Muharrem İnce: Gerçekleri gizlemeyin
CHP'li İnce, Adana'da durdurulan TIR'lar hakkında, "Türkiye'yi terörü destekleyen ülkeler listesine sokma noktasına geldiniz, bunun sorumlusu siz olacaksınız ama bunun faturasını Türkiye Cumhuriyeti ödeyecek" dedi
ANKARA - CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in, "TIR'daki malzemenin ne olduğu hiç kimseyi ilgilendirmez" dediğini belirterek, "Eğer bu malzemeler Hocaoğlu mini marketin malları ise Van çay bayisinin çayları ise bir giyim mağazasının kravatları ise elbette kimseyi ilgilendirmez, sadece Çelik'i ilgilendirir. Ama bizim vergilerimizle El Kaide'ye, Nusra'ya, Özgür Suriye Ordusu'na silah gönderiyorsanız, ülkemizin başını belaya sokuyorsanız bizi, hepimizi o TIR'lar ve TIR'lardaki malzeme ilgilendirir"dedi.
İnce, yaptığı yazılı açıklamada, Adana'da dün jandarma tarafından durdurulan ve Suriye'ye silah taşıdığını belirttiği TIR'lar hakkında AK Parti ve Hükümet yetkililerinin açıklamalarının, sorunun boyutlarını, olası sonuçlarını anlamaktan uzak, sorumsuz ve tehlikeli olduğunu savundu. İnce, bu olay ve daha önceki olayların, Hükümet'in, MİT aracılığıyla Suriye'deki terör örgütlerine silah taşıdığı iddialarını güçlendirdiğini söyledi.
Bu olayların, Türkiye'yi, uluslararası alanda terörü destekleyen bir ülke konumuna getireceğini ifade eden İnce, Anamuhalefet partisi olarak uzun zamandır bu konuda Hükümet'i uyarmalarına rağmen gerekli adımların atılmadığını anlattı.
İnce, bu nedenle Türkiye'nin, uluslararası alanda terörü destekleyen, Suriye'de akıtılan kanda taraf olan bir ülke imajı oluştuğunu savundu.
İnce, "Bu TIR'ları, yasal olmayan biçimde Suriye'ye kadar götürebilirsiniz. Ama bu TIR'ların yolculuğu orada bitmez. Bu, Hükümet'i ve birçok kamu yöneticisini de savaş suçlusu olarak Lahey Adalet Divanı'na taşır. Böylesi bir durumda yargılanan sadece bu kişiler olmayacaktır, yargılanan Türkiye Cumhuriyeti Devleti olacaktır. Biz bu Hükümet'in Türkiye'de yaptıkları yolsuzlardan mutlaka Yüce Divan'da hesap vereceğini, yargılanacağını biliyoruz. Ancak Lahey Adalet Divanı'nda yargılanma, Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği açısından onarılamaz bir tarihsel ayıp olacaktır" görüşünü ifade etti.
"Reyhanlı'da yurttaşlarımız ölürken, istihbarat teşkilatı ne iş yapıyordu? Kamyonculuk, taşımacılık mı yapıyordu?" diye soran İnce, 8 Kasım 2013'te Adana'da bomba yüklü araç yakalandığında sorgulanmadığını belirtti. İnce, 10 Mart 2010'da "Ankara'da bomba yüklü kamyon paniği" haberlerini okuduklarını, TSK'nın kamyonundan polise gösterilen belgelere itibar edilmediğini, kamyonun emniyete götürüldüğünü vurguladı.
"Gerçekleri gizlemeyin"
[PAGE]
"Gerçekleri gizlemeyin"
İnce, şimdi de TIR'ların aratılmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:
"İnsani yardımı aratmamanın gerekçesi nedir? Aratmadığınıza göre demek ki bu TIR'ların silah taşıdığı iddiası doğrudur. AKP'nin Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 'TIR'daki malzemenin ne olduğu hiç kimseyi ilgilendirmez' diye açıklama yapmıştır. Eğer bu malzemeler Hocaoğlu mini marketin malları ise Van çay bayisinin çayları ise bir giyim mağazasının kravatları ise elbette kimseyi ilgilendirmez, sadece Hüseyin Çelik'i ilgilendirir. Ama bizim vergilerimizle El Kaide'ye, Nusra'ya, Özgür Suriye Ordusu'na silah gönderiyorsanız, Başbakan'ın ifadesi/itirafıyla lojistik destek veriyorsanız, Türkiye'nin başını belaya sokmayın dediğimiz halde, ülkemizin başını belaya sokuyorsanız bizi, hepimizi o TIR'lar ve TIR'lardaki malzeme ilgilendirir.
Resmi belgelerde de görülmüştür ki Suriye'ye Türkiye 47 ton silah satmıştır. Siz bu bilgiler karşısında herkesin aklıyla alay eder gibi onlar spor silahı açıklamasında bulunuyorsunuz. Siz bizi kendiniz gibi saf, kandırılabilir mi zannediyorsunuz? Türkiye'yi terörü destekleyen ülkeler listesine sokma noktasına geldiniz, bunun sorumlusu siz olacaksınız ama bunun faturasını Türkiye Cumhuriyeti ödeyecek. Suriye'de rejimi ve yönetimi değiştirmek için yola çıktınız, 3 saatte Şam'a gidecektiniz, Emevi Camisi'nde namaz kılacaktınız. Ama siz Suriye'yi değil, Türkiye'yi değiştirdiniz. Türkiye'yi terörü destekleyen bir ülke iddiasıyla karşı karşıya bıraktınız. Türkiye'nin barış ve medeniyetler kenti olan Hatay'ı, savaşın ve mezhep çatışmalarının üssü haline getirdiniz. Türkiye'yi terör saldırısında ölen şehitlerini mezhebine göre ayıran bir ülke haline getirdiniz. Suriye sınırında komşularımızı değiştirdiniz. Devlet kurumlarını birbiri ile çatışır hale getirdiniz. Türkiye'yi uluslararası istihbarat örgütlerinin ajandalarının başına yerleştirdiniz. Aklınızı başınıza alınız ve gerçekleri gizlemeyin. Çünkü gerçek öyle ya da böyle mutlaka ortaya çıkar. Geriye sizin yalanlarınız, ellerinizdeki kan kalır."