Nasrallah'a cevap verdi: Suriye'deki vebalini düşünsün

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Çavuşoğlu, Kuveyt temasları çerçevesinde burada yaşayan Türk vatandaşlarıyla Kuveyt Büyükelçiliği'nde bir araya geldi. 

Kuveyt'te yaşayan Türk vatandaşlarıyla sohbet eden Çavuşoğlu, daha sonra Kuveyt basınının sorularını yanıtladı. 

Kuveytli basın mensupları, Çavuşoğlu'na "Ankara'nın Kahire'den talepleri nelerdir? Yol haritasındaki iki aşama tamamlandı ve şimdi üçüncü, parlamento aşaması var. Sizin Mısır yönetimine karşı yorumlarınız Mısır'ın içişlerine karışmak olarak algılanmaz mı?" sorusunu yöneltti. 

Mısır'ın İslam alemi, Ortadoğu ve Türkiye için önemli olduğunu belirten Çavuşoğlu, bu kadar önemli bir ülkenin güvenli ve istikrarlı olması gerektiğini, Mısır halkını kardeş olarak gördüklerini ve bu görüşün karşılıklı olduğunu söyledi.  

"Prensip olarak askeri darbelere karşıyız. Bu tür darbe ve insan hakları konusunda görüş belirtmek veya yanlışa yanlış demek bir ülkenin içişlerine karışmak demek değildir" diyen Çavuşoğlu, şöyle konuştu: 

"Mısır'da askeri darbe olmadı' diyen var mı? Bu darbe kendi halkına zulmetti mi? Etti. 10 binlerce kişiyi hapse attı. Toplu şekilde idam kararları verdi. Böyle bir adaletsizlik varken biz Türkiye olarak sessiz kalamayız. Bütün bu yapılanlar Mısır'ı istikrarsızlaştırıyor. Peki bugün böyle bir Mısır'ın ekonomisinin iyi olduğunu söyleyebilir miyiz? Suni teneffüsle ayakta kalıyor. Böyle bir Mısır, Filistin konusunda katkı sağlayabilir mi? Hak isteyen insanları yerin altına itiyorsunuz. Bu yerin altına ittiğiniz, bastırdığınız insanlar radikalleşir. Biz bunu söylüyoruz. Bu Mısır'ın geleceği için iyi değil. Biz bunu söylüyoruz."  

Çavuşoğlu, batıya, İslamafobi karşısında sağlam durmaları ve İslam ile terör arasında bağlantı kurmamaları gerektiğini söylediklerini ancak Mısır ve bazı Körfez ülkelerinin, "dünyanın bile saygı duyduğu isimleri terör listesine aldığını" dile getirdi. 

"Baskıcı rejimlerini koruyabilmek için karşılarında olan herkesi terör listesine alıyorlar. Bu islama haksızlık" ifadelerini kullanan Çavuşoğlu, Türkiye'nin bunları dile getirince "Türkiye teröre destek veriyor" denildiğini söyledi. 

Mısır'da gerçekleşen son cumhurbaşkanlığı seçimlerini eleştiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti: 

"Son seçimlerin nasıl yapıldığını biliyor musunuz? Dışarıdan bir gözlemci oldu mu? Herkese seçilme fırsatı verildi mi? Takip edebilme imkanı bulabildiniz mi? Batılılar da aynı şeyi söylüyor: 'Biz bu rejimle diyalog kurduk, darbe demedik, diyemedik ama bizi de davet etmedi' dediler. Biz de bir tabir var 'kendi çalar, kendi oynar.' Şu anki rejim kaç kişiyi hapse attı, kaç kişiye zulmediyor? Biz yanlışları sıraladık. Biz ne isteyebiliriz ki Mısır'dan, ne sorunumuz olabilir? Tahrir Meydanı'na gidip, 'Laiklik çok önemlidir' diyen kim? Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. Herkesin inancının, düşüncesinin garantisidir demiştir. Dolayısıyla inşallah Mısır bu hatalarından döner. Mısır'ın bu yaptıklarının Türkiye'ye doğrudan bir zararı var mı? Vicdan var ya vicdan, mazlumların vicdanı olabiliyor musunuz, mesele budur."  

"IŞİD bizim için direkt bir tehdit" 

Çavuşoğlu, Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın, "Türkiye'nin IŞİD'in bir numaralı destekçisi olduğu" yönündeki iddialarının hatırlatılması üzerine, şunları söyledi: 

"Nasrallah, Esed rejiminin "zalim devlet terörüne" destek veren ülke olduğu için "böyle iftiralar" atıyor. Bugüne kadar 200 bin insanı beraber öldürdüler. Kimyasal silah kullandılar. Varil bombalarıyla havadan saldırılar, çoluk çocuğu kadını açlığa mahkum ettiler. Tüm bunları yaparken Esed'in en büyük destekçisi Hizbullah'ın milisleri. Kimse kusura bakmasın herşeyi açık açık söyleriz. Recep Tayyip Erdoğan'la siyaset yapıyoruz doğruları söylemek zorundayız." 

"Esed'le IŞİD arasında bizim açımızdan fark yoktur" diyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"IŞİD bizim için direkt bir tehdittir. IŞİD her şeyden önce Türkiye için tehdittir. Ne kadar zalim bir terör örgütü olduğunu ve insanları nasıl öldürdüğünü görüyorsunuz. Biz, IŞİD'le mücadelede havadan mücadele etmek yetmez, kapsamlı bir şekilde kara operasyonuna ihtiyacımız var diyoruz. IŞİD'le kapsamlı bir şekilde mücadele edelim diyen biziz. Sonra birileri çıkıyor oradan Türkiye IŞİD'e destek veriyor diye iftira atıyor. Biz terör örgütünden, 30-40 yıldır çekmiş bir ülkeyiz. Bizim için iyi terör örgütü, kötü terör örgütü yoktur. Terörün dini mezhebi yoktur, ırkı yoktur. Biz terörün hepsine karşıyız." 

Türkiye'nin Suriye'ye savaşmaya giden yabancı savaşçılarla ilgili faaliyetlerinden bahseden Çavuşoğlu, "Bin 150'den fazla kişiyi yakalamışız, sınırdışı etmişiz. 7 bin 250'den fazla kişiye ülkeye giriş yasağı koymuşuz. Önlerine rakamları koyunca hemen durdular. Peki siz hangi tedbirleri alıyorsunuz da bunları durdurmayı başaramıyorsunuz da tekrar geliyorlar? Hatta tekrar gönderdiklerimiz de Türkiye sınırına geliyor. Onlar tabii listede olduğu için yakalıyoruz" ifadelerini kullandı.  

"Hizbullah Suriye'deki vebalini düşünsün" 

Çavuşoğlu, Fransa'nın başkenti Paris'teki Charlie Hebdo isimli dergiye düzenlenen silahlı saldırılarla ilişkili olduğu iddia edilen Hayat Boumedine isimli kadınla ilgili ise şöyle konuştu: 

 "Adı geçen Hayat isimli kadın Madrid üzerinden geliyor. Bu kadınla ilgili hareket ettiği ülkelerden hiçbir uyarı yok. Turist gibi geldi ve oradan da edindiğimiz bilgilere göre Suriye'ye geçmiş Türkiye üzerinden. Peki bu Fransa'dan Madrid'e nasıl geçti, oradan Türkiye'ye gelirken hiç tedbir alınmadı mı bunların hepsi ayrı ayrı soru. Kadının ismi geçer geçmez inceleme yaptık acaba Türkiye'ye geldi mi diye, 2 Ocak'ta Türkiye'ye girmiş. Daha Fransa bize bunu sormadan biz bu bilgileri Fransa'ya verdik. Türkiye'nin bu duruşundan hoşlanmayan ülkeler, Hizbullah gibiler ne diyor? 'Türkiye yabancı teröristlere destek olduğunu itiraf etti' diyor. Ben nereden bileyim kadının terör örgütüne katılmak için geldiğini? Hizbullah böyle iftiralar atacağına Suriye'de bu kadar ölen insanın, bu kadar mazlumun kadın, çocuğun vebalini nasıl, kim ödeyecek? Bunun bedelini öbür dünyada nasıl ödeyeceğiz, onu düşünsün. Tüm İslam dünyasının bunu düşünmesi gerek" 

Netanyahu'ya ilişkin açıklamalar 

Çavuşoğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yla ilgili açıklamaları hakkındaki sorulan soruya, "Biz oraya teröre karşı olduğumuz için ve bu mesajı vermek için katıldık. Orada milyonlarca insan vardı. O insanlar arasında farklı pankartlar açanlar olabilir. Bu işi başka yerlere çekmek isteyenler olabilir. Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakanımızın Netanyahu'nun katılmasına itirazı şu. İsrail devlet terörü uygulayarak binlerce çocuğu kadını katlediyor. Ondan sonra 'teröre karşıyım' diye yürüyüş yapıyor. Bir taraftan devlet terörü uygulayacaksınız, bir yandan 'teröre karşıyım' diyeceksiniz buradaki çelişkiyi vurguladı" şeklinde cevap verdi. 

"Sınır boyunda da ilave tedbirler alacağız" 

Türkiye'de aktif IŞİD üyesi bulunmadığını yineleyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: 

"Türkiye'de aktif IŞİD terör örgütü üyesi bulunmamaktadır. Ancak bizim tespitlerimiz terör örgütü üyelerinin geçişine yardımcı olanlar var. Suriye'den gelenler arasında, içeriden de internet üzerinden de bu işleri yürütenler var biz bunların hepsini tespit ediyoruz. Gerekli önlemleri de alıyoruz. Şu anda DAİŞ'e (IŞİD) katılan 500 ila 700 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu istihbaratımız söylüyor. Bizim için Türkiye için en büyük tehdit IŞİD'e katılmak için topraklarımızdan gelip geçen insanlar. Bu konuda çok ciddi tedbirler aldık ve özellikle sınır boyunda ilave tedbirler alacağız." 

Kuveyt temaslarının ardından Türkiye'ye dönen Çavuşoğlu'nun, yarın akşam saatlerinde Katar'da temaslarda bulunması bekleniyor.