MİT, PKK ile görüşmeli
Bület Arınç, MİT ile PKK'ya ait olduğu iddia edilen görüşmelere ilişkin, "İnanıyorum ki milli istihbarat teşkilatları ya da onlara yardımcı kurumlar en azından örgütün silahlı eylem yapamaz hale gelmesi noktasında görüşmeler yapmalıdır, yapabilir" dedi.
BRÜKSEL - Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "İnanıyorum ki milli istihbarat teşkilatları ya da onlara yardımcı kurumlar bu örgütle, örgütün eylemlerinin sona erdirilmesi konusunda, eylemlerin sonuçsuz kalması noktasında, en azından örgütün silahlı eylem yapamaz hale gelmesi noktasında görüşmeler yapmalıdır, yapabilir. Bunların geçici bir süreyle intıkaya uğramış olması bundan sonra yapılmayacağı anlamına gelmez" dedi.
Arınç, "Brüksel Medya Buluşması" toplantısının ardından, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.
Bülent Arınç, terör olaylarına ilişkin bir soru üzerine, son aylarda belli maksatlarla dozu giderek artan terör saldırıları olduğunu belirterek, "Başarılı bir hükümetin, halktan son seçimlerde yüzde 50 oy oranıyla belki dünyada emsali olmayacak bir başarıya imza atan hükümetimizin terörle mücadelede de başarılı olacağına inanıyoruz. Bunun için elimizdeki bütün imkanları kullanıyoruz. Bunun için sadece silahlı seçeneği yani mutlaka silah kullanmayı veya asker, polis güçleriyle bu işin üstesinden gelmeyi değil onun yanında politik, ekonomik, sosyal bütün tedbirleri alarak, teröre hayat veren unsurlarla mücadele ediyoruz. Bunda başarılı olacağımıza bütün gönlümle inanıyorum" diye konuştu.
MİT ile terör örgütü arasında geçtiği iddia edilen görüşmelere de değinen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son günlerde Türkiye'de bir görüşme kaydı yayınlandı. Bu ne kadar doğrudur diye açıklamalar yapıldı. Farklı zamanlardaki konuşmalar makaslanarak, sonradan bir araya getirildiği, yanlış anlaşmalara yol açacak biçimde farklı cümlelerin içine monte edildiği konuşuluyor. Ben MİT mensubu değilim, ama bu toplantıya MİT adına katılan bir bayan var, daha sonra MİT müsteşarlığına getirilecek bir Başbakanlık müsteşar yardımcısı var ve terör örgütünün Avrupa'daki uzantılarının birkaç temsilcisi var.
Şu bir gerçektir, sadece silahlı güçle sadece başka tedbirlerle eğer bu örgütle mücadele tamamlanamıyorsa dünyanın her yerinde istihbarat örgütleri amacını iyi tespit etmek suretiyle bu örgütle görüşebilirler, konuşabilirler, belli olumlu sonuçlar almak için bunu yaparlar. Anlaşılıyor ki Türkiye'deki MİT de bu konuda örgütün temsilcileriyle zaman zaman görüşmeler yapmış.
Türkiye şu olgunluğa erişti. Bunu zararlı bulan, vatana ihanetle eş tutan bir açıklamayla rastlamadık. Sadece birkaç sorumsuz siyasetçinin konuşmasında bunu görebilirsiniz. Ana anamuhalefet partisi de muhalefet partileri de bu konudaki görüşmelerin olağan olduğunu, elbette yapılması gerektiğini ifade ettiler. Bunun niçin bir şekilde dışarıya ifşa edilmiş olduğunu, elbette analistler ortaya koyacaklardır. Bizce böyle gizli kalması gereken bir konuşmanın bir şekilde tespit edilerek, belli amaçlarla servis edilmesi olumsuzluktur."
Yabancı gizli servis parmağı olabilir mi?
"Bu durumda yabancı gizli servis parmağı olabilir mi" sorusunu da Arınç, "Her türlü ihtimali düşünebiliriz, bir gizli servisler mücadelesinden de bahsedebiliriz. Bu toplantıyı tertipleyen her tarafıyla bunu kayda aldığından ve belli amaçlarla muhafaza etmesi gerektiğinden bahsedebiliriz. Hatta oradaki tarafların dışında, başka merkezlerin de bunu önemli bulup bir an evvel buna ulaşmak istediklerini düşünebiliriz. Şu yayınlamıştır veya şu devletle ilgisi vardır demek ilk planda kolay ve mümkün olmayabilir. Ama herkes kendi aklıyla olaya baktığı zaman bunun herkes tarafından, yani hem görüşmede bulunan ve bulunmayanlar açısından, çok önemli olduğunu düşünmüş olabilir" diye yanıtladı.
Ses kaydı yayınlandığı andan itibaren belki de öncesinden görüşmelerin kesintiye uğramış olabileceğine dikkati çeken Arınç, "Ancak ben yine inanıyorum ki milli istihbarat teşkilatları ya da onlara yardımcı kurumlar bu örgütle, örgütün eylemlerinin sona erdirilmesi konusunda, eylemlerin sonuçsuz kalması noktasında, en azından örgütün silahlı eylem yapamaz hale gelmesi noktasında görüşmeler yapmalıdır, yapabilir. Bunların geçici bir süreyle intıkaya uğramış olması bundan sonra yapılmayacağı anlamına gelmez" değerlendirmesinde bulundu.
Basın mensuplarının, "Bir daha bu tür görüşmelerin yapılmayacağı yönünde bazı açıklamalarınız oldu" sözleri üzerine Arınç, "O konuşmadaki tarafları hemen hemen bildiniz. Birisi Zübeyr Aydar'dır, birisi Sabri Ok'tur, birisi Mustafa Karasu'dur. Elbette onlarla bundan sonra bir görüşme yapılır mı yapılmaz mı konusunda, ben onlarla bundan sonra bir görüşmenin başarılı sonuç vermeyeceğini söylemek istedim" dedi.
"Başka isimler olabilir mi" sorunu da Arınç, "Elbette örgütün beyin takımı veya örgütün ileri gelenleri, örgütle bağlantısında bu kişi önemlidir, bunu yönlendirmek veya bundan sonuç almak mümkündür diye düşünülenler... Kimse onlar ben bilmem devletin istihbarat organları bilir. Bu görüşmelerin bir şekilde faydalı sonuçlar verecek bir biçimde yapılması veya yapılıyor olması mümkündür" şeklinde yanıtladı.