”Oger Grubu yargı kararını 4 yıldır uygulamıyor”

ANKARA - CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Türk Telekom'un yüzde 55 hissesini satın alan Lübnan kökenli Oger Grubunun, Danıştay'ın özelleştirmeye ilişkin kararını 4 yıldır uygulamadığını öne sürdü.

Kart, düzenlediği basın toplantısında, özelleştirmeden sonra grup ile imzalanan imtiyaz sözleşmesinin anayasa gereği Danıştay'a gönderildiğini, Danıştay'ın "sözleşmenin sona ermesi veya yenilenmemesi halinde, Türk Telekom sisteminin işleyişini etkileyen tüm teçhizatın bütün fonksiyonlarıyla çalışır vaziyette ve teçhizatın kurulu bulunduğu taşınmazların Kurum'a bedelsiz olarak devri" hükmünü getirdiğini kaydetti.

Oger Grubunun söz konusu hükmü kabul etmeyen nitelikte "şerh koyarak" sözleşmeyi imzaladığını ifade eden Kart, Türk Haber-Sen'in şerhin iptali için dava açtığını anlattı. Danıştay'ın şerhi esastan iptal ettiğini belirten Kart, "Ancak, Anayasa gereği uygulanması zorunlu olan bu yargı kararı aradan geçen 4 yıla rağmen uygulanmamıştır. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu da sözleşmenin şerhsiz imzalanması gereğini tespit etmiş ise de bugüne kadar bu uygulama gerçekleştirilmemiştir" dedi.

Kart, Oger Telekom'un gazetelere "sahibinden satılık arsa" ilanları vererek taşınmazlarını sattığını, "Türk Telekomünikasyon A.Ş'nin içini sözleşmeye aykırı olarak boşaltmaya devam ettiğini" iddia etti.

Soruları da yanıtlayan Kart, yasadışı telefon dinlemeleri konusunda Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın dile getirdiklerini CHP milletvekilleri olarak yıllardır anlattıklarını söyledi.

Bu konuda TBMM'de araştırma komisyonu kurulmasının yetmeyeceğini belirten Kart, "Olayın gensoru konusu olması lazım" dedi.

Kart, üniversitelere başörtüsü ile girilebilmesi konusunda eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile mevcut Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun görüşleri arasında temelde fark bulunmadığını, ikisinin de konuyu temel hak ve özgürlükler kapsamında değerlendirerek toplumsal uzlaşma ile çözülmesi gerektiğini dile getirdiğini belirtti. Kart, YÖK'ün son genelgesiyle "toplumsal uzlaşma sürecini torpillediğini" öne sürdü.