Merkez Bankası 2.7 milyar lira kar yazdı

Yılmaz, yapısal reformlarla güçlendirilmiş mali disiplinin sağlanması durumunda yeni not artırımlarının gündeme gelebileceğini söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Merkez Bankası, 2009 yılında 2 milyar 738,2 milyon lira kar etti.

Merkez Bankasının 78. Olağan Genel Kurulu İdare Merkezi binasında yapıldı.

Genel Kurulda dağıtılan yıllık rapora göre, Merkez Bankasının dönem karı 2 milyar 738 milyon 242,8 bin lira olarak belirlendi.

Bankanın 2008 yılı karı 1 milyar 990 milyon 767,9 bin lira düzeyinde bulunuyordu. Böylece Merkez Bankası karında 747,5 milyon liralık bir artış kaydedildi.

Yılmaz: Yeni not artırımları gündeme gelebilir

2009 yılının sonunda Türkiye'nin kredi riskliliğiyle ilgili olarak önemli gelişmeler yaşandığını belirten Yılmaz, bu dönemde Türkiye'ye dair orta ve uzun vadeli tahminlerin olumlu yönde değiştirildiğini, birçok yatırımcı kuruluşun portföylerinde Türkiye'nin ağırlığını artırdığını, önde gelen kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin kredi notunu yükselttiğini anımsattı. Yılmaz, "Önümüzdeki dönemlerde, yapısal reformlarla güçlendirilmiş mali disiplinin sağlanması ve sürdürülmesi durumunda yeni not artırımlarının gündeme gelebileceği değerlendirilmektedir" dedi.

Yılmaz, Türkiye ekonomisinin küresel kriz karşısında gelişmekte olan pek çok diğer ülkeye göre daha olumlu bir performans göstermesi ve kredi notundaki son artırımların, temel olarak finansal sisteminde sağladığı istikrarın sonucu olduğunu belirtti.

Dünyadaki diğer örneklerden farklı olarak küresel mali kriz karşısında Türkiye'de bankacılık sistemine yönelik bir nakit önlem paketinin hayata geçirilmesine gerek duyulmadığını vurgulayan Yılmaz, bankaların bilançolarında sorunlu yabancı varlıkların bulunmaması, sermaye yeterlilik oranlarının güçlü olması ve yabancı para pozisyonlarının oldukça düşük düzeyde bulunmasının finansal sistemin küresel kriz karşısındaki dayanıklılığını artıran temel unsurlar olduğunu söyledi.

"İşsizlikteki artış konjonktürel unsurlardan kaynaklandı"

Türkiye'nin geçirdiği demografik değişim sürecinin, toplam nüfus içinde çalışabilir yaştaki nüfusun artmasına, bunun da işsizlik oranının belli bir düzeyde katılık göstermesine neden olduğunu belirten Yılmaz, ancak son dönemde işsizlik oranında yaşanan hızlı artışın, yapısal olmaktan çok konjonkturel unsurlardan kaynaklandığını ifade etti.

2009 yılında ortaya çıkan ekonomik daralma nedeniyle istihdam artışının belirgin olarak yavaşlarken, iş gücüne katılım oranının arttığını, böylece işsizlik oranının hızlı bir şekilde yükseldiğini kaydeden Yılmaz, Türkiye'de her yıl artan iş gücü arzına istihdam imkanı yaratılmasının, iş gücü piyasalarında esnekliği artırıcı ve maliyetleri azaltıcı reformların yapılmasına bağlı olduğunu vurguladı. Yılmazi bu reformların aynı zamanda istihdamın kayıt altına alınmasını da sağlayarak Türkiye'nin sosyal güvenlik sistemindeki sorunların giderilmesine katkıda bulunacağına işaret etti.

"Çıkış, temkinli ve istikrar gözeten stratejiyle olacak"

Kriz sırasında Merkez Bankası bilançosunun yapısı bozulmadığını ifade eden Yılmaz, "Dolayısıyla, Merkez Bankasının kriz döneminden çıkış stratejisi birçok merkez bankasınınkine göre çok daha sade ve kolay olacaktır" diye konuştu.

Bununla birlikte, şeffaflığa ve öngörülebilirliğe verdikleri önem çerçevesinde, çıkış stratejisi genel çerçevesini, uygulamaya başlamadan önce, 14 Nisan 2010 tarihinde yayımladıkları  basın duyurusu ile kamuoyunun bilgisine sunduklarını hatırlatan Yılmaz, bu çerçevede, son dönem gelişmeleri ile para ve kredi piyasalarındaki normalleşmeyi de göz önüne alarak, kriz sürecinde döviz ve Türk Lirası piyasalarına yönelik alınan önlemlerin bir bölümünün aşamalı olarak geri çekilmesini planladıklarını bildirdi.

Yılmaz, bu doğrultuda öncelikle doğrudan kriz yönetimi kapsamında devreye sokulan önlemlerin geri alınacağını,bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çıkış stratejisinin temkinli, zamana yayılan ve finansal istikrarı gözeten bir stratejiyle gerçekleşeceğini vurguladı.

Bu konularda ilginizi çekebilir