Mersin tarımda altın fırsatlar sunuyor
Ferudun GÜNDÜZ / Mersin İli Tarım Master Planı Yürütücüsü
Mersin'in Anamur'dan Yeniceye kadar uzanan 312 kilometrelik sahili de kapsayan muhteşem coğrafyası tarımsal fırsatlarla dolu. Doğanın altın bir tepsi içinde sunduğu bu hazinenin farkına varmamız gerekiyor. Artı değer yaratabilen inovatif ürün ve ambalaj geliştirerek hamle yapma sırası geldi. 3 aydan beridir güçlü bir ekiple ve yoğun bir çalışmayla Mersin İli Tarım Master Planı'nı yürütüyoruz. Mersin, meyve-sebze, seracılık ve aromatik bitkiler için uygun ekolojiye sahip yapısıyla
yerli-yabancı yatırımcılar için yepyeni fırsatlar sunuyor. Yeter ki konvansiyonel üretimden yenilikçi tarıma terfi edelim.
Anamur'da muz, Silifke'de çilek, Mut'ta kayısı, şeftali, Erdemli'de domates, limon gibi onlarca üründe iç ve dış talebi doğru analiz ederek; pazara uygun ürün çeşitlemesine gidelim, katma değeri yüksek, ileri derecede işlenmiş ürünlerle Mersin'deki üreticileri zenginleştirelim.
Bir yerde yatırım yapmak için asgari 3 şeye gereksinim var.Hammadde, profesyonel işgücü ve pazar. Şimdi Mersin'i mesela meyvecilik anlamında incelediğimizde farklı rakımlara sahip topografyasından dolayı çok zengin bir bitki örtüsüne sahip olduğu görülecektir. Yani bu coğrafyada adeta ne üretmek isterseniz büyük bir olasılıkla bu mümkün görünüyor.
Hammadde, pazara ulaşmak için çok avantajlı lojistik imkanlar var. Liman, serbest bölge, OSB,
güçlü bir (frigo dâhil) karayolu araç filosu mevcut. Nitelikli personele gelince; Mersin Üniversitesinde Gıda Mühendisliği Bölümü ve mezunları oldukça deneyim edindi. İkincisi de kurulan teknopark bu konuda inovatif ürünler ve ambalajlar için uygun bir zemin yaratıyor. Dış ticareti bilen iş gücünü de göz ardı etmemeli. Zaten Türkiye'de üretilen bakliyatın 5/4'ünün Mersin'de işlenip dünyaya ihraç edilmesi de bunun bir kanıtı değil mi?
Meyvecilik anlamında çok farklı rakımlarda farklı ürünler yetiştirme olanaklarına sahip olan bu kent, yıllar önce TÜDAŞ ile başlayıp , daha sonra Asil Nadir'in cesur girişimlerinden biri olarak Meysin ve son olarak da ETAP'a kadar devam eden fabrika ölçeğinde ne yazık ki yeterince uygun ölçek ve teknolojide çok fazla yatırım yapamadı. Tabii meyve konsantresinde üretim yapan TARGID gibi, ya da yeni ekim alanları ve paketlemede Unifuritti gibi iyi örnekleri de unutmamak gerekir. Tabii meyveyi sadece meyve suyu yapımında kullanmak dışında reçel, marmelat gibi çok sayıda türevlerinde de AR-GE'ler yapıp, zengin üreticiler yaratılmalıdır.
Türkiye ve dünya tüketicilerinin başta organik ürünler olmak üzere meyve suyu tüketimine olan ilgileri artıyor. Dolayısıyla mevcut haliyle üretilen meyveler endüstrinin bu gereksinmesine yeterince cevap veremiyor. Onun için hükümetin başarılı tarımsal uygulamalarından biri olarak görülen Havza Destekleme Modeli'nin bu anlamda doğru analiz edilmesi ve dış talebi de dikkate alan bir tarımsal yatırım planlaması ile Mersin kentinin yeni tarımsal projelerde ölçeği büyütüp, yeni iş ortaklıkları kurmasının tam zamanı. Özellikle işadamları ve işkadınları derneklerinin bu alanda bazı küçük ölçekli yatırımlara girişmekte olmasını memnuniyetle karşılıyorum. Ama artık benden bize terfinin zamanı hala gelmedi mi doğrusu merak etmekteyim? Unutmayalım ki gelecek tarımdadır ve yakın gelecekte Jaguar'lara çiftçilerimizin bindiğini görürseniz hiç şaşırmayın.