklaşık 10 milyar dolarla 1975'ten bu yana en yüksek düzeye çıktığı, Merkez Bankası'nın döviz kurlarındaki yükselişe karşı döviz kurunu da gözeten bir politika değişikliğine gittiği hatırlatıldı.