Mobilya sektörünün hedefleri için güçlü iç pazar gerek
Ahmet GÜLEÇ
MOSDER Başkanı
Türkiye hızlı bir kalkınma süreci yaşarken, mobilya sektörünün de bu büyümenin önünde bir başarı öyküsü yazdığını her fırsatta dile getirmeye çalışıyoruz. Sektörün üretimi son 10 yılda 2.2 milyar dolardan 5.6 milyar dolara, ihracat 350 milyon dolardan 7 kat artışla 2 milyar dolar seviyesine ulaştı. Bu ihracat artış hızıyla 2012’de mobilya ihracatçısı ülkeler listesinde 21. sıradan 15. sıraya yükselen Türkiye, sektörümüzde faaliyet gösteren firmalarımızın üstün gayretleriyle her yıl dış ticaret fazlası verme özelliğini artırıyor ve bir mobilya ülkesi olma yolunda emin adımlarla ilerlemeye devam ediyor.
İhracata odaklanan müteşebbis gücümüz, devlet desteklerini de kullanarak dünya mobilya piyasasında belli bir noktaya geldi. Büyüme trendini ve hedeflerini ihracatta genişleme ve derinleşmeye bağlayan bir sektörün, dış pazarda başarılı olabilmesi için iç pazarda da güçlü bir ele sahip olması gerekmektedir. İç piyasası güçlü olmayan bir mobilya sektörünün; üretime, tasarıma ve markalaşmaya motive olması zorlaşacaktır. Böyle bir durum bin bir güçlükle yeni pazarlar bulan ihracatçımızı o pazara daha bağımlı hale getirecektir ki, hiçbir ihracatçı firma, geriye dönüp baktığında, kendi pazarında yaşama şansını çok güçlü geçmiyorsa, güvenle yeni limanlara açılamayacaktır.
Mobilya tüketicisinin
davranış kalıpları
2013 yılı için MOSDER olarak yaptırdığımız mobilya sektöründe tüketici davranışlarını analiz eden çalışmamız, iç pazarla ilgili bizlere son derece çarpıcı sonuçlar vermiştir. Giderek mobilya değiştirme alışkanlığını yavaşlatan iç pazar tüketicisi (3 yılda 8,3 yıldan 9,3 yıla çıkmıştır), hem daha uzun taksitli alışverişi, hem de daha ekonomik alım şartlarını tercih etmeye başlamıştır. Zira tüketicilerin %44’ü ödemelerini kredi kartı ile taksitlendirirken, %22’si senetle taksit yoluna gitmektedir. Tüketicilerin sadece %34’ü mobilya alışverişini peşin ödemeyle yapmaktadır. Kısacası toplamda neredeyse %70’lik bir kesim mobilya alımlarında taksit imkânını tercih etmektedir. Son derece önemli bu veriler, mobilya sektörü için iç piyasadaki yavaşlamayı ve zayıflamayı göstermektedir ki, bu son derece önemli bir veri buketi olarak mobilya sanayicilerini ve satıcılarını ilgilendirmektedir. Sektörün iç pazar talebi ciddi oranda düşüş eğilimi göstermektedir. Bu noktada, gerek iç piyasada sektörün iyi bir pozisyon alabilmesi, gerekse ihracatını artırabilecek güçlü pazarlara girmesini kolaylaştıracak ve Ar-Ge, yenilikçilik ve tasarım konularına eğilmesini sağlayacak hamlelerin doğru atılması gerekmektedir.
Sonuç olarak, 2023 için son derece agresif hedefleri olan, büyüme trendini dış pazardaki genişlemesi ve derinleşmesine bağlayan mobilya sektörün, dış pazarlar için elinin iç pazarda da güçlendirilmesi gerektiğini bir kez daha vurgulamak isterim. Bu, sektördeki tüketimi artıracak bir takım hamlelerin ya da kolaylıkların sağlanması anlamında değil, aksine iç pazarda sektör oyuncularının kalite anlayışından vazgeçecek bir satış stratejisine yöneltmeyecek bir dengede önlemlerin alınması gerektiğine inandığımız için dile getirmeyi doğru buluyorum. Bu bağlamda, son günlerde BDDK tarafından alınan kredi kartına taksit sınırlaması tedbirlerinde mobilya sektörü için taksit sayısının maksimum 12 olarak düzenlenmesini yerinde buluyor ve destekliyoruz.